Katar Emirliği, Ocak 2019 itibarıyla Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nden (OPEC) ayrılacağını ilan etti. Enerji Bakanı Saad Şeride el-Kabi, kararın gaz üretiminin artırılması için alınan teknik bir durum olduğunu, siyasetle ilgisi bulunmadığını söyledi.
Kabi’nin bu sözleri sarf etmesine rağmen, bu kararın arka planında derin siyasi anlaşmazlıkların yattığı biliniyor. Dünyanın en büyük petrol üreticisi olan Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri 5 Haziran 2017’de aldıkları ortak kararla Katar’la diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmuştu. Ardından gelişen süreçte bu ülkeler Katar’a karşı ekonomik ve siyasi abluka uygulamaya başlamıştı. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın geçen hafta yaptığı Mısır ziyareti esnasında, Riyad ve Kahire yönetimlerinin “Katar ablukasına devam” mesajı verdiği belirtilmişti.
Katar’a abluka uygulayan 4 ülke, ilişkilerin düzeltilmesi için Doha yönetimine “İran ile ilişkilerin kesilmesi, El-Cezire televizyonunun kapatılması” gibi şartların bulunduğu 13 maddelik bir talep listesi sunmuş, Katar ise uluslararası hukuka aykırı hiçbir talebin kabul edilmeyeceğini açıklamıştı.
Katar ise OPEC’ten ayrılma kararının doğalgaz üretimini artırmak kararı nedeniyle alındığını ileri sürüyor. Enerji Bakanı Kabi, doğalgaz üretiminin en geç 2024 yılında yıllık 77 milyon tondan 110 milyon tona çıkartılacağını söyledi. Katar, doğalgazı dünyanın en büyük doğalgaz havzası olan Güney Pars Havzası’ndan çıkartıyor. Havzayı İran’la paylaşan Katar, dünya doğalgaz pazarının yaklaşık %30’una hakim.
Dünya petrol rezervlerinin üçte ikisini elinde bulunduran OPEC, 1960 yılında Bağdat Konferansı’nda kuruldu. İran, Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Venezuela tarafından kurulan OPEC’in Katar’la birlikte 15 üye ülkesi bulunuyor.
Katar, Türkiye’de son olarak Şeyh El-Sani’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hediye ettiği dev uçakla gündeme gelmişti.
