Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı Projesine dair anlaşma 23. Dünya Enerji Kongresi sırasında Rusya ve Türkiye’nin enerji bakanları tarafından imzalandı. Projenin imzalanması ile birlikte yaklaşık bir yıl önce Rus uçağının düşürülmesinin ardından Türkiye’nin Rusya’ya enerji bağımlılığını azaltılması gerektiği söylemi yerini “Rüya gerçek oldu” manşetlerine bıraktı.
Rusya doğalgazının batıya taşınması için öngörülen ilk rota: Doğalgazın borularla Karadeniz’in altından Bulgaristan’a iletilmesi ve oradan iki kola ayrılarak Orta Avrupa ile Yunanistan ve İtalya’ya ulaştırmayı hedefleyen “Güney Akım” projesi idi. Rusya’nın Ukrayna ile yaşadığı sorunlar ve ABD’nin müdahalesi nedeniyle bu projeden vazgeçilmesi ile birlikte Bulgaristan yerine Türkiye’de karaya çıkacak boru hattının ismi de Türk Akımı oldu.
910 kilometre Karadeniz'in altından geçecek
Her biri 15 milyar 750 milyon metreküp kapasiteli 4 hattan oluşacak Türk Akımı'nın 910 kilometresi Karadeniz'in altından geçecek. Trakya'dan Türkiye topraklarına girecek hattın kara bölümündeki uzunluğu da 260 kilometre olacak. Boru hattının planlanan tahmini taşıma kapasitesi yılda 63 milyar metreküp. Türkiye'nin bu projeden yılda yaklaşık 14 milyar metreküp doğalgaz alması ve geriye kalan 49 milyar metreküp gazın Avrupa'ya ihraç edilmesi düşünülüyor. Yaklaşık 19 milyar dolar bütçeli projenin Karadeniz'in altından geçecek hattının tamamı Gazprom tarafından inşa edilecek. Türkiye topraklarından geçecek kısmın ortaklaşa yapılması planlanmış.
İstanbul ve Trakya’nın tek su kaynağı yok ediliyor
Rusya’da Anapa yakınlarında denizin içine girecek boru hattı, İstanbul’un yaklaşık 100 kilometre batısında yer alan Kıyıköy’de karaya çıkacak. Yunanistan sınırındaki İpsala kasabasına gazın taşınması için 260 kilometre boru hattı döşenecek. Bu boru hattının geçeceği alan İstanbul ve Trakya’nın tek su kaynağı olan Istrancalar. Boru hattı için bu bölgede 3’üncü köprü için kesilen ağaç sayısının iki katı ağacın kesileceği söyleniyor. Bu boyutta bir katliam Istranca ormanlarının yüzde 40 kaybına yol açar, bu kadar orman kaybı ise su kaynaklarının yüzde 80 azalmasına. "Rüya gerçek oldu" diyenlerin hiç ilgilenmediği bu ekolojik kayıplar bir karabasanın habercisi niteliğinde.
Nuran Yüce
(Sosyalist İşçi)