Bursa Su Kolektifi, 4 Eylül günü Karacabey'e düzenlediği Ekokırım ve Ekolojik yıkım alanlarını ifşa turunda iki basın açıklaması düzenledi.
Bakırköy'de düzenlediği basın açıklamasında Kestelek Bor Madeni'yle kirletilen suyla suladıkları tarlalarında mahsülü zarar görüp masrafını bile karşılamayan köylüler de yer aldı.
Eylemlerde okunan açıklamanın tam metni:
"Dünya bor madeni rezervlerinin büyük çoğunluğunu sahip olan bir coğrafyada yaşıyoruz. Bor yataklarının bulunduğu Eskişehir, Kütahya, Balıkesir ve Bursa'daki ocakları Etimaden adlı devlet şirketi tarafından işletilmektedir. Bor, cam ve seramik başta olmak üzere pek çok sanayi dalında kullanılıyor.
Etimaden resmi internet sitesinde anlatıldığına göre toprakta bor eksikliğinin tarımsal ürün verimliliğini düşürdüğü konusunda çok sayıda açıklamalar bulunmaktadır. Ancak aynı sitede toprakta ya da suda bor fazlalığının daha doğrusu bor kirliliğinin nasıl sonuçlar doğurduğu konusunda açıklama bulunmuyor. Ne yazık ki, suda ve toprakta bor fazlalığının ne gibi kötü sonuçlar doğurduğunu, kenarında bor madeni bulunan derelerden su kullanan köylülerimiz acı deneyimlerle öğrendi. Şu anda bulunduğumuz Karacabey'in Bakırköy ve çevre köyleri bu acı deneyimi yıllardır yaşamakta dertlerine çare bulamamaktadırlar. Karacabey’de Bakırköy, Paşa Çayırı, Orta Çayır, Çakılı Kuyu mevkileri, Mustafakemalpaşa’da Yeşilova, Tepecik, Azatlı, Ormankadı köyleri bor kirliliğinden etkilenen yerler arasındadır.
Bor madeni topraktan çıkarıldıktan sonra yıkanır. Bu nedenle maden bir dere kenarında açılır. Maden yıkandıktan sonra ortaya çıkan pasa ve atık su, slam barajı da denen çamur havuzlarına alınıp çökertilmesi, sudaki bor miktarının bilimsel sınırlara düşürülmesi gerekmektedir.
Mustafakemalpaşa Çayının Orhaneli Çayı'ndan ayrıldığı Kestelek köyü yakınlarında Etimaden'e ait bor madeni bulunmaktadır. Mustafakemalpaşa Çayı, menderesler çizerek Uluabat Gölüne boşalır. Çay göle boşalmadan önce DSİ tarafından yapılan sulama kanallarına su verilir. İşte bu kanallarından su alması gereken çiftçilerimiz bunu yapmak ya da yapmamak arasında büyük bir çaresizlik içinde kalmaktadır. Çiftçilerin daha önceki deneyimleri kanaldan su alıp topraklarını suladığında borla kirletilmiş suyun üründen alacağı verimin büyük oranda düşeceğini, masrafını bile kurtaramayacağını bilir. Bu nedenle çiftçiler, yanı başına kadar gelen kanal suyunu kullanmak yerine tarlalarında kuyu ya da artezyenden su kullanır. Kuyusu artezyeni olmayan çiftçiler çaresiz ya kanaldan su alacak ya da mahsulün göz göre göre kurumaya bırakacaktır.
Mustafakemalpaşa Çayından ve bu çaydan beslenen sulama kanallardan borlu suyun çok uzun yıllardan bu yana ürünlere verdiği zarar Mustafakemalpaşa ve Karacabey köylülerinin çileden çıkarmaktadır. Nereye başvursalar sonuç alamadıkları için kimi köylüler zararının karşılanması için dava açarken bazıları da sudaki bor miktarını belirlemek için analizler yaptırmıştır. Bu analizlerde sudaki bor miktarı bilimsel sınırın 4,5 kat, önerilen değerin ise 13 kat üzerinde olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bursa milletvekili Mustafa Esgin'in Nisan 2022'de basında çıkan açıklamalarına göre bir süredir işletilmediğini bildirdiği Kestelek Bor Madeni'nde var olan çamur havuzunun tamamen dolu olduğu, 2021'de başlanan yeni çamur havuzu (slam barajı) ve derivasyon kanalı inşaatının iki ay içinde tamamlanacağını bildirmektedir.
Ancak eğer maden işletilmiyorsa Mustafakemalpaşa çayından gelen suyla sulama yapan çiftçinin sudaki bor fazlalığından dolayı şikayetleri bitmesi gerekirdi. Ancak böyle olmadı. O halde bunun tek bir anlamı vardır. Dolu olduğu bildirilen eski çamur havuzundan Mustafakemalpaşa Çayına geçen sızıntı ya da kaçak kanal bulunmaktadır. Bunun başka bir açıklaması olamaz. Dolayısıyla Kestelek Bor Madeni'ne yapılmakta olan yeni çamur havuzu, eski çamur havuzundan dereye karışan borlu sudaki kaçağı kapatmayacaktır. Bu nedenle derhal sızdırmazlık derecesi çok yüksek, yağmurla birlikte barajdan taşkın tehlikesi olamayan çamur havuzu yapılmalı ve eski havuzdaki çamur ve atık sular bu yeni havuza taşınmalıdır.
Maden çalıştırmaya başlandığında dereye bırakılacak suda bilimsel düzeyin üzerinde bor elementine izin vermemek için her türlü önlem alınmalı ve gerekli filtrasyon sistemleri yapılmalıdır. Maden çalışacak diye köylülerin tarlaları susuz bırakılamaz. Köylülerin ürünlerinin zarar görmesi sineye çekilemez. Eğer derelere bilimsel sınırların altında su verilemeyecekse maden bir daha çalıştırılmamalıdır.
Bununla birlikte Kestelek Bor Madeni aracılığıyla devlet eliyle kirletilen Mustafakemalpaşa Çayındaki borlu suyla sulama yapmak zorunda kaldığı için ürünü yanan, verimi düşen ya da kirli suyla sulama yaşamaktan çekindiği için ürünü kuruyan köylünün hasarından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Etimaden sorumludur. Bu sorumlular köylünün zararını karşılanmalıdır."
04.09.2022
Bursa Su Kolektifi