Ne zaman bir seçim yaklaşıyor olsa, “CHP değişti mi?” tartışmaları başlar. Bu soru gerçekte CHP ile ilgili olmaktan ziyade AKP ile ilgilidir. “AKP’den nasıl kurtulacağız?” sorusuyla ilgilidir.
AKP’den kurtulmanın ancak seçimleri CHP’nin kazanmasıyla mümkün olabileceğini düşünenler bilirler ki CHP’ye oy vermeyecek olan iki önemli kesim vardır. Ve yine bilirler ki bu iki kesimin oylarını kazanmadan CHP %25’ten fazla oy alamaz, AKP’yi alt edemez.
Bu iki kesimden biri dindar ve/veya muhafazakâr kişilerden, diğeri de demokrat ve/veya sosyalist kişilerden oluşur.
Birinci kesim için CHP cumhuriyet tarihinin dindarları her anlamda dışlama politikalarıyla bire bir bağlantılıdır. O günlere geri dönmek istemedikleri için CHP’ye oy vermezler.
İkinci kesim, örneğin ben ve bu yazıyı okuyacak kişilerin çoğu, CHP’nin milliyetçi, İslamofobik, Türkçü, ırkçı, göçmen düşmanı bir parti olduğunu bilir, bu nedenle (nadir ve istisnai koşullar haricinde) CHP’ye oy vermez.
Dolayısıyla, AKP’den ancak CHP yoluyla kurtulabileceğimizi düşünenler seçimler yaklaştığında bu iki kesimi CHP’nin değiştiğine ikna etmeye çalışır.
Şu anda da böyle bir tartışma yaşanıyor.
Tartışma Ali Babacan’ın 30 Ağustos’ta söyledikleriyle başladı.
Şöyle dedi: “Neredeyse her millî bayramımızda Türkiye’nin dindar insanları adeta bir sınava çekiliyor... Laiklik ilkesini yıllarca çarpıtan zihniyet, hak ve özgürlükler üzerinde kurduğu baskıyla, laiklik kavramını bir süre lekeledi. Temel hak ve özgürlükleri kısıtlayanlar, yanlış anladıkları laiklik kavramının arkasına yıllarca sığındılar... Bu zihniyete pabuç bırakmayız.”
Bunun üzerine CHP tabanından müthiş bir saldırı altında kaldı Babacan.
“Haa, demek ki CHP değişmemiş” diye düşünenler oldu.
Sonra CHP’li Yüksel Taşkın, “Başörtüsü sorunu toplumsal zeminde çözüldü, kimse bu uzlaşının gerisine düşemez” dedi.
“Haa, demek ki CHP değişmiş” diye düşünenler oldu.
Bu arada Cumhurbaşkanı da boş duracak değil ya! “Bu ülkeye daha fazla demokrasi getireceğini söyleyenlerin geçmişte millete nasıl zulüm ettiklerini, insanları inançlarından, fikirlerinden, hatta kıyafetlerinden dolayı nasıl ötekileştirdiklerini hatırlayın” dedi.
Yaşadığım yerdeki CHP’li belediye ise Cumhurbaşkanı’nın “hatırlayın” dediğini hatırlatmak istercesine 30 Ağustos’ta “Kuruluşun ve kurtuluşun partisi” afişleri astı.
İlle cevap vermem gerekirse, bence CHP pek değişmemiştir ve değişmesi çok zordur.
Ama önemli olan bu değil.
Önemli olan, değişse de değişmese de, gözlerimizi dikmemiz gereken yer CHP midir?
Yoksa örneğin işyerlerinde yükselen öfke midir, iklim değişikliğine, doğanın imha edilmesine, kadın cinayetlerine ve eşitsizliğe karşı mücadele eden hareketler midir?
Roni Margulies
Sosyalist İşçi