Bu yazının okurlarına, sosyalist, insancıl kişilere gerçekten de yakışmıyor.
Adamcağız hasta. Hastalığının iyice ciddileşmesini istemek, hatta belki de ölür diye heyecanla umutlanmak ayıp olmuyor mu?
Tamam, itiraf edeyim, haberi ilk okuduğumda ben de gaza geldim, “Allahın sopası yok” diye bağıra bağıra odamda koşuşturdum.
Ama sonra toparlandım. Ve Allah’la şöyle bir anlaşma yaptım: Peki, ölmesin, ama en azından akciğerlerinde kalıcı bir hasar olsun.
Ben bu vicdan muhasebelerini yapar, yeterince insancıl olmadığımı düşünüp kaygılanırken, Trump sinemadan bildiğimiz o kocaman parlak siyah arabalara binip hastaneden çıktı, dışarıda bekleyen taraftarlarına selam verip geri döndü.
Arabada Trump’la beraber üçü de gizli servis üyesi olan iki koruma ve bir şoför vardı. Üç devlet görevlisi. Bunların virüsü kapmamış olma ihtimali hemen hemen sıfır.
Yine vicdanî bir sorunla karşılaştım!
Amerikan gizli servis çalışanlarının hastalanıp ölmesi beni üzmeli mi, üzmemeli mi?
Ben bunu düşünmeye devam ederken, şunu gözden kaçırmayalım: Trump, basit bir show yapmak amacıyla üç kişinin hayatını doğrudan ve kuşkusuz bir şekilde tehlikeye attı. Bu görevlilerden ölen olursa, bire bir Trump tarafından öldürülmüş olacaklar.
Ayrıca Trump’ın, tam bire bir olmasa da, hemen hemen bire bir öldürdükleri var: 200.000 kişi.
Salgının başından beri Trump maske takmıyor, maske takanlarla dalga geçiyor, salgının gripten farksız olduğunu iddia ediyor, önlem almanın gereksiz olduğunu savunuyor. Taraftarları arasında gerçekte salgın filan olmadığına inanan yüz binler, milyonlar var. Yedi aydır Trump’ın her lafı salgının bir aldatmaca olduğuna inananların inancını pekiştiriyor.
Ve salgına değil Trump’a inandıkları için ölüyorlar: 200.000 kişi.
Dünyada şu ana kadar Covid-19’dan ölenlerin beşte biri Amerika’da.
Dünyanın en zengin ülkesi, bilimin, tıbbın, hastanelerin en gelişkin olduğu ülke. Buna rağmen 200.000 kişi öldü.
Trump’ın umurunda mı? Elbette değil.
Niye? Çünkü ölenlerin büyük çoğunluğu yoksul ve/veya siyah.
İşin ilginç tarafı, Trump yakın çevresinin sağlığını da umursamıyor.
Kesin olmamakla birlikte, hasta olduğunu bilmesine rağmen Trump’ın Beyaz Saray görevlileriyle ve Cumhuriyetçi Parti’ye bağış yapan zenginlerle toplantılara katıldığı anlaşılıyor. Şimdiye kadar yedi Saray görevlisi ve iki senatörün virüsü kapmış olduğu bildiriliyor. Bunlardan da ölen olursa, katil Trump.
‘Sosyalizm iyi fikir, ama gerçekte işlemez’ derler ya; zirve noktasında Trump bulunan kapitalizm ne güzel işliyor, değil mi? Tıkır tıkır.
Roni Margulies
(Sosyalist İşçi)