Yeni bir “kör topal” dönemi

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “24 Haziran’da Meclis’te cumhurbaşkanının siyasî partisinin çoğunlukta olması çok önemli. Aksi halde sistem kör topal başlar” demiş.

Bu cümle, şu ana kadar gördüğüm en doğru seçim tahmini. Ve aynı zamanda şu ana kadar gördüğüm en doğru durum tespiti.

Bence gerçekten de Erdoğan eninde sonunda cumhurbaşkanı seçilebilse bile, Meclis’te AK Parti hükümet kurabilecek bir çoğunluğu kazanamayacak.

Ve gerçekten de bu durumla birlikte yeni bir “kör topal” dönemi başlayacak.

Binali Yıldırım da seçimleri “Türkiye için yeni bir milat” olarak tanımlamış. Evet, tam da öyle olacak. Ama Binali Bey’in umduğu anlamda değil.

Cumhurbaşkanının yetkileri ne kadar kapsamlı olursa olsun, AKP’nin Meclis çoğunluğunu kaybetmesi, cumhurbaşkanı olabildiği durumda bile Erdoğan’ın altından halının çekilmiş olması anlamına gelecek.

Ve ister AKP’nin bir azınlık hükümeti kurulsun, ister diğer partilerin bir koalisyonu hükümet olsun, sonuç kör topal bir yönetim olacak.

Ekonomik durum giderek bozulurken, kriz ve istikrarsızlık kapıdayken, yeni döneme Türkiye örgütsel tabanı zayıflamış bir cumhurbaşkanı ve zayıf bir hükümet ile girecek. Ekonomik istikrarsızlığa artık siyasî istikrarsızlık da eşlik edecek.

Türkiye egemen sınıfı bu kör topallığı iyi tanır: Turgut Özal’ın başbakanlığının ardından, 1980’lerin ortalarından ta 2002’ye kadar memleket zayıf ve sallantılı koalisyon hükümetleriyle yönetilmiş, egemen sınıfın istediği hiçbir siyaset doğru dürüst uygulanamamış, hiçbir ekonomik sorun onların istediği şekilde çözülememişti. Büyük olasılıkla yine böyle bir döneme giriyoruz. İş dünyası, yatırımcılar, borsacılar için yeni bir kâbus başlıyor.

Egemen sınıfın önemli bir kesimi laiklik, hayat tarzı gibi nedenlerle AK Parti’yi sevmiyor da olsa, 12 Eylül’den sonra 20 yıllık istikrarsızlık dönemini hatırlar, güçlü bir hükümetin önemini bilir: 16 yıldır böyle bir hükümete sahiplerdi. Artık olmayacaklar.

Buna karşılık, ekonomi sıkıştıkça yoksullaşan, tüm önemli grevleri “ertelenen” (yani yasaklanan) işçi sınıfı için yeni ve daha kolay bir mücadele dönemi açılacak.

İstikrarsızlık koşulları işçileri ve yoksulları hem mücadele etmek zorunda bırakır hem de mücadelenin önünü açar.

Prof. Dr. Mustafa Şentop’un “kör topal” dediği tam da bu. Egemenler için kör topal, bizim için hareketli, renkli, canlı bir döneme giriyoruz.

Roni Margulies

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

son yazıları

Mutlu bitmiş bir göç öyküsü
999 milyon dolarla geçinmek!
"AKP kadınlara savaş açmış gibi"

ilginizi çekebilir

2025_09_09T143003Z_1272711583_RC28OGAYYLOD_RTRMADP_3_NEPAL_PROTESTS
Asya’da mücadele dalgası: Yozlaşmış ve baskıcı yönetimler düşüyor
1625358843701
Brezilya’da bir dönüm noktası: Darbeciler ilk defa soruşturulup cezalandırıldı
Cosmopolitan_Manifest_1191_af474cc8a9
Sadece Manifest'e değil kadınların özgürlüğüne saldırı