Müttefiki Rusya tarafından desteklenen Suriye hükümeti, Aralık 2019’dan beri Suriye’nin kuzeybatısında muhalif grupların kontrol ettiği bölgelerde yaşayan sivilleri yeni vahşetlere maruz bıraktı. Çok tanıdık bir eğilim sergileyen Suriye hükümet güçlerinin havadan ve karadan gerçekleştirdiği varil bombalı veya misket bombalı saldırılar, defalarca sivillerin yaşadığı bölgeleri ve kritik öneme sahip altyapıyı vurdu.
Suriye’ye yıllardır felaket getiren krizin standartlarıyla değerlendirildiğinde bile, bu saldırıların neden olduğu yerinden edilme ve insanlık dramının bir benzeri daha yok.
Uluslararası Af Örgütü; yaptığı görüşmelere, uydu görüntülerine, uçuş gözlem kayıtlarına ve ele geçirilen uçak telsiz iletişim bilgilerine dayanarak, İdlib ve batı Halep’te Suriye ve Rusya hükümet güçlerinin hastanelere ve okullara hukuka aykırı saldırılar gerçekleştirdiğini belgelendirdi.
Bu saldırılarla birlikte, çatışmaların başladığı 2013 yılından beri en kötü insani kriz ortaya çıktı. Derlenen tanıklıklara göre, siviller yiyecek, su, ilaç ve diğer temel ihtiyaçlara çok sınırlı erişebiliyor. Siviller yetersiz yer değiştirme alanlarına kaçtıklarında dehşet dolu günler yaşıyor.
Araştırmaya göre, Suriye’nin kuzeybatısındaki en büyük silahlı grup olan Heyet Tahrir el-Şam, insani yardım kuruluşlarının çalışmalarına müdahale ediyor, engelliyor.
Af Örgütü’nün raporunda; Kuzeybatı Suriye’deki sivillerin Türkiye sınırından sağlanan kritik insani yardımla ayakta kalmaya çalıştıkları, bu yardımı sağlayan BM mekanizması yenilenmezse, sivillerin çok daha fazla risk altına girecekleri belirtiliyor.
BM Güvenlik Konseyi, bu mekanizmanın sağlam kalmasını mutlaka sağlamalıdır. Çatışmanın tüm tarafları yasa dışı saldırılara son vermeli ve sivillerin insani yardımlara engelsiz erişimi sağlanmalıdır.