İngiltere Başbakanlığı, Kral Charles`in Fransa'ya resmi ziyaretinin Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un talebi üzerine ertelendiğini söyledi.
Başkan, ziyaret sırasında sendikaların bir günlük emeklilik protestosu çağrısı yapmasının ardından ziyareti gerçekleştirmenin "mantıklı olmayacağı ve sağduyudan yoksun bir davranış olacağını" söyledi.
Paris ve Bordeaux gezisinin pazar günü yapılması planlanmıştı.
Ancak perşembe günü her iki şehirde de şiddet olayları yaşandı ve bu, ocak ayında gösterilerin başlamasından bu yana görülen en kötü olaylardan biri oldu.
Buckingham Sarayı, Kral Charles ve Kraliçe Camilla'nın üç günlük ziyaretini erteleme kararının "Fransa'daki durum" nedeniyle alındığını bildirdi.
Bildiriye, "Majesteleri, uygun tarih belirlenir belirlenmez Fransa'yı ziyaret etme fırsatını dört gözle bekliyorlar." mesajı eklenmişti.
Başkan Macron, perşembe gecesi sendikaların salı gününü 10. ulusal eylem gününü ilan ettikleri andan itibaren, Kral ve Camilla'nın 2 günlük ziyaretlerinin uygunsuz olacağını düşündüğünü söyledi.
"Majesteleri, Kraliçe ve İngiliz halkına karşı hatırı sayılır bir dostluğumuz ve saygımız olduğundan, bu sabah [Kralı] arayıp durumu açıklamak konusunda inisiyatif aldım... Sağduyu ve dostluk bizi erteleme önerisinde bulunmak durumunda bıraktı.”
İngiltere hükümeti, kararın "tüm tarafların rızasıyla alındığını" da sözlerine ekledi. Macron, Fransa'nın planlanan geziyi yaz başında, "işler yeniden sakinleştiğinde" gerçekleştirmeyi önerdiğini bildirdi.
Bu karar, Fransa ve Başkan Macron için önemli bir itibar kaybıdır. Bu gezinin, yeni hükümdarı Fransız yaşamının en iyileriyle tanıştıran ve yeni uyanmış bir dostluğu pekiştiren Fransa için bir vitrin olması gerekiyordu.
Başkanın sağ ve soldaki muhalifleri hızla tepki gösterdi.
Cumhuriyetçilerden Eric Ciotti, iptalin "ülkemiz için bir utanç" getirdiğini söylerken, en soldaki Jean-Luc Mélenchon "Versailles'daki krallar toplantısının" sona ermesinden memnun olduğunu ve "İngilizlerin" Fransa içişleri bakanının “güvenlik konusunda acınacak halde" olduğunu bildiklerini sözlerine ekledi.
Protestolar geziyi imkânsız hale getirmişti. Birçok şehirde, perşembe günü bir milyondan fazla insanı çeken büyük ölçüde barışçıl gösterilerin yani sıra, şiddet olaylarına da sahne oldu.
Bordeaux'daki belediye binasının girişi ateşe verildi. Paris'te göz yaşartıcı gaz atıldı ve İçişleri Bakanı Gérald Darmanin, 6 Mart'tan bu yana çöplerin toplanmadığı bir şehirde 903 ateş yakıldığını söyledi.
Fransa genelinde yüzlerce polis memuru yaralandı, ancak protestocular da sersemletici bombalarla yaralandı ve Avrupa Konseyi, yetkililerin "aşırı güç" kullanmasının hiçbir gerekçesi olmadığını söyledi.
Cuma sabahının büyük bölümünde Fransız yetkililer, 26-29 Mart tarihleri arasındaki devlet ziyaretinin planlandığı gibi gerçekleştirileceğini ve güvenliğin yerinde olduğu konusunda halka güvence vermeye çalıştı. Bazı İngiliz gazeteciler, olayı takip etmek için çoktan Paris'e gitmişti.
Bu, Kral için son derece önemli bir geziydi: Birleşik Krallık'ın en yakın ve en eski müttefiklerinden birine yapılan ilk devlet ziyareti. Kral ve Camilla, Paris'in göbeğindeki Champs-Elysées'den geçecekler ve Başkan Macron ile Versailles'da bir davet vereceklerdi.
Camilla'nın Paris'in başlıca cazibe merkezlerinden biri olan Musée d'Orsay'da bir sanat sergisi açması bekleniyordu. Daha sonra Bordeaux'ya gitmeleri planlanıyordu.
Ancak ziyaretin her aşamasında protestoların hedefi olma riski vardı ve sonunda iptal edildi. Kırmızı halıları seren insanlar bile grev yapmayı planlıyorlardı.
İçişleri Bakanı Bay Darmanin cuma günü erken saatlerde Kral'a yönelik "bilinen bir tehdit" olmadığını söyledi. Bordeaux Belediye Başkanı Pierre Hurmic, kentine yapılan gezinin "Kral'ı en ufak bir zorluğa maruz bırakmamak için en iyi güvenlik altında devam edebileceği" şekilde planlandığını söyledi.
Bununla birlikte, Kral'a çöp ve grafitilerle dolu sokaklarda, her halkla temasın güvenlik çabalarıyla boğulduğu ve her hareketin grevlerle tehdit edildiği bir ortamda gösterme ihtimaliyle karşı karşıya kalan Fransız cumhurbaşkanı bariz bir seçim yaptı.
Birleşik Krallık hükümetiyle ortak bir karar almış olabilir ama baskı altında olan oydu.
Başlangıçta organik üzüm bağlarına odaklanmayı amaçlayan Bordeaux gezisi alevler içinde yok oldu. Ön kapısı perşembe günü ateşe verilen belediye binası da ziyaretin bir parçası olacaktı.
Yurtiçinde, başkanın imajı açısından kötü bir gelişme olacaktı. Versailles'da bir kralla yemek yemek sarsıcı bir şekilde uygunsuz olurdu ve belirgin bir şekilde aleyhtarlarına doğrudan hizmet ederdi.
Başkan Macron'un perşembe günkü ulusal eylemin arifesinde verdiği bir televizyon röportajı, hükümetin reformlarını ekonomik bir gereklilik olarak nitelendirerek, bunun sonucunda popülerliğini kaybetmeyi kabul etmeye hazır olduğunu söyleyerek protestocuları harekete geçirdi. Hükümeti pazartesi günü, emeklilik yaşını 62'den 64'e çıkaran ve işçilerin katkı paylarını 43 yıla çıkaran reformları zorlamaya karar verdi.
Cumhurbaşkanı ve başbakan, yasayı Ulusal Meclis'te geçirmek için mücadele etmeleri gerekeceğini anlayınca, oylamayı devre dışı bırakmak için anayasal bir yetkiye başvurdular.
Nanterre'de 19 yaşındaki hukuk öğrencisi Adèle, "Dün Macron'u dinledim ve sanki biri yüzümüze tükürüyor gibiydi" dedi. BBC'ye verdiği demeçte, "Bu emeklilik reformu için başka bir yol var ve bunu yapmazsa, bu halkı dinlemediği içindir. Açık bir demokrasi eksikliği var" dedi.
Erteleme Başkan Macron için son derece utanç verici olurken, Kral Charles için de hayal kırıklığı yaratacak.
Devlet ziyaretleri hükümetin tavsiyesi üzerine yapılır. Tüm arka plan brifingleri, bunun Avrupalı komşularla ilişkilerin yeniden inşasına ilişkin önemli bir diplomatik girişim olduğu yönündeydi.
Kral ve Camilla çarşamba günü Fransa'dan Almanya'ya seyahat edeceklerdi. Charles'ın ilk devlet ziyareti bunun yerine Berlin'de başlayacak.
BBC’den çeviren Fatma A.