Faruk Sevim

Faruk Sevim son yazıları

28.09.2018 - 13:50

Sınıf mücadelesinin bayrağını inşaat işçileri taşıyor

Dünyanın en büyük havaalanını yapmakla övünen hükümet, işçilerin en temel kazanılmış haklarının patronlar tarafından gaspedilmesini seyrediyor. Seyretmekle de kalmayıp işçilerin hakları için düzenlediği eylemlere güvenlik güçleri aracılığı ile patronlardan taraf müdahil oluyor.

3.havalimanı inşaatında bugüne kadar resmi açıklamalara göre 27 işçi iş kazalarında öldü. İşçiler bu ölümlerin hesabını sormak, barınma koşulları, maaşları, çalışma koşulları ile ilgili itirazlarda bulunmak için geçtiğimiz günlerde eylemler düzenlediler. Hükümet işçilerin bu talepleri için harekete geçmek, patronları sıkıştırmak, sorumluları bulup cezalandırmak yerine haklarını arayan işçileri gözaltına aldı, tutukladı.

Bugün Türkiye’de sınıf mücadelesinin bayrağını artık inşaat işçileri taşıyor. En vahşi sömürü çarkı inşaat sektöründe işliyor. İşçiler şantiyelerde, çok düşük ücretlerle, günde 12 saat, haftada 7 gün çalışıyorlar. İş cinayetleri en yoğun bu sektörde yaşanıyor. 2017 yılında iş kazalarında ölen 2006 işçinin 453’ü inşaat sektöründen. Tarım sektörü 385 ölümün yaşandığı ikinci büyük sektör.

İnşaat işçileri işçi sınıfının en örgütsüz kesimi, 2 milyon kayıtlı inşaat işçisinin 50 bini sendika üyesi, bunlar da ağırlıklı olarak kamu işyerlerindeki işçiler, özel sektördeki inşaat işçileri örgütsüz. Mevcut bazı sendikaların üye sayısı toplamda 2-3 bini geçmiyor.

İnşaat sektörü Türkiye’de ekonominin en denetimsiz alanlarının başında geliyor, kaçak göçmen işçi çalıştırmanın en yoğun olduğu sektör. İş güvenliği kurallarına uymamanın her hangi bir yaptırımı yok.

İnşaat işçileri aslında haksız uygulamalara karşı her zaman seslerini çıkartıyorlar. Torunlar iş cinayeti sonrası eylemler epeyce görünür olmuştu. Şimdi bir de krizin baskısı üzerine binince, inşaat işkolu işçi eylemlerinin en açık görüldüğü alanlar oldu. Yüzlerce inşaat şirketi iflasını ilan etmeyi planlıyor, inşaatlar yarıda bırakılıyor, bu da işçilerin hiçbir hak alamadan kapı önüne konulması ihtimalini doğuruyor.

Şimdi, sosyalistlik, inşaat işçilerinin eyleminin sınıfın geri kalanı tarafından sahiplenilmesi, inşaat işçilerinin arka arkaya işten atılmasının önüne sınıf dayanışmasıyla geçilmesi için mücadele etmektir. İnşaat alanında eylemler daha da büyüyecektir, bu eylemler arasında koordinasyon sağlanmalı, işçilerin kriz bahanesiyle işten atılmasının önüne geçecek yasal düzenlemeler yapılmalıdır. İşçi sendikaları bu konuda şimdiden birlik olmalı, ortak bir eylem planı yapmalıdır.

Faruk Sevim

[email protected]

(Sosyalist İşçi)


Bültene kayıt ol