Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı İlnur Çevik, rejim muhalifi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan konsolosluğunda öldürülmesiyle ilgili skandal bir yazı kaleme aldı.
Çevik, AKP'nin "olayı fazla deşelemediğini" ve Suudi Arabistan'a dostluğunu gösterdiğini söylüyor.
Yeni Birlik gazetesinde "Türkiye yine Suudilere dostluğunu gösteriyor" başlığıyla yayımlanan yazı şöyle:
"Suudi Arabistan şu veya bu şekilde gazeteci Cemal Kaşıkçı yüzünden gerçekten işin içinden çıkılmaz bir noktaya geldi… Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna iki hafta önce giren ve yok olan Kaşıkçı yüzünden bütün dünya şimşekleri Suudi kraliyet ailesinin üzerine hedeflemiş durumda…
Bu işlerden sorumlu olabileceği düşünülen ve son yıllarda Orta Doğu’da ve kendi ülkesinde at oynatan Veliaht Prens Selman bir anda sessizliğe bürünüp ortadan kayboldu ve direksiyona “kriz çözücü” olarak Kral Selman bin Abdulaziz geçti…
Amerikan basınına göre, Suudiler Kaşıkçı’yı sorgularken “kazara” öldürdüler ve yakında bunu açıklayacaklar…
Kral Salman, ABD Başkanı Donald Trump’la telefonda görüştü ve dün de Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile yüz yüze görüşerek uluslararası bu skandalı nasıl çözeceklerini tartıştılar…
Hatta Trump Kaşıkçı’nın öldürüldüğünü ve bundan “serseri katillerin” sorumlu olabileceğini söylüyor… Yani artık bu işin bir cinayet olduğunu, bunun Suudi “serseriler” tarafından işlendiğini tahmin ediyor…
Yani birileri Kral Selman’ın bilgisi dışında bir şeyler yapmış…
Türkiye kendisine tepeden bakan, hatta PYD’ye ve YPG’ye yardım eden, Birleşik Arap Emirlikleri ile ülkemize karşı bazı fitnelerin içine girdiği sanılan Veliaht Prens Selman’ın yaptıklarına karşı bu olayı kullanıp dünyayı Suudilerin başına yıkmak yerine yine Kraliyet ailesine dostluğunu gösterip olayı fazla deşelemeden, aksine iyi niyetle adımlar atarak Kral Selman’a yardımcı oluyor…
İşte bu yüzden Kral Selman, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı arayıp teşekkür etti. Türkiye gerçekten kıymetini bilene iyi dost."
Trump hafta sonuna kadar çözüm bekliyor
ABD Başkanı Donald Trump, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolması vakasıyla ilgili ses ve görüntü kayıtlarını Türkiye'den talep ettiklerini söyledi.
Trump, Beyaz Saray’da Kaşıkçı olayı hakkındaki basın mensuplarının sorularını yanıtladı. ABD Başkanı "Türkiye hükümeti ses ve görüntü bilgileri olduğunu söylüyor. Bunların olup olmadığından emin değilim ancak muhtemelen var. Mike Pompeo geri döndüğü zaman kendisinden kapsamlı bir rapor alacağım. Ona soracağım ilk soru bu olacak." diye konuştu.
Trump, Kaşıkçı olayının hafta sonuna kadar açıklığa kavuşmasını beklediğini de sözlerine ekledi.
Suudi Arabistan'ı koruyor
ABD Başkanı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili Suudi liderleri koruduğuna dair iddialarıysa reddetti. Trump bir gün öncesinde "Kaşıkçı için Suudi Arabistan'ın suçlanması 'masumiyeti ispat edilinceye kadar suçlu gösterilmenin' farklı bir örneği" açıklamasında bulunmuştu.
Trump, iki gün önce gazeteci Kaşıkçı'nın akıbetiyle ilgili olarak "Bana öyle geliyor ki bunlar serseri katillerin işi" demişti.
ABD, Suudi Arabistan'a silah satışını durdurmak için yasa tasarısı
Öte yandan çarşamba günü ABD Temsilciler Meclisi'nde, Cemal Kaşıkçı olayı nedeniyle Suudi Arabistan'a tüm silah satışlarının ve yardımların durdurulması için yasa tasarısı sunuldu.
ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz günlerde, Suudi gazetecinin kaybolmasıyla ilgili Suudi Arabistan'a silah satışını kısıtlamaya henüz hazır olmadığını açıklamıştı. Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada "Bu kabul edilemez" diyen Trump, "Askeri teçhizata ve diğer şeylere 110 milyar Dolar harcıyorlar ki, bu da iş sahası yaratıyor" demişti.
Trump ayrıca, Fox TV kanalına yaptığı açıklamalarda, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman'ın öneminin altını çizerek, "Suudi Arabistan'a ihtiyacımız var" ifadesini kullandı. Trump, Kaşıkçı meselesi yüzünden Suudi Arabistan'dan uzaklaşmak istemediklerini dile getirdi.
Dünya devleri Riyad'daki konferanstan çekiliyor
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlenmesi planlanan "Geleceğe Yatırım Girişimi" (FII) konferansına katılmaktan vazgeçen şirket ve yöneticilerin sayısı gün geçtikçe artıyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nin en büyük finansal kuruluşlarından Chase'in Üst Yöneticisi (CEO) Jamie Dimon, Blackrock'un CEO'su Larry Fink, Blackstone'un CEO'su Stephen Schwarzman ve Londra Borsası CEO'su David Schwimmer, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın himayesinde Riyad'da 23-25 Ekim'de gerçekleştirilmesi planlanan konferansa katılmaktan vazgeçtiklerini duyurmuştu.
SBC, Standard Chartered ve Credit Suisse de yöneticilerinin konferansa katılmayacaklarını açıkladı.
Fransız basınında yer alan haberlerde de, Fransız Societe Generale ve BNP Paribas bankalarının üst düzey yöneticilerinin yatırım konferansına katılmayacakları öğrenildi.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde da salı günü yaptığı açıklamada konferansa katılmayacağını bildirmişti. Geçen hafta ise, Dünya Bankası Grubu Başkanı Jim Yong Kim de konferansa katılımını iptal etmek zorunda kaldığını bildirmişti.
Teknoloji devleri de katılmama kararı aldı
Skandal olaya teknoloji devleri de tepkisiz kalmadı.
Amerikan teknoloji devi Google'ın Üst Yöneticisi (CEO) Diane Greene, "Çöldeki Davos" olarak nitelendirilen konferanstan çekildiğini açıklayan son isim oldu.
Uber, Viacom ve Ford’un da aralarında bulunduğu birçok ABD’li şirket de bu haberlerden dolayı Suudi Arabistan’a boykot kararı aldı.
Uber CEO’su Dara Khosrowshahi de dahil olmak üzere konferansa katılmayacağını söyleyen diğer firmaların yöneticileri Kaşıkçı’nın ortadan kaybolmasının endişe verici olduğunu belirtti.
Branson 1 milyar dolarlık yatırım projesini askıya aldı
Uluslararası yatırım ve teknoloji şirketi Virgin Grubu’nun kurucusu İngiliz yatırımcı Richard Branson da geçen hafta Suudi Arabistan’da yürüttüğü iki turizm projesindeki yöneticilik görevini askıya almaya karar verdiğini açıklamıştı.
Branson, ayrıca Suudi Arabistan ile yapılması planlanan 1 milyar dolarlık yatırım projesini askıya aldığını duyurmuştu.
Önde gelen basın kuruluşları sponsorluklarını çekti
İş dünyasının önemli isimlerinin yanı sıra uluslararası basın kuruluşları da konferanstan desteğini çekiyor.
New York Times, CNN, CNBC, Financial Times, Huffington Post, ve Bloomberg konferanstan sponsorluğunu çeken ya da katılmayacağını açıklayan kurumlar arasında yer alıyor.
Ayrıca, The Economist dergisinin Genel Yayın Yönetmeni Zanny Minton Beddoes ve Los Angeles Times gazetesinin sahibi Patrick Soon-Shiong da konferansa katılmaktan vazgeçen basın temsilcileri olarak öne çıkıyor.
Hala sponsorlar arasında kalmaya devam eden Amerikalı basın kuruluşu Fox ise Kaşıkçı'nın durumunu yakından takip ettiklerini açıkladı.
ABD Hazine Bakanı henüz kararını vermedi
Konferansa hala katılmayı planlayan hükümet yetkilileri arasında ise ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin dikkati çekiyor.
Hazine Bakanlığından bir yetkili, hafta sonu yaptığı açıklamada, bakanlık yetkililerinin Kaşıkçı'nın akıbeti hakkındaki gelişmeleri takip edeceklerini ve konferansa katılım konusunda buna göre bir değerlendirme yapacaklarını bildirdi.