Sendika, “sağlık tesislerini “daha güvenli” hale getirmenin yolu yıllardır o hastanelerin bahçesinde endişeyle bekleyen hastalara da sağlık emekçilerine de yoldaş olan hayvanları toplamak değil, her geçen gün dozu artan sağlıkta şiddet olgusuna karşı gözle görülür, caydırıcı adımlar atmaktır” vurgusunu yaptı.
Genel Sağlık-İş açıklamasının tam metni:
Aşılama, kısırlaştırma, yaşanabilir barınaklar inşa etme, popülasyonu ve hayvanların sağlık durumunu kontrol altında tutmak gibi birçok insani ve bilimsel yöntem varken sokak hayvanlarının katledilmesinin önünü açan vahim yasanın ardından ne yazık ki yurdun dört bir yanından hayvan katliamı haberleri gelmeye devam etmektedir. İlerici kamuoyunun bu toplu katliama karşı ‘merhamet, vicdan’ çağrıları sürerken vahim ve manidar bir hamle de Sağlık Bakanlığı’ndan gelmiştir.
Sağlık sistemimizde çözülmediği içi kronikleşen sorunlara karşı uzun süredir üç maymunu oynayan Bakanlık, aybaşında 81 il sağlık müdürlüğüne gönderdiği yazıda sağlık kuruluşlarının önünden ve bahçelerinden sokak hayvanlarının çıkarılması talimatı vermiştir.
Atıl haliyle bilinen Bakanlık, ne ilginçtir ki bu yazıdan sonra hemen harekete geçmiş ve bize gelen bilgilere göre İzmir başta olmak üzere birçok ilimizde sağlık tesisleri bahçe ve civarındaki sokak hayvanları apar topar toplatılmaya başlamıştır.
Bakanlığın “toplumsal fayda” ambalajına sardığı bu kalkışmanın iç yüzünü anlatmak Genel Sağlık İş olarak görevimizdir:
– Resmi yazıda “sağlık kuruluşlarında fiziki önlemlerin hızla tamamlanması” ifadesi kullanılsa da sağlık kuruluşlarının fiziki sorunları bahçesindeki canlar değildir. Yurttaştan alınan onca vergiye, Bakanlığın genel bütçeden aldığı onca ödeneğe rağmen sağlık tesislerimiz fiziki açıdan tel tel dökülmektedir. Yağmur yağdığında tavanı akıtan, elektrik sistemi düzenli olarak sorun çıkaran, sağlık emekçileri için dinlenme ve toplanma alanı bulunmayan, ulaşımı kolaylaştırılmayan onca sağlık tesisi varken, bahçedeki hayvancağızlara “fiziki şartları düzeltmek” adı altında eziyet etmenin akılla da vicdanla da yan yana gelir bir tarafı yoktur.,
Sağlık tesislerini “daha güvenli” hale getirmenin yolu yıllardır o hastanelerin bahçesinde endişeyle bekleyen hastalara da sağlık emekçilerine de yoldaş olan hayvanları toplamak değil, her geçen gün dozu artan sağlıkta şiddet olgusuna karşı gözle görülür, caydırıcı adımlar atmaktır. Daha bir hafta önce bir vekilinin “gidin hastanedekilerin yakasına yapışın” diye konuşma yaptığı iktidarın görmezden geldiği gerçek, ülkede başıboş insan sorunun olduğudur. Sağlık emekçilerinin can korkusuyla mesaiye başladığı bir hastanenin bahçesindeki canları toplamanın, bu yaraya merhem olmayacağı açıktır.
· Yaşatmak için kurulan Sağlık Bakanlığı’nın görevi hangi canların yaşamayacağına karar vermek değildir. Genel Sağlık İş olarak altını çiziyoruz ki tarihi boyunca insan, kendisini yaşamın merkezinde görmediği taktirde sıçrama yapabilmiştir. Dünyayı evrenin merkezi değil sonsuz sayıda gezegenden biri olduğunu fark edince kainatı anlamaya başlamış, kendisini benzersiz görmeyi bırakıp etrafındaki canları incelemeye başladığında doğada her canlının birbirine bir yaşam zinciriyle bağlı olduğunu görmüştür. Çağımızda hayatı kolaylaştıran birçok hastalığın tedavisi de birçok bilimsel buluş da bu medeni bakış açısı sayesinde var olabilmiştir. Şimdi 2025’in Türkiye’sinde onlarca insani yöntem varken ağızlarından köpük saçarak hayvan avına çıkanların ülkeyi götüreceği tek yer yüzlerce yıl öncesidir.
Genel Sağlık İş olarak altını çiziyoruz: Sokak hayvanları sorunu, insani ve bilimsel yöntemlerle çözülmelidir. Sokak hayvanlarına “sağlıkta reform” adı altında eziyet edenler kafalarını çevirip sağlık sisteminin asıl ve acil sorunlarına bakmalı ve asli görevlerini yapmalıdır.