Devlet çocuk katilidir

Vicdanımın binlerce dili var,
Her biri başka öykü anlatır
Hepsi de beni suçluyor alçak diye

William Shakespeare, III Richard

Eren Keskin’in sözlerini tekrar etmek gerekir, olabildiğince her yerde söylemek lazım. Ve buna gençleri de ilave etmekte hiç beis yok.

“Büyük Türkiye”yi yaratmak için kıydıklarından Ethem Sarısülük’ün öldürülmesi davasının ilk duruşmasında sanık Ahmet Şahbaz’ın peruğunu çıkardılar diye yargılanan Sarısülük ailesi yine hâkim önündeydi. Duruşmanın hâkimi, Ahmet Şahbaz’a “iyi günler Ahmet bey” diyerek duruşmayı bitirdi. Bu ahlaki çöküş uzun zamandır devam ediyor. 

Bu çöküşü 1915 yılından başlatabiliriz. Bir buçuk, iki milyon kişi (1.500.000-2.000.000) öldürülüyor. Artık çocuk sayısını siz hesaplayın o kadar önemliyse. Kürdistan’daki öldürülmüş ve öldürülmeye devam eden çocuklara ne demeli... Bu ahlaksızlığı örtmek için devletin ve “devlet babanın” bekası için yapılmayacak şey var mı? Yok... 

Kasım 2010’da Bir Göz De Sen Ol İnisiyatifi verilerine göre, Türkiye'de güvenlik kuvvetleri 1989'dan 2010’a 355 çocuğu öldürdü. 2009 Kasım ayından 2010 Ekim ayına güvenlik kuvvetlerinin öldürdüğü çocuk sayısı 13’tü.

Türk–İslam kültürünün genişleyen egemenliği altında devleti bir şirket gibi idare ederek büyütmek, kâra geçirmek ve siyasetin görünürleştiği bütün alanları devlet/şirketin iş yapmasını engellemeye çalışan “iş ahlakına aykırı” anti demokratik çıkışlar olarak göstermek meşru. 

CHP’li Tanrıkulu, "2006 yılında 18, 2007’de 3, 2008’de 1, 2009’da 12, 2010’da 14, 2011’de yine 31 çocuk katledilmiştir. 2011’de Roboski’de öldürülen 34 kişiden 22’si çocuktur. 2012 yılında 10, 2013’te 1 ve 2014’te 3 çocuk öldürülmüştür. 2015’in ilk ayında, Cizre’de yaşanan olaylarda hayatını kaybeden 6 kişiden 4’ü çocuktur” demiş.

Bu alçaklığın sonu yok; en son haber, Ermeni soykırımının inkârı için Egemen Bağış ve Baykal, Doğu Perinçek kol kola bu çocuk ölümlerinin devam etmesini sağlamak için her an her zaman birlikte olabilen kurmaylar. 

Sibel Erduman

[email protected]