Figen Dayıcık Fırat

Figen Dayıcık Fırat son yazıları

Figen Dayıcık Fırat tüm yazıları

07.07.2021 - 17:42

Paylaşılamayan Afganistan

Batıdan doğuya, doğudan batıya sürekli bir göç var. Batıdan göçenlerin çoğunluğunun durumu keyfiyken, doğudan göç edenlerinki zorunlu bir durum ve oranı çok yüksek. Yüksek göç oranları göz önüne alındığında insan türü için bunun normal olduğu söylenemez. 

Göçmenler ve insan ölümleri üzerine, gizli ırkçıların argümanları ise komik: dünya nüfusu öyle fazlaymış ki doğal seleksiyonla (savaş, deprem, sel, göç, salgın hastalık vs.) denge sağlanmalıymış. Yani insanların bir bölümü telef olabilirmiş, onlara göre bu gayet doğal. Oysa ortada doğal olmayan bir durum var: Zenginlerin değil de hep fakirlerin telef olması. 

Biraz daha fazla mürekkep yalamış gizli ırkçıların bazıları da “izm”lerin çöktüğüne dair yorumlar yapıyor ve büyük cümleler kuruyor. Tabii ki hedeflerindeki “izm” sosyalizm. Sovyetler Birliği’nin yanlış politikaları yüzünden sosyalist olduğunu söyleyen devletler çöktü, çökerken de beraberinde birçok ülkeyi ve sosyalizmi de girdabına aldı. Ama sosyalist düşünceler her zamankinden daha güçlü bir şekilde kapitalizmle mücadele halinde. 

Kapitalizm daha çok üretim, daha çok satış, daha çok rekabet, daha çok silah ve zenginleri koruma üzerine oluşturulmuş bir sistem. Bu sistemde öğütülen insanlar ise yoksullar ve yoksunlar. İnsanların kimlikleri, cinsiyet hakları tanınmıyor. Bundan dolayı da dışlanıyor, saldırıya uğruyor ve ölüyorlar. 

Günden güne yoksullaşan ve yoksunlaşan insanlar için çare, yaşadığı toprakları bırakıp girmek. Yani zorunlu tercih: göç. Bu zorunlu tercihin mağdurları son yıllarda daha da arttı: Afrika’nın, Güney Amerika’nıın sömürülen ülkeleri, Suriye, Irak, İran, Pakistan bunlardan sadece birkaçı.

Kırk yıldır sömürülen ülkelerden biri de Afganistan. 

Afganistan'da ilk kitlesel göç dalgası 1979'da Rus işgaliyle ortaya çıktı. Savaştan kaçan milyonlarca Afgan komşu ülkelere sığındı. 1989’da işgalin sona ermesiyle çok sayıda Afgan ülkesine geri döndü. Ama Taliban’ın iktidara gelmesiyle Afganistan’da ikinci dış göç dalgası başladı. 

38,9 milyonluk nüfusa sahip Afganistan'da 2,65 milyon kişi yurt içinde yerinden edilmişken dünyanın farklı ülkelerinde mülteci statüsüne sahip veya sığınmacı konumunda Afganların sayısı ise üç milyon civarında. Suriyeli göçmenlerin sayısının azalmasıyla Afganlar 2019'da Avrupa'ya ulaşan göçmenler arasında birinciliğe yükseldi. 

Avrupa’ya gitmeye çalışan Afganların en önemli geçit yerlerinden biri Türkiye. Bu talihsiz insanlar için Türkiye’de sığınmacı olmak da ayrı sorun, buna rağmen göç durmuyor. Nasıl dursun; ekonomik sorunlar, doğal afetler savaş ve son yıllarda daha da artan şiddet. Bir araştırmaya göre, Afganların yüzde yetmiş beşi hayatlarında en az bir kere farklı şekillerde de olsa yer değiştirmek zorunda kalmış. 

Yaşanan insanlık dramına rağmen Afgan coğrafyasıyla ilgili hesaplar hâlâ bitmedi. Paylaşım savaşı kırk yıldır sürüyor. Son NATO zirvesinde Afganistan yine masadaydı. Amerika özgürlük ve demokrasi getirme derdinde(!) Silahla ve askerle barış, özgürlük nasıl gelecekse artık. Türkiye de, asker göndesin mi göndermesin mi, tartışıp duruyor. Bir an önce Afganistan’dan elinizi çekin. Hayatlarını paramparça ettiğiniz sığınmacılara ve mültecilere haklarını verin. 

Afgan halkının yaşadığı kader değil. Çok bilenler ve gizli ırkçılar aklınızın bir köşesinde olsun; yoksulluk ve yoksunluk kader değil.

Figen Dayıcık Fırat

(gocmeniz.org)


Bültene kayıt ol