Rusya - Ukrayna savaşı: İşgal hakkında bildiklerimiz

15.06.2022 - 13:23
Haberi paylaş

Rus güçlerinin olası tahliye yollarının bağlantılarını keserek yalıttığı Sievierodonetsk’te şiddetli sokak savaşları devam ediyor. 

Rus güçleri, yüzlerce sivilin sığındığı Azot kimyasal üretim tesisinde çıkan yangından sonra şiddetli sokak çatışmalarının devam ettiği Sevierodonetsk’in büyük bölümünü ele geçirdi. 

Ukrayna devlet başkanı Zelensky, her gece gerçekleştirdiği video konuşmasında “İşgalcilerin başlıca taktik hedefi değişmedi” diyordu; “Sievierodonestk’te baskı uyguluyorlar ve neredeyse her metrekarede şiddetli bir savaş gerçekleşiyor.” Zelensky, Rus ordusunun Donbas bölgesine yedek kuvvetler konuşlandırmaya çalıştığını da ekledi. Ukrayna güçlerininse bir sanayi sahasının kontrolünü ele geçirdiklerini duyurdu.

Rusya Savunma Bakanlığı ise, Pazar günü batı Ukrayna’daki Ternopil’de ABD ve Avrupa’ya ait mühimmatın bulunduğu büyük bir depoyu kruz füzeleriyle imha ettiklerini açıkladı. Bakanlığın, bu saldırının “bir depo dolusu tanksavar füze sistemleri, taşınabilir hava savunma sistemleri ve Kiev rejimine ABD ile Avrupa ülkeleri tarafından verilen mermileri” yok ettiği yönündeki açıklaması, depoda silah bulunmadığını söyleyen resmi Ukrayna açıklaması ile çelişiyor. Ternopil bölge valisi saldırının bir dizi yerleşim binasını yok ettiğini ve aralarında 12 yaşında bir çocuk ile yedi kadının da bulunduğu 22 kişiyi yaraladığını söyledi.

Yerel yetkililere göre, Rusya güçleri, savaş halindeki ve zor durumdaki doğu şehri Sievierodonetsk ile onun ikiz kenti Luhanks arasındaki bağlantı yolunu imha etti ve sivillerin tahliye rotası olabilecek bir yolun tüm bağlantılarını kesti. Luhanks şehri valisi Serhiy Haidai, o günlerde yaptığı konuşmada, Rus ordusunun iki şehri bağlayan Siverskyi Nehri köprüsünü de yıktığını söyledi.

Uluslararası Af Örgütü Rusya’yı, Ukrayna’nın ikinci büyük şehri olan Harkov’da savaş suçları işlemekle suçluyor. Örgüt, Pazartesi günü yayımlanan yeni raporunda, yüzlerce sivilin, kullanımı yasaklanmış olan misket bombası ve üretimi itibarıyla hatalı olan roketlerin gelişigüzel kullanıldığı Rus bombardımanı nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi: “Rus güçleri Harkov’u rastgele vurduğu amansız bir bombardıman başlattı. Yerleşim yerlerini neredeyse her gün bombaladılar, yüzlerce sivili öldürdüler ve/veya ağır yaraladılar. Yasaklanmış misket bombalarını kullanarak toplu yıkıma neden oluyorlar.”

NATO sekreteri Jens Soltenberg ise Türkiye’nin, Finlandiya ve İsveç’in NATO üyelik başvurularına karşı çıkarken dile getirdiği güvenlik endişelerinin meşru olduğunu düşündüğünü söylüyordu; “Bunlar meşru endişeler. Terörizmle ilgili, silah ihracıyla ilgili.”

Eski Ukrayna Azov Ulusal Muhafızları komutanının açıklamasında, güneydeki Mariupul’de yaşanan Azostval çelik işletmeleri kuşatması sırasında öldürülen çok sayıda Ukraynalı savaşçının hâlâ defnedilemedikleri söylendi.

Sievierodonetsk’te Rus güçleriyle gerçekleştirilen bu savaşta eski bir İngiliz askeri de hayatını kaybetti. İngiltere Yabancılar Ofisi de Jordan Gatley’in vurulup öldürüldüğünü teyit etti. Öldürülen askerin babası, Facebook iletisinde, İngiliz ordusundan Mart ayında ayrılan oğlunun “kariyerine bir asker olarak başka bir arenada devam ettiğini” belirterek, Ukrayna askerlerine, ülkelerini Rusya’ya karşı savunmaları için yardım ettiğini yazıyordu.  

Geçtiğimiz hafta iki İngiliz’le birlikte ölüm cezasına çarptırılan 21 yaşındaki Faslı İbrahim Saadoun’ın ailesi ve arkadaşları özgürlüğü için çağrıda bulunmuşlardı. Rus medyasının ve doğu Ukrayna’daki Rusya yanlısı yetkililerin iddia ettiğinin aksine Saadoun’ın paralı asker olmadığını, zorunlu askerlik görevini sürdürmekte olan bir denizci olarak orada bulunduğunu aktardılar.

Bu sırada Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önümüzdeki günlerde Rusya devlet başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna devlet başkanı Zelensky’le yeni bir görüşme gerçekleştirebileceğini duyurdu. Erdoğan, savaşın engellediği ihracat sorununun çözümüne yönelik olarak, “Belki gelecek hafta, Putin Zelinsky ile görüşmeler yaparak hangi adımları atacağımızı konuşacağız,” diyordu.

Küresel nükleer silahlanma Soğuk Savaş’tan bu yana ilk kez büyüyecek gibi görünüyor. Çatışma ve silahlanma alanında bir rapor sunan SIPRI nükleer silahların kullanılma riskinin on yılların en yüksek seviyesinde olduğunu gösterdi. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne göre, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve Batı güçlerinin Kiev’e verdiği destek, nükleer silahlara sahip dokuz devlet arasındaki tansiyonu yükseltti.

Kiev’in Dışişleri Bakan Yardımcısı da yaptığı açıklamada, tedarik zinciri yavaşlamış olsa da Ukrayna’nın tahıl ihraç edebilmek ve küresel gıda krizini önlemek için Polonya ve Romanya üzerinden iki yeni rota belirlediğini aktardı. 

Her bir ülkenin ticaret bakanlarının, Rusya’nın Ukrayna işgali nedeniyle tehdit altında olan gıda güvenliğini iyileştirmek için Dünya Ticaret Örgütü toplantılarında bir araya gelip gıda güvenliğinin güçlendirilmesi konusunda anlaşmaya varmaları, “Ticareti rahatlatmak ve gıda ile tarımda küresel pazarların işleyişini uzun vadede geliştirmek için gerçek adımlar atmayı” taahhüt edecekleri ortak bir deklarasyon sunmaları bekleniyor.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise Ukrayna’da yolsuzlukla mücadele yasalarının güçlendirilmesi ihtiyacı için çağrıda bulundu. Zelensky ile yaptığı toplantıdan sonra konuşan Leyen şunları söyledi; “Örneğin yolsuzlukla mücadele gibi ya da yatırımcıların ilgisini çekecek olan yönetimin modernize edilmesi gibi konularda bazı reformların uygulanmasına ihtiyaç var.”

Ukraynalı yetkililer, geçtiğimiz günlerde, İngiliz savunma şirketi QinetiQ’in Ukrayna’ya, mayın temizlemesi için Talon bomba imha robotlarından vereceğini duyurdu. Ukrayna devriye polisinin ilk başkan vekili Oleksiy Biloshitsky gelişmeleri şöyle özetledi; “Talonlar Ukrayna’yı mayından temizlemek için kullanılacaktır. Bu kazıcı robotlar onların yerlerini tespit etmekle kalmıyor, üstüne bir de etkisiz hale getirmeyi başarıyor. Savaştan önce biz de bir düzineden fazlasına sahiptik zaten. Şimdi QinetiQ’dan 10 kadar robot daha teslim alacağız.”

The Guardian’dan çeviren Şenol Karakaş

Bültene kayıt ol