Covid-19’dan İngiltere’de dün bir kişi öldü. Yeni vaka sayısı 3.383 idi.
Türkiye’de ise 6.493 kişi pozitif çıkarken, 122 kişi hayatını kaybetti.
Ben bu yazıyı yazarken Türkiye’de çoğu önlem kaldırıldı, akşam saat 10’dan sonra ve pazar günleri sokağa çıkmamak gibi kimsenin anlam veremediği bir “önlem” kaldı sadece.
İngiltere’de ise önlemler 21 Haziran günü kaldırılacak.
Yani vaka sayımız kabaca iki kat daha fazla, ölüm sayımız yüz kat fazla, ama biz açıldık, İngiltere üç hafta sonra açılacak!
Niye onlar açılmıyor da biz açılıyoruz?
İngiltere’de bir doz aşı olanlar toplam nüfusun yüzde 59’u, iki doz olanlar yüzde 38.
Bizde bir doz aşı olanlar 16,6 milyon kişi, yani tam yüzde 20, iki doz aşı olanlar 12,5 milyon kişi, yani yüzde 15.
Demek ki, İngiltere’de aşı olanların sayısı ‘sürü bağışıklığı’ sağlamak için gerekli olan düzeyi sağlamış. Bizde ise sağlamasına daha çok var.
Ama onlar üç hafta sonra açılıyor, biz şimdiden açıldık. Niye?
“Niye?” diye sormaya başlamışken, bir de şu geliyor aklıma.
Geçtiğimiz haftalarda sokağa çıkma yasağının geçerli olduğu saatlerde ben istisnasız her gün sokaklara çıkıp uzun uzun yürüdüm. Herhangi bir işim olduğundan değil, çürümemek ve fıttırmamak için. Yollar, parklar, dükkânlar, her yer tıklım tıklım değilse de epeyce kalabalıktı. Ve yasağı ihlal eden bizlerle ilgilenen hiçbir polis, bekçi, zabıta filan yoktu.
Düşündüm de, hükümet sokağa çıkma yasağı uygulamış gibi yapıyor, halk sokağa çıkmıyormuş gibi yapıyor, hep birlikte mış gibi yapıyoruz ve müthiş bir mucize sonucu vaka sayıları düşüyor!
Anladığım kadarıyla, İngiltere’de halk hükümetin ilan ettiği kısıtlamalara aşağı yukarı uyuyor. Bizim uymadığımız açık. Niye?
Bence İngilizler düşünüp kısıtlamaları makul ve mantıklı buluyor. Ve çok daha önemlisi, kısıtlamalara uyduğunda uğradığı gelir kaybını hükümet önemli ölçüde telafi ediyor.
Bizde ise, elbette hiç kimse hafta içi işe gidip pazar günü parka gidememeyi makul ve mantıklı bulmuyor (virüsün açık havada bulaşmadığı artık yüzde yüze yakın kesinlikle biliniyor). Makul bulunmayan önlemlere de çoğu kişi uymuyor.
Ve çok daha önemlisi, hükümet gelir kayıplarını telafi etmediği için, doğal olarak ve kaçınılmaz olarak tüm önlem ve kısıtlamalar anlamsız oluyor.
Zaten bence hükümet de anlamsız buluyor önlem ve kısıtlamaları. Anlamlı buldukları tek şey turistler.
Umarım turistler mış gibi yapan insanların ülkesinde eğlenceli günler geçirir.
Roni Margulies
(Sosyalist İşçi)