Türkiye'nin Libya savaşına dahil oluşunun önünü açan tezkere, iktibar bloku partilerinin oyuyla meclisten geçti.
DSİP iktidarın bu kararı, Libya savaşı ve Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon yatakları etrafından yaşanan gerilim üzerine bir açıklama yaptı.
"Askeri çözümler değil iklim krizine karşı acil adımlar" atılmasını isteyen devrimci sosyalistlerin Libya açıklaması:
AKP-MHP koalisyonu, Libya’ya asker gönderme tezkeresini Meclis’ten geçirdi. Artık iç savaşın kanlı bir şekilde sürmekte olduğu bir denizaşırı bölgede daha, Türkiye Silahlı Kuvvetleri, taraflardan birinin yanında, diğerinin karşısında, sıcak çatışmanın içinde yer alacak.
Savaşlara Hayır!
Tüm savaşlara karşı olan Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, Libya’ya asker gönderilmesine de karşıdır.
Kapitalizmin tarihi, savaşların ve savaştan kaynaklı ölüm ve yıkımların tarihidir. Birinci Dünya Savaşında 15 milyon, İkinci Dünya Savaşında 70 milyon, 1945’ten bugüne ise yaklaşık 40 milyon insan savaşlarda öldü.
Ve savaşlar bugün de devam ediyor.
Muhalefet “Hayır!” dedi
Bu tezkereye, daha önce pek çok asker gönderme tezkeresine “evet” diyen başta CHP olmak üzere diğer muhalefet partileri “hayır” dediler.
Meclis’te reddedilen son tezkere, 1 Mart 2003’te Irak’taki işgale destek olma tezkeresi idi. O dönemde hem muhalefet partisi CHP, hem de AKP içinden pek çok milletvekili, kamuoyunda gelişen güçlü savaş karşıtı sese kulak vererek, tezkereye hayır oyu verdiler. Bunda savaş karşıtı hareketin Türkiye genelinde yürüttüğü faaliyetin çok önemli rolü oldu.
Şimdi ise kamuoyu tepkisinden korkan hükümet, tezkerenin tartışılmasını engelledi. Yangından mal kaçırır gibi, tezkereyi yıldırım hızıyla Meclis’e getirdi ve onaylattı.
Libya rahat bırakılmalıdır!
Libya halkları, 2011 ayaklanmasında diktatörlerini devirdi. Fakat yerel egemenlerin başlattığı çatışmalarla birlikte kaos başladı. IŞİD gibi yapılar taban bulurken, dış güçlerin müdahaleleri de gecikmedi. Savaş daha da büyüdü ve Libya halkı için yıkıcı sonuçlar yaratıyor. On binlerce insan öldü. Yüz binlerce kişi göç etmek zorunda kaldı.
Libya’da savaşın tarafı olmak hiçbir şeye çare olmadığı gibi, daha fazla kan ve gözyaşı demektir.Libya’da bulunan bütün dış güçler, derhal burayı terk etmelidir.
Askeri harekat değil iş istiyoruz!
Dış politikada radikal bir makas değişikliğini ifade eden “yerli-milli” politik düzlem, “bölünmekten kurtulmak için tedbir almaktan”, “bizim olanı geri almak” lafının arkasına saklanan, bölgesel bir askeri harekat gücü olarak “oyun kurucu” devlet rolü oynamak üzere öne atılmayla sonuçlandı. Türkiye ABD’den sonra başka ülkelerde en çok asker bulunduran ikinci ülke konumunda.
Bu askeri politikanın Türkiye’de yaşayan nüfusun ezici çoğunluğunu oluşturan işçiler ve yoksullar için hiçbir faydası yok.
Askeri müdahale değil, iş istiyoruz!
Denizaşırı harekatlar değil, zamların durmasını istiyoruz!
Sefalet koşullarına mahkum eden asgari ücret için bin bir bahanesi olanlar, milyarlarca dolarlık askeri harekatlar için kaynakları yaratabiliyor.
Petrol çıkartmak değil iklim krizine çözüm!
Türkiye Libya’yla “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” ile “Güvenlik ve Askerî İşbirliği Mutabakat Muhtırası” anlaşmaları değil, tüm dünya ülkeleriyle birlikte iklim krizini atlatmak, aşmak için anlaşmalar imzalamalıdır. Askeri gerginliklerin içine girmek yerine, tüm dünya ülkelerini ve özellikle Akdeniz’de hidrokarbon yataklarının pelinde sondaj çalışması yapan tüm ülkeleri, sondajdan vaz geçirmek için demokratik yöntemleri kullanmalıdır.
Küresel ekosistem doğalgaz, petrol, kömür gibi fosil yakıtları daha fazla kullanmayı kaldırmayacakken, yeni fosil yakıt kaynakları için Akdeniz’de yaşanan askeri gerginlik, Libya’da süren iç savaşa dahil olmak, dünyada, Akdeniz’de, Libya’da, Türkiye’de yaşayan hiçbir canlının çıkarına değildir.
Libya’ya asker göndermek yerine, barış ve diyalog ortamının sağlanması çabalarına destek verilmelidir. Libya halkları arasında adil bir çözüm sağlanması için katkı sunulmalıdır. Libya’da eşit, özgür, demokratik bir düzen Libya halkları tarafından kurulacaktır.
Tezkerenin Meclis’ten geçse de bu tezkerenin asla kullanılmamasını talep ediyoruz! Libya’ya asker gönderilmemesini, savaşa müdahil olunmamasını istiyoruz!
Türkiye, sadece, barışı, çözümü ve halklar arasındaki eşit koşullarda kardeşliği sağlayacak çabalara destek olmalıdır.
Libya’ya asker gönderilmesine hayır!
Devrimci Sosyalist İşçi Partisi
3 Ocak 2020