Kayseri’de başlayıp Boydak Holding’den Zaman gazetesine uzanan “terörle mücadele” operasyonu hakkında iki açıklama ilgimi çekti.
Birincisi, memleketimizin önde gelen siyasî analiz kurumlarından biri olup özellikle “terör” konusunda uzman olan Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün resmî internet sitesinde yayımlanan açıklama.
“Futbolda Şike Kumpası Zaman Gazetesi Binasında Kurgulandı” başlıklı açıklama şöyle başlıyor:
“Zaman Gazetesi’ne kayyum atanması ile birlikte 3 Temmuz süreci ile ilgili yeni gerçekler gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Zaman Gazetesi’nin, başta Fenerbahçe olmak üzere Türk futboluna yönelik kurulan kumpasın, planlandığı ve uygulamaya konulduğu merkez olduğu ortaya çıktı.”
Futbolu yakından izlemeyenler için açıklayayım. “3 Temmuz süreci” dedikleri, Fenerbahçe’nin şike yaptığının tanıklarla, ses kayıtlarıyla filan ayan beyan kanıtlanması, kulüp başkanı Aziz Yıldırım’ın hapse atılması ve takımın Avrupa’da yasaklanması süreci. Sonra da, Gülen Cemaati’nin tepeden tırnağa silahlı bir terör örgütü olduğunun keşfedilmesiyle birlikte, bütün darbecilerin ve Ergenekoncuların salıverilmesi gibi Yıldırım’ın da serbest bırakılması süreci.
Bu arada, silahlı terör örgütünden çok çeken zavallı Yıldırım’ın, Türkiye Silahlı Kuvvetleri tarafından resmî olarak ithal edilen tüm askerî teçhizatın aracılığını yapan zavallı bir milyarder olduğunu da, futbola soğuk bakanlar bilmiyor olabilir.
İlgimi çeken ikinci açıklama da TÜSİAD’dan. Şöyle:
“Yönetim Kurulu üyemiz Memduh Boydak’ın gözaltına alındığı haberini üzülerek öğrendik. Hukuk devletinde iş dünyası da dâhil hiçbir kurum ve kişi yasal herhangi denetim ve soruşturmadan muaf değildir ve hesap verebilir olmalıdır. Demokrasi ve hukukun üstünlüğüne olan güvenimizle, sürecin en kısa sürede tamamlanacağına ve Sayın Boydak’ın görevlerine geri döneceğine inanıyoruz.”
Bilirsiniz, büyük sermayenin temsilcileri kibar insanlardır. O nedenle, ne dedikleri pek anlaşılmıyor. Aynı açıklamayı başkası yazsa, daha net ifadeler kullanırdı. Mesela şöyle yazardı: “Bi git lan! Ne teröristi! Kayseri’nin en büyük işadamı terörist mi olurmuş!”
Kayseri denince, insanın aklına Abdullah Gül gelir. O da demiş ki, “Boydak ailesi çalışkanlığıyla, dürüstlüğüyle, hayırseverliliğiyle bilinen bir aile. Türkiye’nin önemli sanayicilerinden. Ümit ederim ki daha fazla rencide edilmezler.”
Halk diline tercüme edersek, bu da TÜSİAD’ınki gibi: “Bi git lan...”
Bu tartışmalara memleketimizde sayısı çok olan kargalar da katıldı. Başbakan’ın “Bunlar hukukî süreçlerdir, siyasî süreçler değil; hiçbir müdahalemiz olmamıştır” açıklamasına hâlâ gülüyorlar.
Ben ise, muhafazakâr siyasetçilerin, büyük sermayenin ve şikeci silah tüccarlarının birbirine girmesini zevkle seyrediyorum.
Topundan kurtulacağımız günü heyecanla bekliyorum.
Roni Margulies
(Sosyalist İşçi)