Erdoğan ve AKP hükümeti başımızdan gitsin de, nasıl giderse gitsin.
Bu yaklaşımın ne anlama geldiğini, nasıl sonuçlara yol açabildiğini son yıllarda birkaç kez gördük.
En çarpıcısı, kendini “solda” zanneden kişilerin Ankara Belediye Başkanı seçimlerinde Mansur Yavaş adlı bir MHP’liyi coşkuyla desteklemesiydi.
Bu dediğimi yanlış bulanlar olabilir tabii. En çarpıcısının bu değil, Ekmeleddin İhsanoğlu adlı bir başka MHP’linin Cumhurbaşkanlığı için desteklenmesi olduğunu iddia edenler olabilir.
Sorun değil, tartışmaya değmez, ikisi de çarpıcı.
Ama son tahlilde, Yavaş da, İhsanoğlu da önemsiz adamlardı. Şimdi çok daha çarpıcı bir duruma tanık olmak üzereyiz. Kendini “solda” zanneden kişiler şimdi çok daha berbat birini desteklemek, çok daha kötü birisine bel bağlamak üzereler.
Cumhuriyet gazetesinde Ataol Behramoğlu şöyle yazmış:
“Sahnede pırıl pırıl, apaydınlık bir kadın konuşuyor…
Samimi, bilgili, açık sözlü, zarif.
Slogandan uzak, cesur, esprili.
...gösterişten uzak, alçakgönüllü, fakat gerçek bir yıldız gibi parlıyor…”
Ve yazısını şöyle bitirmiş:
“Solda bir arkadaşınız olarak karşılaşacağınız bütün güçlüklerde yanınızda olmakta tereddüt etmeyeceğim. Yurdumuza olan ortak sevgimiz, saygılarım ve alkışlarımla.”
Sözünü ettiği parlak yıldız, Meral Akşener!
Behramoğlu tam beş yıl önce bir TV programında şöyle demişti: “Halkın oyları ile seçilmiş parti bir ülkenin temellerini oluşturan değerleri ortadan kaldırma hakkına sahip midir? Mesela laiklik olgusunu ortadan kaldırmaya sahip midir? Halk örgütlü değilse buna bir şekilde asker karar verebilir. Askerin yaptığına sivil toplum sahip çıkabilseydi, toplum bambaşka bir yere gidebilirdi. Ama sahip çıkamadı. Toplum örgütsüz olduğu için, bilinçsiz olduğu için yapamadı”.
Özetle şunu demeye getiriyordu: “Halk aptal, askerin yaptığına sahip çıkmıyor, kendi seçtiği hükümete sahip çıkıyor, ay ne kötü durumdayız. Keşke askerler darbe yapsa da, çağdaş ve demokratik olsak.”
Ve zaten kendisi de şöyle özetlemişti: “Göreceğiz ülke nereye doğru gidiyor. Devam etsinler oy vermeye. Toplumun uyarılması lazım, aydınlatılması lazım. Her toplumun kendine özgü gerçekleri var. Ben darbe iyidir, demokrasi kötüdür demiyorum. Asla böyle bir şeyi savunmuyorum. Ama gerekirse olabilir.”
Askeri desteklemek. “Gerekirse olabilir”!
Elleri kanlı bir faşiste “saygılar ve alkışlar” sunmak. Gerekirse olabilir!
Behramoğlu önemli değil. Ama ulusalcı mantığın güzel bir örneği.
Roni Margulies
(Sosyalist İşçi)