İnsan toplumunun makul bir şekilde örgütlendiği, insanî esaslar temelinde yönetildiği bir dünyada yaşıyor olsaydık, pandeminin sona ermesi çok yakın diye düşünürdüm.
Sona ermesi için gerekli olan hemen hemen her şey artık mevcut çünkü.
Virüs ve hastalık hakkında elimizde bir yıllık bilgi birikimi var, nasıl bulaştığını, nasıl yayıldığını, nasıl ilerlediğini ve ne önlemler almak gerektiğini çok ayrıntılı bir şekilde biliyoruz.
Elimizde etkinlikleri kanıtlanmış yedi farklı aşı var.
Farklı koşullarda bu bilgiler ve aşılar pandemiyi yenmek için yeterli olurdu. Ne var ki, mevcut koşullarda yeterli olmayacak.
Birincisi, aşı stoklarını Amerika ve Avrupa’da birkaç ülke kapattığı ve dünyanın çoğu ülkesi aşı temin edemediği için olmayacak.
İkincisi, hiçbir ülke gerekli önlemleri gereğince almadığı için, üç gün alıp beş gün gevşettiği için olmayacak.
Bunun en aşırı örneklerinden biri, önlemleri gevşetmek bir yana dursun, hiç önlem almayan Tanzanya.
Tanzanya’da Covid-19 olmadığını iddia eden Cumhurbaşkanı John Magufuli, herhangi bir önlem almayı reddederek halkın dua etmesini önermiş, hiçbir veriye dayanmadan aşıların tehlikeli olduğunu savunmuş ve sağlık çalışanlarının pandeminin etkilerinden söz etmesini yasaklamış.
Ülkede geçen mayıs ayından beri Covid-19’la ilgili hiçbir istatistik yayınlanmıyor ve test yapılmıyor. Ama din adamları ve cenaze çalışanları hayatlarında hiç olmadığı kadar çok ölüm olduğunu anlatıyor.
Hükümet sözcüsü Hasan Abbasi ise geçen hafta Reuters’e şöyle demiş: “Ülkemizde Covid-19 hiç yok değil, ama hastalığı tamamen kontrol altına aldık, yerel düzeyde hastalık yayılmıyor. Bu nedenle, gördüğünüz gibi, her şey açık, üniversiteler, spor müsabakaları, sanatlar, marketler. Ve kimse ortalık yerde hasta olup ölmüyor.”
Tanzanya’nın nüfusu 58 milyon. Yaklaşık aynı nüfusa sahip Güney Afrika Cumhuriyeti’nde şimdiye kadar ölenlerin sayısı 50 binin üstünde. Hiç önlem alınmadığına, hiç aşı yapılmadığına göre, Tanzanya’da rakamın çok daha yüksek olduğu tahmin edilebilir.
Tamam, Tanzanya aşırı bir örnek.
Ama her ülkede benzer şeyler oluyor.
Amerika’da başta Texas olmak üzere birçok eyalette tüm önlemler kaldırıldı.
Türkiye’de önlemler gevşetildiğinden beri her gün “Vaka sayısında korkutucu artış devam ediyor” manşetlerini okuyoruz. Bu sabah sayı 15 binin üzerine çıktı.
Brezilya’da aralık ayında Bolsonaro “salgının sonuna geldik” demişti. O günden bugüne üç ayda 100 bin kişi öldü.
Sınırsız sayıda benzer örnek sayabilirim.
Bütün hükümetler ekonomiye değil insan hayatına öncelik verseydi ve aşılar patentsiz ve ücretsiz olarak tüm dünya nüfusuna ulaştırılsaydı, şimdi pandemiyi atlatmanın eşiğinde olacaktık.
Ne var ki, kapitalizmin kâr-zarar hesaplarında “insan hayatı” diye bir unsur yer almıyor.
Roni Margulies
(Sosyalist İşçi, Fotoğraf: Tanzanya Cumhurbaşkanı Magufuli)