Irkçılığa ve milliyetçiliğe karşı 18 ve 19 Mart günleri Kanada'dan Güney Kore'ye, dünyanın dört bir yanında gösteriler yapıldı.
Dünya ekonomisi 2007-8 krizinden bu yana toparlanabilmiş değil. Zaman zaman bazı önemli ülkelerden toparlanma işaretleri gelirken, bir başka önemli ülke veya bölge duraklamaya giriyor, düşüşe geçiyor, krizden çıkışı engelliyor. On yıl oldu.
Siyasî alanda ise, ekonomik krizin daha öncesinden, yaklaşık 2000 yılından beri, dünya sürekli direniş patlamalarına sahne oluyor: 2003'te Amerika'nın Irak saldırısıyla başlayan devasa uluslararası barış hareketi; Arap devrimleri; İspanya ve Yunanistan'da Podemos ve Syriza'nın yükselmesini sağlayan hareketler ve grevler; New York'tan Madrid'e, Madrid'den Kahire'ye yayılan işgal hareketleri... ve daha niceleri.
Bir yandan ekonomik kriz, bir yandan direniş hareketleri, geçtiğimiz 15 yılın yoğun bir istikrarsızlık dönemi olmasına yol açtı.
Bir iki yıldır bu durum daha da belirginleşti. İngiltere'de Avrupa Birliği'nden çıkma kararı veren referandum ve bunun yarattığı karmaşa, Amerika'da Trump'ın seçilmesi, ABD-Çin itişmesinin keskinleşmesi, bir dizi ülkede aşırı sağın parlamenter açıdan yükselişe geçmesi... Bütün bunlar kriz ve istikrarsızlığın en belirgin görüntüleri.
Trump ve Brexit oyu, dönemin bir "sağa kayış" dönemi olarak yorumlanmasına yol açıyor, ama bu eksik bir yorum. Trump'a oy verenler de, Avrupa'dan çıkalım diyen İngilizler de, sistem karşıtı bir ses çıkarmayı amaçlıyordu. Egemenler Clinton'ı istiyordu, Avrupa'dan çıkmamak istiyordu. Yoksulların, sisteme yabancılaşan milyonların tepkisi şöyle oldu: "Öyle mi? O zaman biz de tersine oy kullanırız!"
Kriz ve istikrarsızlık dönemlerinde, sistemin kendilerine hiçbir şey vermediğini, hiçbir gelecek vaad etmediğini algılayan büyük kitleler ne yapar?
Örgütlü bir mücadeleyle krizi kendi çıkarları doğrultusunda çözmek için harekete mi geçerler?
Evet, bazen öyle. Ama bazen tersi de olur. Umutsuzluk ve çaresizlik duygularıyla, iyice geri, iyice sağcı çözümlerden medet umanlar da olur. Çoğu zaman da, kısmen öyle, kısmen öyle olur.
Günümüzün tanımlayıcı özelliği bu.
Sağdan, Trump'tan, Fransa ve Hollanda'da faşist partilerden medet umanların sayısı az değil.
Bu nedenle sosyalistler Kanada'dan Güney Kore'ye, her yerde ırkçılığa ve milliyetçiliğe karşı gösteriler düzenliyor.
Sağa kayan kitlelere, başka bir alternatif olduğunu göstermek için.
Biz Türkiye'de neyle karşı karşıyayız?
Milliyetçilik temelinde bir AKP-MHP ittifakı. Suriyeli göçmenlere ırkçılık yapan bir CHP.
Asıl biz ırkçılığa ve milliyetçiliğe karşı gösteriler yapmalıyız!
Roni Margulies
(Sosyalist İşçi)