Rusya iki haftadır muhalif gazeteci Navalni’nin çağrısıyla yapılan eylemlerle çalkalanıyor. Özdeş Özbay yazdı.
Hafta sonu ülkenin 90 kentinde yapılan gösterilere on binlerce kişi katıldı. Sıfırın altında 43 derece soğuğun olduğu Yakutsk’ta dahi meydanları dolduran çoğu genç on binlerce aktivist Putin rejimini protesto etti. Gösterilerde 5 bin 300 kişi gözaltına alındı. Gözaltılar arasında Navalni’nin eşi ve yakın ilişkileri de vardı. Navalni’nin kurduğu “Yolsuzlukla Mücadele Vakfı” ise “yabancı ajan” listesine alınmış durumda.
Bir hafta önce yine hafta sonu gerçekleşen gösterilerde de on binler sokaklara inmiş ve 4 binden fazla kişi gözaltına alınmıştı.
Navalni’ye hapis cezası
2 Şubat’ta görülen duruşmada ise mahkeme, Navalni hakkında 2014’te verilen 3,5 yıllık şartlı ceza kurallarına uymamasından dolayı ceza verdi. Yani Navalni daha önce ev hapsinde geçirdiği 10 ay düşüldükten sonra 2 yıl 8 ay hapis yatacak. Navalni zehirlendikten sonra tedavi için yurt dışına çıkmıştı. Bu nedenle şartlı tahliye kurallarına uymamaktan ceza almış oldu.
Putin rejimi ekonomik sıkıntılar ve Covid-19 salgınının yanı sıra yolsuzluk iddiaları ile zor bir dönemden geçiyor. Navalni ve ekibinin drone görüntüleri ile kaydettiği ve Putin’e ait olduğunu iddia ettikleri dev bir saray da ülkenin gündemine oturmuş durumda. Sarayın yer aldığı arsanın Monaco Prensliği’nden 40 kat daha büyük olduğu ve inşaatının en az 1,1 milyar Euro’ya mal olduğu ortaya çıkmıştı. Sarayın, Putin’e yakın zenginlerin verdikleri rüşvetlerle yaptırıldığı söylenmişti.
2000 yılından beri Başkan olan Putin özellikle ülke gençlerinin öfkesini toplamış durumda. Ülke; gazeteci cinayetleri, muhaliflerin zehirlenmesi, hemen her gösterinin polis şiddetiyle engellenmesi, eşcinsellerin düşmanlaştırılması, Putinci paramiliter grupların Putin karşıtlarına saldırmaları gibi olayların yaşandığı bir ülke durumunda.
Öte yandan Putin, 2020’de kabul edilen anayasa referandumu ile 2036 yılına kadar başkan olmasına izin veren bir düzenlemeyi yasalaştırdı. Salgın dönemine denk gelen referandumun ardından Rusya’da Covid-19 vaka ve ölüm sayıları hızla arttı. Başta salgını ciddiye almayan Putin yönetimi daha sonra olağanüstü kısıtlamalar getirmek zorunda kaldı ancak hastane morglarının yetmediği ve buz pateni salonlarının kullanıldığı videolar haberlere konu olmuştu.
Aynı dönemde tüm dünyada şehirlerin kapatılması nedeniyle petrol sözleşme fiyatlarının sıfır dolara düşmesi ülke ekonomisini çok zor durumda bırakmıştı.
Eylül ayında gerçekleşen yerel seçimlerde muhaliflere yönelik büyük baskılar uygulanmasının da etkisiyle gücünü korumuş görünen Putin’e karşı muhalifler seçimlerin hileli olduğunu ilan etmişti.
Bu sırada muhalif gazeteci Navalni zehirlenmiş ve Berlin’de tedaviye alınmıştı.
Aslında en az Putin kadar milliyetçi bir figür olan Navalni devlet içerisinde ilginç ilişkilere sahip olması sayesinde sansasyonel haberler yapabilmesiyle tanınıyor. İyileştikten sonra da bir istihbarat ajanını telefonla arayarak kendisini Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi yetkilisi olarak tanıtıp, zehirlenme olayını anlattırmış ve kayda almıştı.
Ardından Ocak ayında Rusya’ya dönen Navalni için büyük karşılama organizasyonu hazırlanmış ancak uçağı güvenlik birimleri tarafından başka bir havalimanına yönlendirilmişti ve havalimanında tutuklanmıştı. Bunun üzerine Navalni tüm muhaliflere Belarus halkının yaptığı gibi sokaklara inmelerini söylemişti.
Ancak sokaklara inen binlerce genç, milliyetçi Navalni ile tam olarak aynı fikirleri paylaşmıyorlar. Eylemlere örneğin Moskova’da tek başına iklim grevi yaparken hapse atılan Arshak Makichyan ve Fridays for Future aktivistleri de katılıyor. Sokaklarda Sovyet devrimine atıfla “kahrolsun Çar” sloganları atılıyor.