Bursa Su Kolektifi, Uludağ Milli Parkı'nın AKP milletvekillerinin hazırladığı tasarıyla talana açılacağını ifade ederek başlattığı imza kampanyasını sürdürürken, Doğa Koruma ve Milli Parklar önünde bir eylem düzenledi.
Eylemde okunan basın açıklaması şöyle:
Uludağ Milli Parkı son bir aydır kabusla boğuşuyor. Adına Alan Başkanlığı denen bu kabus iki AKP Bursa milletvekilinin TBMM'ye verdiği kanun teklifiyle başladı. AKP hükümetleri son 20 yılda Uludağ'ı Davos yapma hevesiyle Milli Parklar Kanunu'na aykırı projeler üretti. Yalnızca Uludağ'da yaşayan 32 tür endemik çiçek ve bitkiyi de yok edecek bu projelerin birçoğu Bursa Barosu öncülüğünde açılan 20'ye yakın dava ile iptal edildi. Doğal SİT alanları bugüne kadar korundu. Davalar kazanıldıkça AKP'li siyasetçiler "Uludağ'da çok başlılık var" yalanını her yerde tekrarlayarak halkı yanıltmak istediler. Bir ay önce TBMM'ye Uludağ (T)Alan Başkanlığı yasa teklifine gerekçe olarak bu yalanı yazdılar. İnsan eli değmemiş, 20 milyon m2 yaklaşık 2800 futbol sahası büyüklüğünde endemik çiçeklerle kaplı doğal sit alanı kanunla Alan Başkanlığı ilan ederek oteller, villalar yani daha önce davalarla iptal edilenleri ve daha fazlasını (T)Alan Başkanlığı ile yapmak istiyorlar.
Biz Alan Başkanlığı'nın nasıl felaketlere sebep olduğunu geçen Ağustos ayında Kapadokya'da gördük. Tarihsel ve jeolojik niteliği nedeniyle milli park ilan edilmiş Göreme aynı yalan uydurularak 2019 yılında Kapadokya Alan Başkanlığı'na devredildi. Ardından peri bacalarının yıkılarak yol yapıldığını, tarihi evlerle dolu mahallelerin yok edilip turistik tesisler yapıldığını gördük. Peri bacalarını yıkarak yol yapımına karşı yapılan şikayetlere Alan Başkanlığı’nın peri bacalarını yıkma yetkisi var diye yanıt verdiler. Alan Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığına bağlıdır. Sanki işgal edilmiş boyunduruk altında bir yer gibidir; kanunlardaki koruma önlemleri Alan Başkanlığı sınırları içinde uygulanmaz, Cumhurbaşkanı kararıyla sınırları istendiği kadar büyütülebilir, yasal olarak koruma altına alınan değerleri yok etme yetkisine sahiptir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın güdümünde olsa da ondan çok daha üstün 6 bakanın yetkisine sahiptir, Sayıştay denetiminden muaftır. Kısacası astığı astık, kestiği kestik, anti demokratik bir ucubedir. Şimdi bu ucube Alan Başkanlığı sistemini çok başlılık var yalanı ile halkı kandırarak Uludağ Milli Parkı'na uygulamak istiyorlar.
Oysa Uludağ'da çok başlılık yok. Uludağ'ın tek bir sahibi vardır. O da Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü'dür. Uzun yıllar boyunca Uludağ Milli Parkı'nı koruma mücadelesinde çok şeyler gözlemlendi. Müdürlük çalışanları, Milli Parklar Kanunu'na bağlılık göstererek bugüne kadar Uludağ'ı korudular, yapmaları gerekeni yaptılar. Ankara'da yapılan doğayı yağmalayacak planları uygulamak zorunda kaldılar. Kanunsuzca inşa edilmiş otelleri işleten sermayedarlar daha çok kar elde etme hırsıyla kanunla korunan doğal varlıkları yok isteklerine "dur" demeyi başardılar. AKP hükümetleriyle yakın ilişkide olan sermayedarlar aracılığıyla baskı ve atamalara maruz bırakıldılar.
Uludağ'da doğayı koruma kalkanını delemeyen AKP, dünyada eşi benzeri olmayan bir utanç teklifini meclise verdi. Dünyada ilk kez bir ekolojik milli park, milli park olmasına neden olan doğal endemik varlıkları koruduğu halde yasal koruma statüsü kaldırılmak istenmektedir. Oysa dünya ülkeleri milli parklarını gözü gibi korurlar. Belgesellerde en yoksul ülkeler bile o yoksulluklarına rağmen maaşlı korucu tutarak kaçak avcılara karşı milli parklarını koruduğunu görürsünüz. Milli parklar, her ülke için öğünç kaynağıdır. Meclise gönderilen Uludağ Alan Başkanlığı yasa teklifi Türkiye'nin utancı olmasına izin verilmemelidir. Bu teklif derhal geri çekilmeli ve bir daha milli parklarımızın tümünde Alan Başkanlığı'nın adı bile anılmamalıdır.
Bugüne kadar uygulamalarıyla doğayı, ağacı, ormanı ve tarım alanlarını sermayenin yağmasına açan politikalardan başka bir şey üretmeyen AKP iktidarı artık öylesine gemi azıya aldı ki yüzölçümü dünya ortalamasının çok altında olduğu halde Türkiye'nin milli parklarına da göz diktiler. Biz, Uludağ (T)Alan Başkanlığı yasa teklifi geri çekilsin diye uğraşırken geçen hafta Cumhurbaşkanı kararnamesiyle işi alıp satmak olan Milli Emlak'tan bir müdür Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’ne atandı. Bu atmama Türkiye'de artık yağma ve talan boyutunun diğer tüm milli parklara da gireceğinin göstergesidir. Bu atamayı yurttaş olarak kabul etmiyor, ret ediyoruz. Atama geri alınmalı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’nde uzun yıllar görev yapmış bir uzman göreve getirilmelidir.
Biz Bursa Su Kolektifi olarak Uludağ Milli Parkı’nın önemini biliyoruz. Stant açarak halktan topladığımız imzalar Bursa’da ve ülke çapında tüm kesimlerin ilgisini çekti. 3 günde 3000 imza topladık. Halkın tüm kesimleri, her anlayıştan görüşe sahip yurttaş Uludağ’da yapılmak istenen talana karşı büyük tepki gösterdi ve toplu imza formunu imzaladı. Halk, Alan Başkanlığını kesinlikle ret ettiğini attıkları imzalarla gösterdi. Uludağ’daki kanunsuz inşa edilen otellerin en dolu olduğu zaman yılbaşı dönemidir. Oysa gidin bakın. Uludağ’da kar yok, oteller boş. AKP hükümeti yıllarca iklim krizini görmezden geldi. Çok sayıda termik santraller, çimento, demir çelik gibi kömür yakan tesisleri teşvik etti. Türkiye geçen yıl karbon salınımını sınırlayan Paris Anlaşması’nı onayladı. Ardından alay eder gibi 2030’a kadar karbon salınımını yeni santraller, fabrikalar yaparak %30 arttıracağını açıkladı. Sonra da hiç uygulanmayacak biçimde 2050’de karbonu sıfırlayacağını öne sürdü. Paris’te karbon yutağı olan ormanları koruma anlaşmasına imza atarken hemen ardından ormanlara tesisler yapılmasına olanak veren kanun değişikliği yaptı. Şimdi de ekolojik alanlar olan milli parkları yağmalamaya Uludağ Milli Parkı’ndan başlamak istiyor. Sonbahar kurak geçti. Kış mevsimini yağışsız, karsız yaşıyoruz. Tüm milletvekillerine ve özellikle AKP milletvekillerine sesleniyoruz: Uludağ’da bile kar yok. Geleceğimizin böylesine hoyratça yok edilmesine izin vermeyin. Uludağ Alan Başkanlığı teklifinin geri çekilmesi için gerekeni yapın. Yine de meclise gelirse vicdanınızın, Bursa halkının, tüm yurttaşlarımızın sesini dinleyerek teklifin bütün maddelerine istisnasız HAYIR oyu verin!
Bursa Su Kolektifi
03.01.202