Faruk Sevim

Faruk Sevim son yazıları

20.04.2021 - 10:29

Merkez Bankası Başkanı itiraf etti: 128 milyar dolar piyasada satıldı!

128 milyar dolar tartışmasında önemli bir merhale geçildi. Kamuoyunun baskısı sonuç verdi. Hükümet sonunda Merkez Bankası rezervlerinin, kamu bankaları eliyle piyasada satıldığını kabul etti. Şimdi sıra, bu rezervlerin kimlere, kaç paradan satıldığının açıklanmasına geldi.

Buna karşın 128 milyar dolarla ilgili afişler yasaklanmaya devam ediliyor. Savcılar afişlerde suç bulamayınca, valiler veya kaymakamlar devreye girerek idari kararla afişleri yasaklıyor. Örneğin bazı illerde afişlerin asılması "korona önlemleri" kapsamında yasaklandı. Tam komedi gibi, ama aynı zamanda insanlar hakkında ciddi soruşturmalar açılıyor. İktidar afişleri indirttikçe, kamuoyu kendisinden bir şeyler gizlendiğini düşünüyor.

Bir önceki Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın 128 milyar doların nerede olduğunu araştırdığı için görevden alındığı kamuoyunda çok konuşuldu. Ondan önceki Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın ise zaten Merkez Bankası döviz rezervini erittiği için görevden alındığı çokça söylenmişti. Yani ortada rezervleri eriyen bir Merkez Bankası gerçeği var, ama hükümet ve yandaş medya ısrarla sanki böyle bir durum yok, Berat Albayrak ve Murat Uysal laf olsun diye görevden alındılar şeklinde olaya yaklaşıyor.

Tartışma nasıl başladı?

128 milyar doların Merkez Bankası rezervlerinden kaybolduğunu ilk olarak uzman iktisatçılar, Merkez Bankası bilançolarını dikkatli bir şekilde incelediklerinde 2019 yılı Mart ayında görmüşler ve kamuoyunu haberdar etmişlerdi. Ama daha sonra eksilen rezervlerin önemli bir kısmı yerine konunca konu bir süreliğine unutuldu.

Hükümetin rezervleri eriten hatalı politikası Pandemi ile patladı

Yüklü miktarda rezerv erimesi 2020 Mart ayından sonra Pandemi ile birlikte başladı. Ekonomistler bu gelişmeleri de izliyorlardı, ama bütün dünyada ekonomide yaşanan şok nedeniyle rezervlerde bir miktar erimenin anlayışla karşılanabileceğini düşünüp sorunu çok fazla kamuoyunda tartışmadılar. 

Bu dönemde hükümet eriyen rezervlerin yerini swap (ödünç) dolarla doldurmakta, ama bu ödünç dolarların ne kadar olduğunu gizlemekteydi. O nedenle Merkez Bankası döviz rezervindeki erime tam olarak hesaplanamıyordu. Ne zamanki, bankada piyasaya sürecek döviz kalmadı ve döviz fiyatı hızla yukarı çıkmaya başladı, işte o zaman bütün gerçek ortaya çıktı. Merkez Bankası ve dolayısıyla Türkiye iflasa doğru gidiyordu. Hükümet can havli ile Merkez Bankası Başkanını değiştirdi, bunun üzerine Maliye Bakanı Berat Albayrak istifa etti. Konunun ciddiyeti bütün kamuoyu ve muhalefet tarafından anlaşıldı. Ve o tarihten itibaren Merkez Bankasının eriyen dövizinin hesabı tutulmaya, iktidardan hesap sorulmaya başlandı. 

Hükümet sonunda dövizlerin satıldığını kabul etti

Hükümet başlangıçta dövizlerin eridiği iddiasını reddetti. 128 milyar dolar iddiası ilk ortaya atıldığında Erdoğan şunu dedi: "128 milyar dolar milletin Hazine'sinde ve Merkez Bankası'nın kasasında duruyor."

Daha sonra AKP temsilcisi Nurettin Canikli, kasada durduğu söylenen paranın, aslında kasada olmadığını, harcandığını söyledi. Nerelere harcandığını kalem kalem açıkladı. Gerçi bu harcama kalemlerinin çoğu için Merkez Bankası'nın döviz vermesi gerekmiyordu ama böyle bir açıklama yaptı.

Bu son bilgilendirme güncelliğini korurken, en başta açıklama yapması gereken Merkez Bankasından sonunda bir açıklama geldi. Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, bu dövizin yapılan bir protokolle Hazine’ye devredildiğini, Hazine’nin de kamu bankaları aracılığı ile dövizi piyasa rayiç bedeli üzerinden sattığını kabul etti.

Sıra dövizlerin kime ve kaça satıldığının açıklanmasına geldi

Yani iktidar önce "Bu döviz kasada duruyor" dedi, ardından belli ki "Bu satışı ancak şöyle izah edebiliriz" mantığıyla yola çıkarak kullanım kalemlerini sıraladı, ardından da muhtemelen gerçeğe en yakın olan başka bir açıklama yaptı.

Sıra bu dövizlerin hangi tarihlerde, hangi kurlardan, hangi tutarlarla, kimlere satıldığının itiraf edilmesine geldi. Kimler döviz vurgunu yaptı, Merkez Bankası Başkanı, Hazine Müsteşarı, kamu bankalarının yetkilileri veya Hazine ve Maliye Bakanı bunu açıklamak zorunda.

Hazine ve Maliye Bakanı yaptığı açıklamada topu Merkez Bankasına attı, döviz satışları ile ilgili bilgilendirmenin yapılmasının faydalı olacağını söyledi. 

Ayrıca şu soru da önemli: Merkez Bankası'nın çeyrek yüzyıllık döviz piyasası deneyimi varken, dövizler neden gizlice kamu bankalarına verilerek satıldı? 

Rezervler erimeye devam ediyor

Bu arada rezerv erimesi devam ediyor. 2020 yılsonunda eksi 58,4 milyar dolar olan rezervler 9 Nisan 2021’de eksi 60,6 milyar dolar oldu. Her ay ödenmesi gereken dış borçlar, enerji başta olmak üzere ithal mal ve hizmetlerin ödemeleri var. Yapılan ihracat bu ödemelerin ancak yarısını karşılayabiliyor. Turizm gelirlerindeki azalma, Pandemi etkisi ile 2021 yılında da devam edecek. 

Türkiye, ekonomik krizin çok daha büyüğü ile karşılaşabilir. İşçi sınıfı örgütleri, sendikalar böylesi bir dönemde birlikte mücadelenin önemini bir kez daha kavramalıdır. Yaklaşan 1 Mayıs’ta yapacağı eylemlerle herkese işçi sınıfının gücünü göstermelidir.

Faruk Sevim

[email protected]


Bültene kayıt ol