Avrupa’daki öldürücü sıcak hava dalgalarını, Hindistan ve Bangladeş’teki sel felaketini, ardından Pakistan’ın üçte birini sular altında bırakan inanılmaz bir süper-taşkını art arda yaşadık. Ve şimdi bir de kasırga sezonu başladı.
Bir gecede canavara dönüştü
Bu yılın kasırga sezonu şu ana kadar sessizdi. Sessizliğini Fiona ve Ian ile bozdu.
Ian Kasırgası bir gecede inanılmaz bir dönüşüm geçirdi. Hızı 193 km/s’den saatte 250 km’ye yükseldi ve bu değişimle 43 kat daha yıkıcı hale geldi.
Böylesi bir dönüşüme neden olansa Tropikal Siklon Isı Potansiyeli’ydi, yani ısınan okyanus suyu kasırgaya yakıt sağladı. Bu, kısa süre içinde kendiliğinden sönecek duruma gelmiş bir ateşe odun atmaya benziyor.
Son 50 yılda küresel ısınma kaynaklı aşırı ısınmanın yüzde 90’ı okyanuslar tarafından emildi. Okyanus suyuna eklenen her büyük ısınma gelecekte yaşanacak iklim afetlerinin sayısının, şiddetinin daha da artması demek. Ayrıca, deniz suyundaki ısınma okyanusun derinliklerine doğru yayılmaya da başladı. İşte bu da bir kasırgayı bir gecede birkaç kategori birden yükseltip canavara dönüştürecek yakıtı sağlayan faktörün ta kendisiydi.
Deniz suyundaki ısınmanın derinlere nüfuz etmeye başlaması büyük kasırgaların rüzgar hızlarını artıran bir unsur olarak işliyor ve her 1C’lik okyanus yüzeyi ısınması için 8 km/s'lik bir artışa neden oluyor. Bu arada, okyanustan atmosfere buharlaşan nemin miktarı da her 1C’lik okyanus yüzeyi ısınması için yaklaşık yüzde 7 artış gösterir. Bu yüzde 7’lik nem fazlası ise yere aşırı miktarda yağış olarak inecekken ortaya aniden böyle bir kasırga çıktığında onu besleyip büyütmeye başlıyor.
Aslında kasırga dediğimiz şey basit bir ısı motoru gibi çalışıyor. Yani ısı enerjisini mekanik enerjiye (rüzgar hızı) dönüştürür. Okyanus suyu ne kadar sıcaksa bu motor o kadar iyi çalışır ve yaratacağı mekanik enerji çıktısı da o kadar fazla olur. Maksimum yoğunluğuna ulaştığında hızı düşmek zorundadır ama bunun bir anlamı da işlemde bir kez daha ısının açığa çıkacak olması. Diğer bir deyişle; gücünü kaybettiğinde, beslendiği ortama (atmosfer ve okyanus suyu) yeni yakıt (fazladan ısıtma) sağlıyor.
Ian, 30C’ye yükselen okyanus suyundan beslendi, bu sırada okyanusu çalkaladı. Yüzeye derinlerdeki soğuk suyu çıkarabilmiş olsaydı böylesi bir yıkıma yol açmayabilirdi belki, ancak dipten gelen su da yüzeydeki kadar sıcaktı.
Bir kez daha büyük bir yıkıma şahit olduk
Tropik siklonlar; fırtına dalgaları, sel felaketleri, kuvvetli rüzgarlar gibi birçok farklı şekilde kendini gösterebilir ama genelde bunların hepsinin bir arada yaşanmasına yol açarak ilerliyorlar. Ian ve Fiona da tam olarak bunu yaptı.
Ian’ın ardından ağır bir yıkım çıktı ortaya. Şu ana dek en az 85 kişinin öldüğü biliniyor ki bu sayı sadece Amerika Birleşik Devletleri'nin güneydoğusundaki Florida ve Carolinas'tan gelen verilerle belirlendi.
Kasırga, Florida’yı yıkıp geçtikten sonra biraz zayıflayarak kuzeye ilerledi ve Güney Carolina'ya varmadan önce bir kez daha Atlantik’in aşırı ısınmış okyanus suyundan beslendi. Georgetown'ı vurduğunda yıkıcı etkisi devam ediyordu. Yollar kapandı, sel suları hızla yükseldi, elektrik kesildi. Yine de Florida'da yaşananlar çok daha kötüydü: Kıyı şeridi parçalandı, sular evleri yuttu, 1,2 milyon insan elektriksiz kaldı.
Küba’da yol açtığı yıkımın bilançosunu ise henüz bilmiyoruz. Kasırga atlatıldıktan dört gün sonra Küba’nın birçok bölgesine hâlâ elektrik verilememişti. Kaç kişinin öldüğü, kaç evin yaşanmaz duruma geldiği gibi bilgilere ulaşılamıyor.
Porto Riko’yu vuran Fiona Kasırgası ise ülkenin bazı bölgelerinde 72 saat boyunca süren yoğun yağışlara yol açtı, taşkınlar ve toprak kaymaları yaşandı, milyonlarca insan temiz suya erişemedi ve yüz binler elektriksiz kaldı.
En az 8 kasırga daha bekleniyor
Tropik siklon mevsimi 1 Haziran ile 30 Kasım arasında yaşanıyor. Meteorologlar, 2022 sezonu için 14 ila 20 büyük kasırga yaşanacağını tahmin ediyordu ama modellerdeki son güncellemeler, Kasım sonuna kadar (en az) 8 kasırganın daha beklenebileceğini gösterdi.
Bu tahminleri, iklim çöküşünün öne çıkan yer sistemleri olarak özetlenebilecek Atlantik jet akımı ve La Niña gibi sistemlere dayanarak yürütüyorlar. Jet akımı ile La Niña bir yandan musonları ve kasırgaları güçlendiriyor, diğer taraftan Kuzey Kutbu’na fazladan ısınma gönderiyor, sonra kendileri de bu ısınmadan beslenerek daha fazla afet yaratacak duruma geliyorlar. Avrupa’daki yakıcı sıcakların ardında da yine bu ikili bulunuyordu.
En şiddetli beş kasırgadan biri
İki kasırganın yol açtığı bu büyük felaketin asıl boyutları önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak olsa da 40 ila 60 milyar dolar arasında hasara ve ekonomik kayıplara neden olduğu tahmin edilen Ian’ın ABD’de görülen en şiddetli beş kasırgadan biri ve ülke tarihinin en pahalıya mal olan kasırgası olduğu açıklandı.
Fakat bildiğimiz bir şey daha var ki Ian’ın Küba’da yarattığı yıkım, Florida’da sebep olduğundan çok daha büyük. Fiona da aynısını Porto Riko’da yaptı. Bu iki ada ülkesindeki yıkımın maliyeti ABD’dekine kıyasla çok daha fazla, toparlanma süreci ise çok daha sancılı olacak.