Tesadüf bu ya, HDP’nin düzenlediği Kartal mitingini düşünürken raflarımdaki bir broşür takıldı gözüme: “DOĞUDA KÜRT MESELESİ”.
Mesele hakkında binlerce kitap vardır, ama bu farklı.
Farklı, çünkü Harb Akademileri Komutanlığı tarafından yayınlanmış! Yazarı, Emekli Jandarma Albay Nazmi Sevgen. Yayın tarihi 1970.
Yani Türk devletinin “Kürt meselesi” diye bir şeyi hiçbir şekilde kabul etmediği, “Kürt” diye bir şeyin varlığını bile kabul etmediği yıllar.
Ama broşürü okuduğumuz zaman anlıyoruz ki, devlet meseleyi bal gibi biliyor ve en azından bazı devlet görevlileri meselenin nasıl çözülebileceği üzerine düşünüp tartışıyor.
Çözüm ararken, aynen bugün olduğu gibi, 1970’te de akıllarına eşit vatandaşlık, demokrasi, Kürt kimliğinin tanınması gibi şeyler gelmiyor. Bunların hiçbirini gündeme bile getirmeden, meseleyi nasıl ortadan kaldırabileceklerine kafa yoruyorlar.
Önce sorunu tespit ediyorlar: “Kürtler uyanmış, milliyet hisleri tahrik edilmiştir”.
Broşürden alıntılıyorum:
“Kürtler’in temsil edilmesi için hükümetlerce şimdiye kadar hiç bir şey yapılmamıştır. [‘Temsil etmek’ artık bu şekilde pek kullanılmıyor; o günün diliyle ‘asimile etmek’ demek.] Kürtler uyanmış, milliyet hisleri tahrik edilmiştir. Yabancı memleketlerde milliyet davalarını sürdürmek ve tahakkuk ettirmek için teşkilatlanmış bulunmaktadırlar. Biz hâlâ Türk-Kürt diye bir şey yoktur, bu topraklarda herkes Türk’tür deyip duralım, realite ve hadiseler bizim bu devekuşu siyasetimizi red ve tekzip etmektedir. Doğu Anadolu’nun bazı şehirlerinde yapılan mitinglerde kullanılan dövizlerin acı ifadeleri uyarıcı ve düşündürücüdür. Bunların içinde Kürtçe olanları vardır. Üniversitelerde, talebe cemiyetlerinde tertip edilen toplantılarda Kürtlerin mazisinden, Türk toprakları üzerinde kurulacak federatif Kürt cumhuriyetinden ve daha birçok acı ve ibret verici tezlerden açıkça bahsedilmekte, tartışmalar yapılmaktadır.”
Albay Sevgen’in çözüm önerileri özetle şöyle:
“Devletin senelere yayılan, devamlı bir temsil siyaseti olmalı, bunun için bir plan hazırlanmalıdır. Temsil planı, şimdilik 20 yıllık olabilir.
Geniş bir bölgede 3,5 milyon kişinin kısa bir zamanda temsil silindirinden geçirilebilmesi için kurulacak hiçbir müessese ve yapılacak hiçbir iş göstermelik olmamalıdır. Plana, akla, mantığa, ihtiyaçlara, bölgenin şartlarına uygun olmalıdır.
Doğu bölgesine validen jandarma çavuşuna kadar hükümetin en seçkin memurları gönderilmeli, bunlara yüksek tazminat verilmelidir.
Halkın çocuklarını okutmak, terbiye etmek kafi değildir. Ana ve babaların talim ve terbiyesi için teşkilat ve tesisat lazımdır. Bu sebeple Başbakanlığa bağlı bir Doğu Bölgesi Halk Terbiyesi Umum Müdürlüğü kurulmalıdır.”
Öneriler hiç de yabancı gelmiyor, değil mi?
Roni Margulies
(Sosyalist İşçi)