Faruk Sevim

Faruk Sevim son yazıları

14.02.2016 - 10:34

İş cinayetlerine ve savaşa son!

İş cinayetleri devam ediyor, Esenyurt’ta mühürlü bir şantiyede meydana gelen asansör kazasında 3 işçi öldü. İnşaat sektöründe ölümlü iş kazasının meydana gelmediği hiçbir gün yok. Emekçilerin hayatını hiçe sayan, gözünü kâr hırsı bürümüş kapitalist sistem var olduğu sürece bu iş cinayetleri yaşanmaya devam edecek. Söz konusu Esenyurt’taki şantiye kayyuma devredildiği ve mühürlendiği halde çalışmaları engellemeyen, iş ekipmanlarının denetiminin yapılmasını sağlamayan Çalışma Bakanlığı facianın asıl sorumlusudur.

2014 Eylül ayında meydana gelen ve 10 işçinin ölümüne yol açan Torunlar faciası sonrası yetkililerin almaya söz verdiği tedbirler ve sıkı denetimler hemen unutuldu. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanmasında önemli görevi olan Çalışma Bakanlığı denetim görevini yerine getirmediği gibi yaptığı kısmi denetimlerde gerekli yaptırımları uygulamıyor, kazaları sadece seyrediyor. Büyük reklamlarla yürürlüğe konulan 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunu`nun yürürlükte olduğu 2013 yılından bu yana iş cinayetleri azalmadı. Her gün tespit edilebilen en az 5 iş cinayeti yaşanmakta ve bu beş işçiden ikisi inşaat sektörü çalışanı olmaktadır.

Emekçilerin iş cinayetlerinde ölmeleri kader değildir. İş cinayetlerinin önlenebilmesi için, öncelikle iş ekipmanlarının periyodik kontrollerinin yapılması gerekir. İşyerlerindeki iş güvenliği denetimlerinde sendikalar görev almalıdır. Eksikleri bulunan işyerlerine verilmesi gereken cezalar derhal uygulanmalı, kesinlikle ertelenmemelidir. Ulusal İş Sağlığı Güvenliği Konseyi`nde sendikaların temsil oranı artırılmalı, Konseyin aldığı kararların uygulanması zorunlu hale getirilmelidir. İşyerlerinde yasa gereği oluşturulan İş Sağlığı ve Güvenliği Kurullarında işçi temsiliyeti ağırlıklı hale gelmelidir. Tüm bu tedbirlerin hayata geçmesi ve sürekliliği için işçilerin aşağıdan hareketi ve sendikaların sürekli iş kazalarına karşı basıncı gerekir.

Bir yandan iş cinayetleri devam ederken, bir yandan da sürmekte olan savaş işçilerin haklarının gasp edilmesini görünmez kılıyor. Savaş koşullarında her türlü hak arama çabası iktidar tarafından ötekileştiriliyor, yasaklanıyor.  Egemen çevreler “Yerli ve milli olmak gerekir” sloganı ile grev yapan, hak arayan işçileri, emekçileri hain ilan edebiliyor. İşçi sınıfının çıkarları bu nedenle barıştan yanadır. Barış ortamının tekrar sağlanması için silahların susması müzakerelerin başlaması için daha fazla çaba göstermemiz gerekir.

Faruk Sevim

[email protected]

(Sosyalist İşçi)


Bültene kayıt ol