Sokakta kalpaklı insanlar ve sosyal medyada Atatürk maskesi takmış okul çocuklarının fotoğraflarını gördükten sonra, 10 Kasım günü gazete manşetlerine baktım.
Bütün gazeteler aynı manşeti atmak ve bunu her yıl yapmak zorunda oldukları için, yaratıcı veya ilginç bir şey bulmakta biraz zorlanıyorlar elbet:
"Ata'mıza koştuk".
"Sevgi seli".
"Dünyada tek".
"Kimseyi tanımadık senden daha güzel".
"Tarihte benzeri yok".
"O'na koştuk".
"Halk Ata'sına koştu".
"Yenilmez sevgi".
"Yer gök Atatürk".
Bu yıl azıcık farklı ve özgün olmayı bence Aydınlık gazetesi becermiş:
"Türk milleti hazırolda".
Kendisini "sol" diye düşünen bir partinin gazetesi için güzel bir manşet doğrusu!
Her yıldan farklı olarak, bu yıl sevgi selinin yanı sıra başka bir konu da gündeme geldi. Hükümet medyasında şu manşetler vardı:
"Atatürk'ü bunların tekeline bırakmayız".
"Atatürk'ü size mi bırakacağız!"
"Atatürk'ü CHP'ye bırakmayız" (iki tane).
Cumhurbaşkanı'nın şöyle dediği 10 Kasım günü haberlere yansıdı:
"Birileri çıkmış biz Atatürk'e Atatürk dedik diye bir sürü senaryo yazıyor. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise bizim bunu dememizden daha doğal ne olabilir? CHP gibi bir partinin Atatürk'ü milletimizden kaçırmasına rıza göstermeyeceğiz. Atatürk'ü bunların o zihinsel fetişizmine kurban edilmesine rıza göstermeyeceğiz."
Ardından CHP milletvekilleri ikiye bölündü.
Bir kesimi, "Bunlar Atatürk'ü bizim kadar sevemez, hatta hiç sevemez, yalan söylüyorlar" derken, bir kesimi de "Nihayet doğru yola geldiler, Atatürk sevgisine ulaştılar, ne güzel oldu" diyerek sevindi.
Erdoğan ise, "Atatürk'e Atatürk dedik" konuşmasının devamında durumu açık bir şekilde izah etti:
"Artık geriye doğru gidecek tek bir santim yerimiz yoktur. Bölgemizdeki kanlı senaryolar tekrarlanarak tekrar tedavüle sokulmuştur. Kurtuluş Savaşı verirken ilan ettiğimiz Misak-ı Millî'ye sahip çıkamadık. Biz Misak-ı Millî'ye yeniden sahip çıkmalıyız diyoruz. Bugünkü Türkiye dünün Türkiye'si değildir. Akrabalarımızın hukukuna sahip çıkmalıyız. Fırat Kalkanı ve İdlib'de yapılan budur. Lozan kazanımları yanında kayıpları da olan bir anlaşmadır. Suriye ve Irak'ta kurulan tezgâhların amacına ulaşmasını engellemek için elimizden geleni yaptık, yapıyoruz. Seksen milyon biz tek milletiz. Kimse operasyona yeltenmesin, yeltenirse bedelini ağır öder. Tendürek dağlarında, Gabar'da, gerekirse Kandil'de, Sincar'da hepsi karda kışta şu anda bütün operasyonları yönetiyorlar. Mağaralarına kadar, inlerine kadar girecek, bunları bitirinceye kadar yola devam edeceğiz."
CHP'liler Atatürk'ü bir sevgi yumağı zannededursun, Erdoğan biliyor ki Atatürk her şeyden önce Türk milliyetçiliğinin, Türk devletinin simgesidir. Bu simgeyi kullanmayacak da neyi kullanacak? Geç bile kaldı!
Roni Margulies
(Sosyalist İşçi)