Seçim sohbetlerinde ansızın kamuoyu araştırmacısı kesilip şöyle tahminlerde bulunanlara bayılıyorum: “Bence AKP yüzde 41,5’ta kalır” veya “Yok abi, HDP yüzde 10,2 alır.”
“Nereden biliyorsun?” Cevaplar şöyle oluyor: “Çünkü bizim apartmanın kapıcısıyla konuştum, bugüne kadar hep AKP’ye vermiş, bu sefer vermeyecekmiş. Eniştesi de öyleymiş.”
Veya, “Bizim kayınpeder kaskatı CHP’lidir, geçen akşam benim hiçbir şey dememe gerek kalmadan HDP’ye vereceğini söyledi, iki tane arkadaşını da ikna etmiş.”
Bu tür tahminlere zengin ve güzel Türkçemizde “geyik” denir.
HDP’nin yüzde 9,8 mi, 10,1 mi alacağını hiçbir “hissiyat”, hiçbir kapıcı veya kayınpeder ve hatta hiçbir araştırma şirketi bilemez.
Tüm arkadaşlara önerim, sakın bu tahminlerinizi kendiniz de ciddiye alıp gaza gelip bahse filan girmeyin.
İngiltere’de daha iki hafta önce Muhafazakâr Parti’nin seçimleri kazanacağını bütün ülkede tek bir kişi veya kurum tahmin edemedi.
Bizim yapabileceğimiz, ancak genel siyasî durumdan genel siyasî sonuçlar çıkarmak olabilir.
Örneğin, AK Parti’nin oyları düşecek. Bunu iyi biliyorum.
Şu nedenle biliyorum: Memlekette yaklaşık on yıl boyunca “İyi durumdayız ya” şeklinde özetlenebilecek bir “hava” vardı. Üstelik bu “hava”, bu “his” hükümete oy verende de vardı, vermeyende de. “İyiyiz be” havası, “Fena gitmiyoruz” havası.
Bu havanın temelinde siyasî istikrar, ekonominin iyi kötü büyüyor olması, barış geliyor düşüncesi, çeşitli gerginlikleri yumuşatan kardeşlik söylemleri gibi unsurlar vardı elbet, ama tek tek unsurlardan daha önemlisi genel havaydı.
Bu hava artık yok.
En sarsılmaz AK Parti hayranında bile “İşler iyi gitmiyor” hissi var.
Dünyanın bütün memleketlerinde bu his yayılmaya başladığında hükümet partisinin oyları düşer, ana muhalefet partisine destek yükselir.
Bizde de hükümetin oyları düşecek.
Ana muhalefet partisinin oylarında ise tık yok! Bu, CHP’nin artık tümüyle anlamsız ve gereksiz hâle geldiğinin, Türkiye siyasetinde artık yeri kalmadığının kanıtı.
Kimse CHP’nin ne yapacağını tartışmıyor bile artık.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan dahil, herkes HDP’nin ne yapacağını tartışıyor ve etkilemeye çalışıyor.
Bu durumda bize düşen, bahse girmek değil, önümüzde kalan 2-3 haftada HDP’nin barajı aşması için var gücümüzle kampanya yapmak.
İsteyenlerimiz seçim sonrasında “Ben zaten tahmin etmiştim” diyebilir, ama önemli olan şimdi ne yaptığımız, şimdi canımızı dişimize takmak.
Roni Margulies
(Sosyalist İşçi)