Salgına rağmen hareket yeniden yükselişte

08.05.2020 - 13:44
Haberi paylaş

Devletlerin salgınla mücadele yöntemleri, içinde bulunduğumuz büyük adaletsizlikler ve iklim krizi sonucu yaşanan ekolojik felaketler döneminde, tüm dünya işçilerinde ve yoksullarında öfkenin birikmesine neden oluyor.

Dünyanın en zengin 20 ülkesi küresel ekonomiyi ayakta tutmak için, salgınla mücadele adı altında 8 trilyon dolar değerinde destek paketleri açıkladılar. Bu bütçenin çok büyük bir kısmı şirketleri kurtarmak için kullanılıyor. İşçilerine evde kalmaları için maaş ödeyen devlet sayısı birkaç tane, onlar da geçtiğimiz hafta ekonomiyi yeniden açma planları yaptıklarını açıkladılar. 

Sadece ABD’de 6 hafta içinde işsiz kalarak işsizlik maaşına başvuran insan sayısı 30 milyonu geçti. Dünyanın zengin kuzey ülkelerinde sağlık sistemleri çöktü, ekonomiler kapandı. Dünyanın geri kalanında ise zaten sosyal devletler mevcut değil ve çalışanların büyük çoğunluğu resmi yani kayıtlı çalışan değil. Dolayısıyla işsizlik maaşı almaları da söz konusu değil. Buna bir de zengin ülkelerden gelen maddi ve tıbbi desteklerin kesilmesi ekleniyor. Yüz milyonlarca insan için hayat her geçen gün zorlaşıyor ve önlerinde mücadele etmekten başka bir seçenek kalmıyor.

Patronları değil halkı kurtarın!

Trump’ın 2,2 trilyon dolarlık mücadele paketine karşı içerisinde 350.org, Sunrise Hareketi, Halkların İklim Hareketi ve BlueGreen Koalisyonu’nun da yer aldığı yüzlerce örgüt, hareket ve kampanya ortak bir bildiri yayınladılar. “Halkı Kurtarma Paketi” adını verdikleri beş maddelik bir program açıkladılar. 

22-24 Nisan tarihleri arasında online olarak gerçekleşen Dünya Günü ve küresel iklim grevi etkinliklerine çoğu ABD’de olmak üzere on binlerce aktivist katıldı. Fosil yakıt şirketlerinin aldıkları kurtarma paketi destekleri protesto edildi, çevre kanunlarının kaldırılması eleştirildi, şirketlerin kriz fırsatçılığı yaptığı vurgulandı.

Tarihsel olarak 1 Mayıs etkinliklerinin zayıf olduğu ABD’de bu sefer tüm dünyaya umut olabilecek eylemler gerçekleşti. Amazon, Instacart, Whole Foods, Walmart, Target ve FedEx şirketlerinin işçileri bir koalisyon kurarak 1 Mayıs’ta binlerce işçinin katıldığı grev ve iş bırakma eylemleri örgütlediler. Salgın döneminde kârlarını artıran ve işçiler için iş yükünün ağırlaştığı bu şirketlerden koruyucu önlemleri artırmalarını, çalışma koşullarını iyileştirmelerini istediler. 

Aynı gün yüzlerce Amerikalı aktivist de sosyal medyadan ve arabalarıyla oluşturdukları konvoylarla kira grevi çağrısı yaptılar ve “Halkı Kurtarma Paketi” talep ettiler.

ABD dışında da işçi hareketinde bir kıpırdanma yaşanıyor. Paris’in yoksul banliyölerinde çoğu siyahlardan ve göçmenlerden oluşan yüzlerce kişi polisle çatıştı, İsrail’de yolsuzluğa karşı fiziksel mesafeyi koruyarak yapılan ilk kitle gösterisi gerçekleşti, Yunanistan’da sağlık emekçileri bütün hastanelerde ortak eylemler örgütledi, Hong Kong’ta 2.500 sağlık emekçisi Çin’den girişlerin tamamen durdurulması talebiyle greve gitti.

Lübnan’dan Paris’e, Almanya’dan İspanya’ya

Lübnan’da iki haftadır süren hareketlilik, 1 Mayıs öncesinde salgın döneminin ilk kitle isyanına dönüştü. Başlangıçta, caddeler, yolsuzluk ve ekonomik sorunlara karşı, arabalarla kapatılıyordu, ancak hareket 29 Nisan’da isyana dönüştü. Zaten ekonomik sıkıntıların yaşandığı ülkede fiyatlar iki ay içinde yüzde 55 yükseldi ve halkın yüzde 45’i yoksulluk sınırının altında yaşama noktasına geldi. 

Lübnan, 15 yıl süren iç savaştan sonraki en büyük ekonomik çöküşünü yaşıyor. Bunu protesto eden kitleler özellikle bankaları hedef alırken polisin 26 yaşındaki bir göstericiyi öldürmesi üzerine binlerce kişi öfkeyle sokaklara indi ve polisle çatıştı. Olaylarda 40’ı asker 60 kişi yaralandı! Bu eylemlerin yanına, İspanya’da projeksiyon ile apartman duvarlarında sokak eylemlerinin görüntüsünü yayınlayan eylemcileri, Almanya ve İsviçre’de online olarak hazırlanan yüzlerce dövizi meclis binasının önüne koyan iklim aktivistlerini, Polonya’da kürtaj yasağını protesto eden kadınları, Kolombiya’da evlerine beyaz ve kırmızı çarşaf asarak yiyecek ihtiyacı olduğunu belirten yoksulları da eklediğimizde yeni bir isyan dalgasının kabarmakta olduğunu görebiliriz.

Özdeş Özbay

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol