Alex Callinicos

Alex Callinicos son yazıları

Alex Callinicos tüm yazıları

16.02.2024 - 13:05

Batı, Rusya’dan bu direnci beklemiyordu

NATO'nun neredeyse iki yıldır Ukrayna'da Rusya'ya karşı yürüttüğü vekalet savaşından çıkarılacak temel ders nedir? Rus devletini asla küçümsemeyin. Batılı güçlerin savaşa yönelik coşkularının azaldığı, savaşın finansmanında karşılaştıkları politik zorluklarda açıkça görülüyor.

Avrupa Birliği nihayet Macaristan'ın aşırı sağcı başbakanı Viktor Orbán'ı Ukrayna hükümetini finanse edecek (aslında çoğunlukla kredilerden oluşan) 50 milyar euroya koyduğu vetoyu geri çekmeye zorladı. Ama bu Kiev'in boğuştuğu silah ve mühimmat sıkıntısını çözmüyor. Bu arada Joe Biden'ın son askeri yardım paketi Kongre'ye takıldı. Biden, Cumhuriyetçilerin ABD'nin güney sınırında daha baskıcı önlemler alınması talebini kabul etti ancak anlaşma Donald Trump'ın baskısıyla engellendi. Göçmenlere saldırmak bir kez daha Trump'ın başkanlık kampanyasının kilit planlarından biri.

Geçen yılki taarruzun başarısızlıkla sonuçlanmasıyla Ukrayna'nın hızlı bir askeri zafere ulaşacağı yönündeki beklentiler ortadan kalktı. Washington Post'a göre “Biden yönetimi, Kongre'deki finansman çıkmazına rağmen Kiev'i desteklemek için uzun vadeli bir strateji üzerinde çalışıyor. Ancak yetkililer, bu planların Ukrayna'nın 2024'te Rusya'ya karşı önemli bir kazanım elde etmesini öngörmediğini söylüyor.”

Ukrayna ve Batılı destekçilerinin karşı karşıya kaldığı çıkmazı anlamak için denklemin diğer tarafına, yani Rusya'ya da bakmamız gerekiyor. Vladimir Putin Ukrayna'nın işgal edilmesi emrini verdikten sonra Washington'un hesapları, mali yaptırımlar ve Kiev'e silah ile askeriye ve istihbarat “danışmanları” sağlama yoluyla tehlikeli bir rakibin kaynaklarını tüketebilecekleri yönündeydi.

Bu politika ayan beyan başarısız oldu. Financial Times cumartesi günü “Rus ekonomisinin şaşırtıcı dayanıklılığı” başlıklı, biraz mahcup bir makale yayınladı. Makale utandırıcı bir gerçeği aktarıyordu: Uluslararası Para Fonu'na göre Rusya, geçen yıl G7'deki büyük Batı ekonomilerinin hepsinden daha hızlı bir şekilde, yüzde üç büyüdü. Bu yıl bu ekonomileri tekrar yenmesi bekleniyor. Dünya Bankası, GSYH hesaplama yöntemlerinden birine göre, Rus ekonomisinin Almanya'nınkinden daha büyük olduğunu tahmin ediyor.

Financial Times'ın açıklaması şu şekilde: “Kremlin, Batı'nın Rusya'nın enerji satışlarından elde ettiği gelirleri sınırlama girişimlerini savuşturarak ve savunma harcamalarını artırarak durgunluktan çıkış yolunu buldu.” Bir ekonomistten alıntı yapılıyor: “Rejim dirençli çünkü bir petrol kuyusunun üzerinde oturuyor. Rusya ekonomisi artık tank üretmeye başlayan bir benzin istasyonu gibi.”

Bu, Rusya'nın yaptırımlar nedeniyle kaybettiği Batı pazarlarının yerine yenilerini koymak için –kısmen Ukrayna'yı işgalinin sonucu olan–yüksek enerji fiyatlarından yararlanma başarısını küçümsemek. Rusya'nın Avrasya'daki coğrafi konumu, enerji ihracatını doğusu ve güneyindeki Çin ve Hindistan gibi gaza aç büyük ekonomilere kaydırmasına yardımcı oldu.

Üstelik Rusya devlet güdümlü bir savaş ekonomisine geçti. Putin giderek daha baskıcı hale gelen, otoriter bir rejim yönetiyor, ancak ekonomik açıdan katı bir şekilde ortodoks neoliberal politikalar uygulayan bir ekibe güveniyor. Eski bir Rus merkez bankası yetkilisi Financial Times'a şöyle diyor: “Ekonomik blok [maliye bakanlığı ve merkez bankası] rejimi kurtarmaya devam ediyor. Putin için generallerden çok daha faydalı olduklarını kanıtladılar.” Artık sermaye ihracatı üzerinde sıkı kontroller var. Savunma harcamaları büyük ölçüde artırılarak 2022-2023'te milli gelirin yaklaşık onda birine ulaştı.

Financial Times, bu politikaların daha yüksek enflasyona ve kıtlığa yol açacağı konusunda uyarıyor. Kuşkusuz. Ancak Putin'in bakış açısına göre ekonomiyi büyütmek, Yevgeni Prigojin'in geçen haziran ayındaki beceriksiz askeri isyanını çevreleyen siyasi türbülanstan kurtulmasına olanak sağladı.

Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ile yaşadığı çatışmaların ardından görevden alınmayı bekleyen Ukrayna Genelkurmay Başkanı General Valeriy Zalujni, “düşmanın insan kaynaklarını seferber etmede önemli bir avantaja sahip olduğunu ve Ukrayna'daki devlet kurumlarının istenmeyen önlemlere başvurmadan silahlı kuvvetlerin insan gücü seviyesini iyileştirme konusunda yetersiz olduğunu” itiraf ediyor.

Gerçekten de Rus devleti, hükümlüleri askere alıp harcanabilir erler olarak kullanmakta son derece acımasız davrandı. Yine de Rusya, kanlı bir kıyma makinesi haline gelen Ukrayna savaşında avantajlı durumda. Amerika Birleşik Devletleri'nin başarısızlığını kabul etmesi muhtemelen çok daha fazla ölüm ve uzun bir süre gerektirecek, ancak gerçek bu.

Alex Callinicos

Çeviri: Irmak Yavlal

 

Bültene kayıt ol