Güzel ülkemizin güzel siyasî partilerinden biri Belarus’taki olaylar hakkında bir açıklama yayınlamış. Partinin isminde “komünist” kelimesi geçtiği için ilgimi çekti, okudum.
Açıklamanın başlığı da güzel: “Belarus’tan elinizi çekin!”
Dünyanın herhangi bir ülkesinde, özellikle de Batı’nın nüfuz alanı içinde olmayan bir ülkede karışıklık çıktığı zaman, tüm emperyalist güçler, tüm çokuluslu dev şirketler, tüm uluslararası sermaye kurumları heyecana gelir, seferber olur. Söz konusu ülkede hükümet veya rejim değişikliği olacaksa, bu değişimin Batı’dan yana, sermayenin önündeki engelleri kaldıran bir şekilde sonuçlanması için ellerinden geleni yaparlar.
Belarus’ta da büyük kitleler ayaklanıp Lukaşenko rejimini sallamaya başladığından beri Amerika, Avrupa Birliği, İngiltere ve Rusya yırtıcı kuşlar gibi Belarus semalarında dolanıyor. Ekonominin kapılarının büyük sermayeye açılacağını düşündükçe ağızları sulanıyor.
İsminde “komünist” kelimesi geçen partinin “Belarus’tan elinizi çekin!” başlığı bu açıdan güzel ve doğru.
Ne var ki, açıklamanın geri kalanı biraz sorunlu. Şöyle diyorlar:
“Belarus’ta yapılan seçimleri Lukaşenko kazanmasına rağmen, seçim sonuçları muhalefet ve muhalefete destek veren emperyalist ülkeler tarafından tanınmamış; ölümlere varan protestolar devam etmiş ve protestolar emperyalist güçler tarafından körüklenmiştir.
Yıllardır Belarus’un istikrarsızlaşması için Avrupa Birliği, ABD ve NATO tarafından yürütülen kampanyalar bilinmektedir. Amaç Rusya’nın emperyalizm tarafından kuşatılması olduğu kadar Belarus’un kapitalist-emperyalist sistem tarafından yağmalanmasıdır.
Bugün özgürlük adına sunulan muhalefetin aslında yağmanın ve sermayenin temsilcisi olduğu herkes tarafından görülmelidir!
Belarus emekçileri kendi mirasına ve kazanımlarına sahip çıkmalıdır!
Belarus’a yönelik emperyalist müdahaleye hayır!”
Ne sihirdir ne keramet, el çabukluğu marifet! Fark ettiniz, değil mi? “Emperyalistler elinizi çekin” diye başlayan açıklama, çaktırmadan Lukaşenko savunusuna dönüşüyor!
Yani ayaklanan emekçilere, grev yapan işçilere, Minsk sokaklarını dolduran dev kalabalıklara “Lukaşenko’dan elinizi çekin” diyor.
Yani ne demiş oluyor Belarus işçi sınıfına? “İşçilerin iki seçeneği vardır: Ya emperyalizme teslim olmak ya diktatörü baş tacı etmek.” Ve ne öneriyor? “Emperyalizme karşı diktatörünüzü bağrınıza basın, etrafında kenetlenin.”
İlginç bir “komünizm” anlayışı, değil mi?
İşçi sınıfının kendi iktidarı için, eksiksiz bir demokrasi ve sosyalizm için mücadele etmesi seçenek bile değil. İsminde “komünist” kelimesi geçen bu partinin aklına bile gelmiyor böyle bir seçenek.
Ne mutlu ki, fabrikalarda, enerji sektöründe, çelik tesislerinde, madenlerde, petrokimya, medya ve diğer sektörlerde grev yapan Belarus işçileri bizim “komünistlere” kulak asmıyor.
Roni Margulies
(Sosyalist İşçi)