Siyah kadınlar örgütlenerek İlhan Omar'ın etrafında bir koruma alanı oluşturuyor

17.05.2019 - 13:33
Haberi paylaş

Angela Davis’den Ayanna Pressley’e siyah kadın liderler, başkent Washington'da İlhan Omar'ı savunmak amacıyla yaptıkları gösteride, Demokratlar'a da aynısını yapma çağrısında bulundular.

30 Nisan'da 100 siyah kadın aktivist, Washington'da, Trump’ın Minnesota vekili İlhan Omar'ı islamofobik yorumlar ile hedef göstermesine karşı bir araya geldiler. Gösteri, İlhan Omar için Siyah Kadın Savunması adı ile Black Lives Matter (Siyahların Hayatı Önemlidir) eş kurucuları Angela Davis, Barbara Ransby ve ülkenin her tarafından katılımcılar  tarafından organze edildi.

Gösteri sonunda yaptıkları çağrı ile Temsilciler Meclisi sözcüsü Nancy Pelosi ve bütün Demokrat vekilleri, Trump’ın 11 Eylül saldırılarında çekilmiş ikiz kuleleri alevler içinde gösteren video yayınlayarak İlhan Omar’ı saldırıları küçümsemekle suçlamasına karşın İlhan Omar’ı sahiplenmeye çağırdı.

Bu tweet, Omar'ı hedef alan ve ölüm tehditleri almasına sebep olan açıklamaların devamında geldi.

Birkaç aydır Omar, ABD nin İsrail’de işgale verdiği desteğin sürmesini savunan Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi'ni eleştirmesi ile hedef hâline gelmiş durumda. Omar aynı zamanda beyaz ırkın üstünlüğünü savunanların Yahudi ve Müslüman halkların sembollerine karşı nefret saldırılarının arttığı bir zamanda, sağcılar onu sol antisemitizmin sembolüne çevirmeye çalıştığı için günah keçisi hâline gelmiş durumda.

Birleşik mücadele

Kongre üyesi Ayanna Pressley, protestonun, İlhan Omar şahsında siyah kadınların islamafobik yaftalamalarla susturulmaya çalışıldığı bir zamana denk geldiğini belirtiyor. Gösteride yaptığı konuşmada, İlhan Omar, kendisine yönelik saldırıların California, Poway'de sinagoga yönelik saldırılar ile aynı zamana geldiğini ve her iki saldırının da beyaz ırkın üstünlüğünü savunanlar tarafından yapıldığını söyleyerek, “Birlikte hareket ederek bütün baskı ve sindirme sistemlerini ortadan kaldırmalıyız” dedi.

Gösteriden önce, gösterinin örgütçülerinden Siyahların Hayatı Önemlidir (BLM) eş kurucularından Patrisse Cullors'ın The Nation’a verdiği ve İlhn Omar’a siyah kadınlar tarafından verilen desteğin önemini belirttiği röportajı yayımlıyoruz.

Rebecca Pierce: Bu organizasyonu düzenleyerek hangi amaçlara ulaşmayı hedefliyorsunuz, hedefleriniz neden önemli?

Patrisse Cullors: Öncelikle insanlar şunu anlamalı, Siyahların Hayatı Önemlidir küresel ağının görevlerinden biri siyah kadınları korumak ve Siyahların Hayatı Önemlidir zirvedeyken bizler terörist olarak damgalandık ve çok az insan yardımımıza koştu. İlhan Omar seçilmiş bir temsilci. İnsanlar onun için oy verdiler. Meclise girdiği andan itibaren kendisine sağcılar tarafından kötü davranıldı, siyah kadınların yanında olması görünürlüğünü arttıracak ve bu durumun durmasını sağlayacaktır.

Rebecca Pierce: Sizce Omar neden sadece aşırı sağın değil, bir kısım Demokrat Parti temsilcisinin de hedefinde?

Patrisse Cullors: Çok basit. O siyah, Müslüman, başörtüsü giyiyor. Bunlar tam olarak, Trump’ın tabanını kazanmak için çizdiği korku resminin özellikleri. Omar, Trump ve aşırı sağcılar için günah keçisi durumunda. Demokrat Parti'nin Omar ile ne yapacağını bilmediğini düşünüyorum. Onu nasıl savunabileceklerini bilmiyorlar, onun ateşli savunucuları olamıyorlar. Bizim olmamız gereken bu.

Rebecca Pierce: Omar’ın hedef hâline gelmesinin sebepleriden biri de Filistin halkının haklarını savunması. Filistin ile dayanışan siyahların hedef alınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Patrisse Cullors: Siyahların Filistin halkıyla dayanışmasının uzun bir tarihi var. Bu tarih yok sayılamaz. Vekil İlhan’ın desteği ya da benim desteğim ya da Marc Lamont Hill’in desteği ve Angela Davis’in desteği siyahların Filistin halkı ile dayanışması tarihinin bir parçası. İlhan Omar açık, dürüst ve şeffaf olarak Filistin halkıyla dayanışma hâlinde olduğunda sağın hedefi oldu.

Rebecca Pierce: Örgütlü siyahlar için Filistin halkıyla dayanışmak neden bu kadar önemli?

Patrisse Cullors: Filistin’e ilk gittiğimde 2015 yılının kışı idi, Ferguson ayaklanmasının hemen ardından Rüya Savunucuları delegasyonu tarafından davet edilmiştim. Filistinlilerin hakları konusunda birçok çalışma okumuştum. İşgal konusunda bilgisiz olmamama rağmen hiçbir şey sizi yaşanan şiddettin seviyesine alıştıramıyor. Ve uyumsuzluğun seviyesine. Amerika’da yaşayan Siyonistler ile uyumsuzluk. Oturup Filistin halkının yaşlılarıyla konuştuğumda, yaşlıların ilk sözlerinden biri “Siyah halkı ve Filistin halkı doğal müttefiklerdir” oluyor. Bu tarihin bir parçası Malcolm X’ten ve siyah liderlerden bahsettiğimizde, tanınma ve kendi kaderini tayin hakkını düşünüyoruz. Bu sorunlar siyahlar ve Filistin halkı için ortak noktalar.

Rebecca Pierce: Sizce bu tarz işbirlikleri ve dayanışmalar, mevcut statükoya yönelik bir tehdit mi?

Patrisse Cullors: Kimse Filistin’den bahsetmiyor, özellikle sosyal adaletten bahsedilirken kimse bu konuyu dile getirmiyor. Filistinliler’in haklı olduğunu düşünseniz bile bu konudan bahsetmeyerek nezaket göstermeniz bekleniyor. Son 5–7 yılda büyük bir değişim yaşanıyor. Gittikçe daha çok Yahudi ve siyah ve Latin genç dürüstçe işgalden bahsetmeye başladı. Gittikçe daha çok insan “Vergilerimiz İsrail’in ayrımcı politikalarını ve işgalini sürdürmek için kullanılıyor” diyor. Şu anda kültürel bir değişim aşamasındayız ve Omar bunun sözcülerinden biri.

Rebecca Pierce: Omar’ın “Şimdi beyaz ırkçıların siyahlara saldırısı ya da kahverenklilere saldırısı Yahudilere de saldırıdır” sözü hakkında neler düşünüyorsunuz?

Patrisse Cullors: İlhan, sağın beyaz milliyetçiliği etrafında nasıl örgütlendiğine dair son temsilci hâline geldi. Bizim hareketimiz için, İlhan’ı korumamızın beyaz üstünlükçüleriyle mücadele anlamına geldiğini düşünüyorum. Şunu iyice anlamalıyız ki, Yahudilerin haklarını da, renkli halkların haklarını da, kadınların haklarını da, transseksüellerin haklarını da, queerlein haklarını da savunmalıyız. Herkes için mücadele etme olanağına sahip olduğumuz bi zamanda yaşıyoruz.

(The Nation'dan Türkçe'ye Doğan Özkan çevirdi)

Bültene kayıt ol