HDK soruşturmasında 30 tutuklama

22 Şubat 2025

İstanbul merkezli soruşturmada gözaltına 50 kişiden 30’u tutuklandı. 13 kişiye ev hapsi verildi. Aralarında DSİP Eş Genel Başkanı Şenol Karakaş’ın da bulunduğu 7 kişi adli kontrol ve yurtdışı yasağı ile serbest bırakıldı.

18 Şubat’ta sabaha karşı yapılan ev baskınlarıyla 10 ilden gözaltına alınan 50 kişi, dört gün boyunca gözaltında tutulmuştu. 21 Şubat günü Çağlayan Adliyesi’ne götürülenler akşam saatlerinde mahkemeye sevk edildi. Savcılık 35 kişi için tutuklama talep etmişti.

Gece geç saatlere kadar devam eden yargı sürecinin sonunda vahim bir sonuç ortaya çıktı. 14 ya da 13 yıl öncesinden yapılan telefon görüşmeleri tutuklamalara delil olarak konulurken, şeffaf-demokratik bir oluşum Halkların Demokratik Kongresi’ne gizli örgütmüş gibi kriminalize edildi.

Kamuoyunca barışı, eşitliği, özgürlüğü savunmasıyla tanınan gazeteci, öğretmen, sanatçı, mimar ve aktivistler “kaçma ve delil karartma” şüphesiyle şimdi hapiste.

Adalet buluşması

Gözaltıların adliyeye getirildiği andan itibaren çok sayıda kurumun temsilcisi Çağlayan Adliyesi’nde toplandı.

Saat 14:00’da adliye önünde İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri’nin basın açıklaması yapıldı.

Açıklama öncesinde siyasal parti temsilcileri söz aldı. DEM Parti milletvekili Meral Danış Beştaş, TİP milletvekili Ahmet Şık ve DSİP’ten Burak Demir birer konuşma yaptı.

Okunan basın açıklaması şöyleydi:

“Bugün burada günler önce gözaltına alınan dostlarımız için toplandık. Türkiye’nin emek ve demokrasi güçlerine yönelik İstanbul merkezli operasyonda 10 ilde 52 sosyalist, gazeteci ve sanatçı gözaltına alındı.

Son bir haftada Başpınar patronlarının %25 zam dayatmasına karşı başlattıkları direniş sebebiyle BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen tutuklandı. Yerel seçimlerde rekor oyla Van’ı kazanan Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal’ın yerlerine ise kayyım atandı. Antep’te sendika mücadele veren Mehmet Türkmen’i tutuklayan da, Van’a kayyım atayan da, onlarca dostumuzu bir sabah operasyonuyla gözaltına alan da aynı Saray iktidarıdır.

Seçme ve seçilme hakkının gasp edilmesi ve sokak röportajlarında konuşan yurttaşlardan, haber yapan gazetecilere, siyasi parti temsilcilerinden sendika başkanlarına uzanan gözaltı furyası, tek adam yönetiminin bu ülkedeki krizlere tek yanıtıdır. Demokratik hakların askıya alındığı, muhalif bir çizgide olan herkesin potansiyel suçlu olarak görüldüğü bu ortam, iktidarın kendisine karşı biriken öfkeyi sindirme çabasının sonucudur.

Bugün de Çağlayan’da iktidarın birçok alandaki saldırılarına karşı mücadele veren birçok dostumuz için toplandık. Bu son saldırının hedefi olanlar da yoksulluk sınırında yaşamaya mahkum edilen emekçilerin haklarının peşinde koşanlar, en temel demokratik haklar için mücadele verenler, gerçekleri yazan gazeteciler ve Filistin halkını savunanlardır.

Bu ülkenin tarihi, benzer türden baskı ve saldırı dönemleri ve onun karşısında bir araya gelen ezilen ve sömürülenlerin mücadelesiyle doludur. Bugün de bu baskı ve saldırıları püskürtecek olan yine saldırıların hedefi olan ezilenlerin, sömürülenlerin vereceği emek, barış ve demokrasi mücadelesidir.

İstanbul Emek Barış ve Demokrasi güçleri olarak tekrar vurguluyoruz. Tek adam rejiminin baskılarına karşı direnişimizle, dayanışmamızla karşı koyacağız. Birlikte verdiğimiz mücadeleyi sürdüreceğiz.

Gözaltına alınan arkadaşlarımız serbest bırakılsın!

Yasaklar sizin, mücadele bizimdir!”

Adalet ve dayanışma için adliyeye gelen yüzlerce kişi kara soğuğa rağmen arkadaşlarını geri almak için bekledi.

Mahkeme süreci 02:00 civarında bitti. Adalet isteyenler bir kez daha eylem yaptı.