Direne direne kazanacağız

30.11.2022 - 14:28

Bu yıl da 25 Kasım Cuma günü Uluslararası Kadına Yönelik Şiddet ile Mücadele Gününde kadınlar, LGBTİ+’lar şiddete maruz kaldı. Yıllardan beri 25 Kasım’da polis şiddetine tanık oluyoruz ama bu yıl şiddetin dozu diğer yıllardan farklıydı. 25 Kasım Kadın Platformunun eylem çağrılarının dağıtılmasına  izin verilmedi, kimi yerlerde dağıtım yapan kadınlar gözaltına alındı. Eylem yapılacak tüm illerde Valilikler, her gün katledilen, şiddet gören kadınların sokağa çıkmasını “bazı toplumsal duyarlılıklar nedeniyle toplumda infial uyandırabileceği, toplumsal iç barışı, genel ahlak ve genel sağlığı tehdit edebileceği, başkalarının hak ve özgürlüklerin korunması” gibi saçma sapan gerekçelerle yasaklama kararları aldılar. 25 Kasım’da sokağa çıkmak isteyenlere yönelik şiddet eylem öncesinde başladı, 25 Kasım günü birçok ilde doruğa ulaştı. 

İstanbul’da eylem yeri Taksim Tünel’di. Öğlen saatlerinden itibaren Tünel’e çıkan tüm yollar kapatıldı. Binlerce polisin, barikatların yerleştirildiği Beyoğlu ve çevresinde öğleden sonra başlayan şiddet ertesi gün gözaltına alınan 226 kadının serbest bırakılmasına kadar devam etti.  Kadınlar dövülerek, tehditler savrularak, hakaret edilerek, gözdağı verilerek, ters kelepçe yapılarak, saçlarından sürüklenerek ağır şiddet uygulanarak gözaltına alındı. Bu şiddetin görünmemesi için polislerin yaptıkları ilk şey basını kadınlardan ayırmak oldu. Ama bu şiddetin üstü örtülemeyecek, şiddet uygulayanlar hesap verecek. Şimdi tüm bu şiddeti yaşayan kadınlar sosyal medyada tek tek yaşadıklarını anlatıyor, şiddet uygulayan polisleri teşhir ediliyor, failler hakkında suç duyurusu yapılıyor.

25 Kasım günü sokakta olanlara yönelik çok ağır şiddet uygulandı. Tüm bu baskı ve şiddete rağmen 25 Kasım gününü belirleyen“bir kişi daha eksilmeyeceğiz” sloganında olduğu gibi birbirinin elinden tutan, kol kola giren kadınlar, lubunyalar oldu. Her bir polis barikatının aşılmasıyla bir araya gelen kadınlar korkusuzca barış, özgürlük sloganları attı. Onlarca polisin, kalkanların arasında sıkıştırılmışken bile ne şarkı söylemekten ne slogan atmaktan vazgeçti. 

İstanbul Sözleşmesi’ni de yeniden, özgürlük ve barış taleplerimizi de hayata geçiren işte bu hergün sokakta verilen mücadele olacak.

Nuran Yüce

(Sosyalist İşçi)



Bültene kayıt ol