Portreler: Hüseyin Hilmi

23.10.2020 - 11:29

Hüseyin Hilmi ya da daha çok bilinen ismiyle İştirakçı Hilmi, Osmanlı’daki sosyalist hareketin öne çıkan figürlerinden biriydi.

Hüseyin Hilmi’nin tam doğum tarihi bilinmemekle birlikte İzmir’de 1885 yılında doğduğu tahmin edilmektedir.

Kısa bir süre polis memurluğu yaptıktan sonra materyalist bir yazar ve felsefeci olan Baha Tevfik ile beraber Haftalık İzmir gazetesini çıkarmaya başladı. Hilmi’nin sosyalizmi nasıl benimsediği tam olarak bilinmiyor, bazı yazarlar bir yurtdışı gezisinde tanık olduğu bir işçi gösterisinden etkilendiğini, bazı yazarlar ise sosyalizmi Baha Tevfik ile öğrendiğini yazıyor. Ancak kesin olan, Hüseyin Hilmi’nin sosyalizmi benimsedikten sonra genç yaşındaki ölümüne kadar tüm hayatını sosyalizmin yayılmasına adadığıdır.

1908 Devrimi sonrasında Hüseyin Hilmi ve Baha Tevfik, İstanbul’a taşınmaya karar verdiler ve 13 Şubat 1910’da İştirak dergisini çıkardılar. Hüseyin Hilmi’nin imtiyaz sahibi ve sorumlu yazıişleri müdür olduğu İştirak dergisinin kapağında “Biri yer, biri bakar kıyamet ondan kopar” yazıyordu. Gazete kendisini “Sosyalizm efkârının mürevvici” olarak tanıtıyor ve henüz ilk yazısında şöyle diyordu: “Milletim nevi beşerdir vatanım ruy-i zemin” (Milletim insanlık, vatanım yeryüzüdür). Dergide işçilerin durumu, sosyalizmin ne olduğuna dair yazıların yanısıra dünyadaki sosyalist lidererle ilgili makaleler de yer alıyordu. Örneğin İştirak’ın ilk sayısında Fransız devrimci Louis Auguste Blanqui ile ilgili bir makale yayımlanmıştı. İştirak’ın çıkışından sonra Hilmi, İştirakçı Hilmi ya da Sosyalist Hilmi diye anılmaya başlandı. Hüseyin Hilmi sadece gazeteyi çıkarmakla ilgilenmiyor işçiler ile bağ kurmaya çalışıyor, Osmanlı’da işçi sınıfı bulunmadığı yönündeki eleştirilere karşı çıkıyordu. Haziran ayında İttihat ve Terakki muhalifi gazeteci Ahmet Samim’in öldürülmesi üzerine İştirak tutum alarak Ahmet Samim için bir özel sayı çıkardı.

15 Eylül 1910’da Hilmi ve arkadaşları, Osmanlı Sosyalist Fırkası’nı (OSF) kurdu. OSF, II. Enternasyonal ve Fransız sosyalist Jean Jaures ile de bağlantı kurmaya çalışıyordu. Politik olarak kendini İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin karşısına yerleştiren parti diğer İttihatçı karşıtı partilerle de dayanışıyordu. 1913’te İttihat ve Terakki Partisi Bab-ı Âli baskını ile iktidara el koyunca tüm muhalefetle beraber OSF’nin de faaliyetlerine son verildi. Hüseyin Hilmi ise yurtdışı gezisi dönüşünde Sinop’a sürgüne gönderildi ve Mondros Mütarekesi’ne kadar sürgünde kaldı.

1918’de İstanbul’a dönen Hüseyin Hilmi, OSF’nin devamı olarak Türkiye Sosyalist Fırkası’nı kurdu ve partinin yayın organı olarak İdrâk dergisini çıkarmaya başladı. TSF, II. Enternasyonal’e üye oldu. Bu seferki derginin sloganı Karl Marx’ın ünlü çağrısıydı: “Dünyanın bütün işçileri birleşin”. TSF, mütareke İstanbul’unda grevlere öncülük etti. Liman işçilerinin grevinde Hilmi büyük rol oynadı, ardından ise tramvay çalışanlarının grevi geldi. İşgal güçleri tarafından işletilen Tramvay Kumpanya’sındaki grev başarıyla sonuçlandı. Yaklaşık 18 saat  çalıştırılan tramvay işçilerinin çalışma saati 9 saate çekildi ve işçiler yüzde 25 zam kazandı. Hüseyin Hilmi’nin en çok çaba gösterdiği etkinliklerden biri ise 1 Mayıs’ın tatil ilan edilmesi ve kutlanmasıydı. 1921 yılında bu çabası sonuç verdi ve İstanbul’da işçiler Amele Bayramı’nı kutladı.

Hüseyin Hilmi, 16 Kasım 1922’de Bozdoğan Kemeri’nde aydınlatılamayan bir cinayet sonucu öldürüldü. 

Can Irmak Özinanır

(Sosyalist İşçi)



Bültene kayıt ol