İsrail’in günlerdir süren saldırılarına rağmen Filistinlilerin işgal güçlerine direnişi sürüyor.
Batı Kudüs’teki bir halk pazarında İsrailli çeteler Filistin sokaklarında “Araplara ölüm” sloganlarıyla geziyor, insanlara saldırıyorlar. Medya ve siyasetçiler ise durumu tam tersiymiş gibi yansıtmaya çalışıyor; Lydd şehrinin belediye başkanı, Filistinlilerin protesto eylemlerini “pogroma” benzetti!
Oysa iki İsrailli sivil toplum örgütü, Whatsapp ve Telegram’da aşırı sağcıların Araplara yönelik katliam planlayan yazışmalarını ortaya çıkarmıştı. Polis bunlarla ilgili hiçbir şey yapmadı.
İşgalci İsrail devleti dün de Gazze’ye havadan saldırılar düzenlemeye devam etti. İsrail askerlerinin kara harekâtı başlattığı haberi ise daha sonradan yalanlandı.
Gazze’den gelen bilgilere göre, İsrail'in saldırılarında 10 Mayıs'tan bu yana 31'i çocuk, 19’u kadın olmak üzere 119 kişi hayatını kaybetti. Yaralıların sayısı ise 621.
Savunma Bakanı Benny Gantz, 2014’te 2 bin 200’den fazla kişinin öldürüldüğü saldırıdan daha büyük bir yıkımı planladıklarını açıklamıştı.
Ocasio-Cortez’den Biden’a eleştiri
ABD’de özellikle New York’ta yapılan Filistin’le dayanışma eylemlerinin kitleselliği dikkat çekerken, Başkan Joe Biden “İsrail’in kendini savunma hakkı var” diyerek siyonist rejimi desteklemişti. Demokrat Temsilciler Meclisi Üyesi Alexandria Ocasio-Cortez, bunun “işgalin tarafını tutan bir dil” olduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), ABD’nin bugün yapılması planlanan toplantıya itirazlarının ardından, İsrail ile Filistin arasında giderek artan gerilimi ve Gazze'ye dönük saldırıları görüşmek için pazar günü toplanma kararı aldı.
Her yerde gösteriler
Son günlerde İsrail’e karşı gösteriler, Batı Şeria ve Doğu Kudüs dışındaki bölgelere de yayılmış durumda. İsrail’in resmi sınırlarının içindeki bölgelerde de birçok yerde eylemler oluyor ve Lydd, Nazareth, Haifa, Umm al-Fahm ve Jaffa gibi kentlerdeki protestolara polisler saldırıyor.
Bu bölgelerdeki Filistinliler “Arap İsrailliler” olarak tanımlanıyordu ve diğer bölgelerdeki Filistinlilerden farklı olarak İsrail içinde “haklara” sahip sadık yurttaşlar oldukları iddia ediliyordu. Fakat aslında bu gruplar da 1948’te topraklarından sökülüp atılan Filistinlilerin arasından kurtulmayı başarabilmiş kişiler ve İsrail’in içerisinde de birçok ayrımcılığa uğruyorlar. Arapların okullarına çok daha az bütçe ayrılıyor, yaşadıkları bölgelerin ekonomik olarak gelişmesine izin verilmiyor, nüfus her zaman belirli bir oranın altında tutuluyor ve barınmayla ilgili sürekli olarak sorunlar yaşıyorlar.