Figen Dayıcık Fırat

Figen Dayıcık Fırat son yazıları

Figen Dayıcık Fırat tüm yazıları

31.10.2021 - 09:40

Türkiye’nin muzla imtihanı

Muz deyip de geçmeyin. Bir meyve ama sıradan bir meyve değil artık. Değerli, pahalı, ayrımcılığı ifade eden, insanları hedef gösterme aracı olan politik bir meyveye dönüştü.

Bu aralar Türkiye’de Tiktok muz paylaşımları nedeniyle Suriyeli 7 genci İçişleri Bakanlığının sınır dışı etmesi söz konusu. 

Mesele Türkiyeli şahısların bir kadına “Ben muz yiyemiyorum, siz kilolarca muz alıyorsunuz” demesiyle başladı. Videonun linki burada.

Rahatsız edici, ayrımcı, dışlayıcı sözleri sarf eden şahıslara değil de muz tiktoku yayımlayan Suriyeli gençlere soruşturma açılması vahim. Daha doğrusu Suriyeliler adına çok üzücü, Türkiyeliler adına çok yazık.

Türkiye muz cumhuriyeti mi? Tabii ki değil ama bazı olaylar tıpkı bu olayda olduğu gibi akla bunu getiriyor. Sıkça duyarız “muz cumhuriyeti”  deyimini.  Muz cumhuriyeti, uluslararası politikada siyasi açıdan istikrarsız, ekonomik açıdan güçsüz, genellikle yolsuzluklarla iç içe küçük bir seçkinler grubu tarafından yönetilen ülkeleri küçümseyici anlamda kullanılan siyasi bir terim. Bu terim maalesef bu ülkede sıkça tekrarlanır.

“Ben muz yiyemiyorum, siz kilolarca muz alıyorsunuz” söylemi sonrası yabancı uyruklu olduğu değerlendirilen kişilerce muhtelif sosyal media platformalarından provokatif amaçlı “muz yeme” eylemi içerikli video ve paylaşımın dolaşıma sokulduğu görülmüştür.” 

Yukarıdaki alıntı İçişleri Bakanlığının birkaç gün önceki açıklamasından. Açıklama, aklıma şu soruları getirdi: Bu paylaşımların neden yapıldığı incelendi mi? Soruşturmada buna neden olan kişiler (söylem sahipleri) tahrik etme nedeniyle soruşturulacak mı? Hiçbir hakaret içermeyen birkaç saniyelik paylaşımlar suç unsuru olabilir mi ya da sınır dışı etmek gibi büyük bir yaptırım gerektirir mi? 

Yoksa sorun çok daha derinlerde mi?

Enflasyon nedeniyle artan hayat pahalılığı, alım gücünün düşmesi, yoksulluk sınırının on bin liraya dayanması, dövizin sürekli yükselişi, işsizliğin artması, milyonlarca insanın kredi kartı ve banka borçları altında ezilmesi, hemen her gün bir kadının erkekler tarafından katledilmesi, hukukta keyfi uygulamaların olması, yargılama olmadan uzun tutuklulukla insanların hapiste tutulması, doğanın bilinçli bir şekilde talan edilmesi gibi büyük sorunları olan bir ülkede tiktok paylaşımı nedeniyle yetkililerce insanların hayatları karartılmaya çalışılıyorsa ve  muhalefet buna ses çıkarmıyorsa Türkiye çoktan muz cumhuriyeti olmuştur, denebilir. Biraz ağır oldu belki muz cumhuriyeti ifadesi ama Suriyeli bir kadının bir güruh tarafından savaştan kaçmakla, kuaförden çıkmamakla, herkes açken muz yemekle alenen taciz edildiği bir videoyu yetkillilerin görmezden gelmesi böyle düşündürtüyor. Muzun diğer düşündürttükleri ise:

Yetkililerin adil olmaması, 

Ülkenin gidişatından rahatsız olan kişilerin öfkesini en zayıf olana yöneltmesi, 

Göçmen bir kadına durup duruken laf atılıp rahatsız edilmesi, 

Suriyelilerin haklı da olsalar haksız duruma düşmeleri, 

Suriyeliler üzerinden gerçek sorunların üstünün örtülmeye çalışılması, 

Yetkilelilerin yanlış tutumuyla Suriyelere karşı saldırı olasılıklarının daha da artması.

Yukarıda saydıklarımın en kötüsü de yetkililelerin adil olmaması. Kilit sözcük adil olmak. Aktivistler, muhalif kişiler, sivil toplum kuruluşları muz cumhuriyeti algısı oluşmaması için her gün mücadele ediyor. Her gün hem göçmenler için hem kadınlar için hem hukuksuzluklar için sesini yükseltiyor.

Umarım bu seslere iktidar kulak verir.

Umarım 7 gence yapılan haksızlık son bulur.

Umarım göçmenlerle ilgili yalan haberler yetkililerce düzeltilir.

Umarım göçmenlere mülteci statüsü verilerek tüm temel haklardan yararlanırlar.

Umarım Türkiye muz cumhuriyetine dönüşmez.

Figen Dayıcık Fırat


Bültene kayıt ol