Yokoluş İsyanı aktivistleri Birleşik Krallık’ta gerçekleşecek COP26 iklim zirvesi yaklaşırken İmkansız İsyan (Impossible Rebellion) eylemlerine devam ediyor. Dün üçüncü günü olan eylemlerde aktivistler, sabah saatlerinde Greenpeace ile birlikte Brezilya Konsolosluğu önüne giderek “Amazonlar yok olmasın” protestosu gerçekleştirdi. Bolsonaro’nun yerli halkları soykırıma uğrattığına dair dövizler taşındı.
Konsolosluğun ardından kadın ve trans aktivistlerin liderliğinde bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Fint (female, intersex, non-binary ve trans) eylemi denilen bu yürüyüş sırasında “Siyah Transların Hayatı Önemlidir” sloganları atıldı.
Yürüyüşün ardından yüzlerce Yokoluş İsyanı aktivisti kadınların liderliğinde Londra'nın en kalabalık alışveriş bölgesi olan Oxford Circus'u trafiğe kapattı.
Eylemin amacı kadınların İklim değişiminden erkeklerden daha fazla etkilendiğini göstermek ve kadınların da iklim değişimiyle mücadelede çözümün bir parçası olduğuna vurgu yapmaktı.
Önceki gün de kullandıkları dev pembe masayı caddeye koyan kadın aktivistler daha masayı tam olarak kuramadan polis müdahalesiyle karşılaştı. Kadınlar polisin etrafını çevirdi ve masaya tutkalla kendilerini yapıştırdı.
Yokoluş İsyanı’nın bir kolu olan Hayvan İsyanı (Animal Rebellion) aktivistleri ise aynı gün bir McDonald’s şubesini işgal ederek fast-food ve hayvancılık endüstrisinin iklim değişimine olan etkisine dikkat çektiler. Grup, 36 üyelerinin işgal sırasında gözaltına alındığını açıkladı.
Yokoluş isyanı’nın önceki eylemleri:
Eylemlerin ikinci günü
Yokoluş İsyanı son IPCC raporu sonrası ve Kasım ayında yapılacak COP26 iklim zirvesi öncesi birçok ülkede eylemlerini sürdürüyor.
Londra’da “imkansızı iste” sloganıyla başlayan İmkansız İsyan (Impossible Rebellion) eylemlerinin ikinci gününde aktivistler Londra Köprüsü’nde eylem yaptı. Emeklilik fonlarının fosil yakıt şirketlerine yatırım yapmalarına karşı sloganlar attı.
İngiltere polis teşkilatı Pazartesi başlayan İmkansız İsyan’da 52 aktivistin ve Pazar günü 10 aktivistin gözaltına alındığını duyurdu.
Galler’de de devletin vergi hesaplarını kontrol eden Barclays Bankası önünde eylemler vardı. Barclays’ın fosil yakıt şirketlerine verdiği destek ve kredilere karşı çıkan aktivistler fosil yakıt yatırımlarının derhal durdurulmasını talep etti.
Brezilya’da ise Yokoluş İsyanı aktivistleri Amazon yağmur ormanlarından geçecek olan demiryolu projesine karşı “Yokoluş Treni” eylemleri gerçekleştirdi. Aktivistler, projenin 5 binden fazla türün yaşam alanını yok edeceğini, yerli halkların yaşam alanlarını olumsuz etkileyeceğini, 75 milyon ton karbon salacağını ve yaklaşık 2 milyar dolara mal olacağını söylüyorlar.
Ayrıca dün binlerce yerli aktivist Brasilia kentinde “Yaşam için Mücadele” eyleminde bir araya geldi. Yerli örgütleri Ağustos başında Bolsonaro yönetimine soykırım ve ekokırım suçlarını işlemekten Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde dava açmıştı. Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan mahkeme 25 Ağustos’ta davayı görüşecek. Duruşma öncesi hem Brezilya’da hem de Lahey’de eylemler gerçekleştirildi.
Bolsonaro yönetiminde sadece 2019'da yerli halklara ait toprakların işgali %135 artarken, aynı dönemde yerli topluluklara karşı şiddet eylemleri de iki kattan fazla arttı. Bolsonaro yönetimi, yerlilerin toprakları üzerindeki egemenlik haklarını ortadan kaldıracak ve toprak gaspına izin verecek yasaları çıkarmaya çalışıyor. Bilim insanları 2020 yılında Amazon ormanlarındaki azalmanın rekor kırdığını, yağmur ormanlarının artık kendini sürdürmek için yeterli miktarda yağmur üretemeyeceği bir "devrilme noktasına" hızla yaklaştığını ve Amazonların savanaya dönüşmekte olduğunu söylemişlerdi.
Yokoluş isyanı’nın İmkansız İsyan eylemleri başladı
Yokoluş İsyanı (Extinction Rebellion) Londra’da finans şirketlerinin oluşturduğu City of London’da eylem yaptı.
Yokoluş İsyanı, Kasım ayında Glasgow’da yapılacak BM iklim zirvesi (COP26) öncesi fosil yakıt şirketlerini fonlayan küresel finans dünyasına karşı İmkansız İsyan (Impossible Rebellion) adıyla sokakları trafiğe kapadı.
Pazartesi sabahı Trafalgar Meydanı’na inen binin üzerinde aktivist meydana dört metre uzunluğunda dev bir pembe masa koydu. Sembolik olarak iklim değişiminden etkilenen tüm çevrelerin çözüm için masaya oturması gerektiğini anlatan eylemde meydan bir süreliğine trafiğe kapatıldı.
“Gelin masaya siz de oturun” sloganı taşınan eylemde dev masanın etrafına yüzlerce sandalye kondu.
Aktivistler, Haiti Devrimi’nin 230. yılına denk gelen günde yoksul ve zengin ülkeler arasındaki adaletsizliğe dikkat çekmek amacıyla iklim değişiminden en fazla etkilenen ülkeler arasında yer alan Haiti’yi öne çıkardı.
Haiti küresel ısınma nedeniyle yükselen deniz seviyelerinin ve daha geçen hafta sonu ülkeyi vuran kasırga gibi çok sayıda güçlü kasırganın tehdidi altında. Hem ekonomik hem politik bir krizin yaşanmakta olduğu ülkede birkaç hafta önceki depremde de binden fazla kişi hayatını kaybetmişti.
Diğer ülkelerde eylemler:
Berlin’de Yokoluş İsyanı eylemleri
Eylül ayında seçimlere gidecek olan Almanya’da Yokoluş İsyanı aktivistleri 16-20 Ağustos tarihleri arasında eylemler düzenledi.
Eylemlerin hemen öncesinde Agora Energiewende isimli bir STK Almanya’nın 2021 yılında yani pandemideki ekonomik kapanmanın hemen ardından karbon salımında ilk kez 1990 yılı seviyesini aştığını duyurmuştu.
Almanya, Rusya’dan da doğal gaz ithalatını artırmak için Kuzey Akım 2 boru hattı projesinin çalışmalarını sürdürüyor.
Çeşitli eylemler yapan Yokoluş İsyanı Almanya’nın iki yüzlü iklim değişimi hedeflerini eleştiriyor. Aktivistler eylemlerin son gününde Brandenburg Kapısı üzerine tırmanmışlardı.
Nordik İsyanı başladı
23 Ağustos'ta yine Yokoluş İsyanı tarafından Norveç ve diğer İskandinav ülkelerinde Nordik İsyanı’na başladıkları duyuruldu.
Aktivistler, Norveç’in başkenti Oslo’da Petrol ve Enerji Bakanlığı önünde “fosil yakıtlara hayır” eylemi gerçekleştirdi ve Norveç’in kutup bölgesinde fosil yakıt çıkarmaya devam etmesini eleştirdi.