Ukraynalı iklim aktivistlerinin dayanışma talebi üzerine İstanbul'da sokağa çıkan İklim Adaleti Ağı, Rusya Başkonsolusluğu önünde Putin'in savaşını ve işgali protesto etti.
"Savaşa hayır", "Ukrayna halkı yalnız değildir", "Putin hesap ver bugün kaç çocuk öldürdün", "Savaşa, nükleere, fosile karşı ses çıkar" ve "Rusya Akkuyu'dan defol" sloganlarının atıldığı eylemde ilk açıklamayı Youth For Climate Turkey aktivistlerinden Atlas Sarrafoğlu ve Elanaz Birdal yaptı.
Atlas Sarrafoğlu, 20. yüzyıldaki savaşların vahşetine dikkat çekerek Putin'in Ukrayna işgalini kınadı ve bu savaşın durdurulması çağrısı yaptı. Petrol, kömür, fosil yakıtlar ve nükleer enerjiyi temel alan sistemi eleştirdi. Elanaz Birdal ise herkesin savaşa karşı çıkması gerektiğini vurgulayarak, tarafsızlık diye bir şey olamayacağını söyledi. Savaştan kaçan sivillerin Ukrayna'nın komşusu devletlere sığındığını belirterek, daha büyük bir dayanışma çağrısı yaptı.
Greenpeace'ten Ersin Tek, savaşın ne denli büyük bir yıkım demek olduğunu ve nükleer tehdidin tehlikelerini anlatarak tüm iklim ve çevre aktivistlerini ses çıkarmaya çağırdı.
İklim Adaleti Ağı adına basın açıklamasını Devrimci Sosyalist İşçi Partisi'nden (DSİP) Tuna Emren ve Yeşiller Partisi'nden Gökçen Bayram okudu.
Basın açıklamasının tam metni:
Ukrayna’nın işgaline karşı,
Ukraynalı iklim aktivisti gençlerin dayanışma taleplerine yanıt vermek üzere,
Putin’in savaşına, NATO’nun yayılmacılığına karşı çıkmak,
“Savaşa, Nükleere, Fosile Hayır!” demek için,
İklim Adalet Ağı olarak burada, ve Ukrayna Halkının, Ukrayna’daki iklim hareketinin yanındayız!
Savaşlar insanlık suçları yanında, doğaya verdikleri zararlardan dolayı ekokırım suçunu da işlemektedirler.
Geçtiğimiz yıl ekokırım suçlarını tanımlayan bir metin yayımlandı.
Ekokırım suçu şöyle tanımlanıyor;
“Çevreye ağır ve geniş çapta ya da ağır ve uzun vadeli bir biçimde zarara yol açmasının kuvvetle muhtemel olduğunun bilincinde, yasadışı veya keyfi olarak işlenen fiiller ekokırım suçunu oluşturur.”
Putin’in Ukrayna'ya saldırmasının temelinde kendisini haklı çıkarabilecek tek bir neden bulunmamaktadır - ki hiçbir neden savaş ile sonuçlanmamalıdır.
Rus askeri güçlerinin Ukrayna’nın güneydoğusundaki Zaporijya nükleer santralini ele geçirdiği ve vurduğu haberlerini aldık.
Putin, Avrupa'nın en büyük nükleer enerji santraline ateş açmış, bütün dünyaya Çernobil ve Fukuşima'dan sonra nükleer sızıntı, nükleer felaket paniği ve endişesini yaşatmıştır.
Nükleer güç ile doğrudan Ukrayna'yı ve dolaylı olarak dünyayı tehdit eden Putin, nükleeri militarist bir güç olarak kullanmaktadır.
Bu durum bizi Akkuyu'da inşa edilen ve işletim hakkı Rusya'ya ait olan nükleer enerji santralinin, Rusya lehine nükleer bir güç olarak kullanılabileceği gerçeği ile de yüzleştirmektedir.
Ayrıca bir de nükleer santral atığı diye bir tehlike var.
Ukrayna’da, Çernobil nükleer santralinin atıkları için büyük bir facia riski yaşandı.
Toprağın ağır silahlarla tahribi; nükleer atıkların, öncesinde güvenli sayılan ama şimdi hiç de öyle olmadığı ortaya çıkan saklanma şeklinin de hepimizin sonunu getirebileceğini gösterdi.
Türkiye’deki nükleer santralin atıkları da Rusya’ya gitmeyecek; burada saklanacak.
Fosil yakıtlar uğruna yürütülen bu savaşlar, iklim çöküşünü durdurmak için tek bir gerçek adım atmayan otoriter liderlerin keyiflerine göre örgütleniyor.
Geleceğimizi çalan, fosil yakıtlar uğruna savaş başlatanlar, iklim krizini durdurma yönünde kullanabilecekleri bütçeleri de bu savaşlara harcıyor.
Fosilsiz, nükleersiz, savaşsız bir dünya mümkündür!
Kalbimiz ve dayanışmamız Ukrayna halkının ve tüm dünyaya dayanışma çağrısında bulunan Ukraynalı genç iklim aktivistlerinin yanında.
SAVAŞA, NÜKLEERE, FOSİLE HAYIR!
Ukrayna Halkının Yanındayız!
İklim Adaleti Ağı