Bianet’in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan topladığı verilere göre, şubat ayında en az 33 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Öldürülen 4 kadının koruma veya tedbir kararı vardı. Aynı zamanda en az 14 kadın da şüpheli bir şekilde ölü bulundu.
Şubat ayında öldürülen 33 kadının 20’si kocası, eski kocası, nişanlısı ve sevgilisi tarafından 7’si ise torunu, abisi ve oğlu gibi aile üyeleri tarafından öldürüldü. 1 kadını akrabası, 1 kadını evine giren hırsızlar, 1 kadını eşinin eski ortağı, 1 kadını da müşterisi öldürdü. 2 kadını öldürenin yakınlık derecesi basına yansımadı.
14 kadın ev içinde, 10 kadın otel, sokak, araba ve ormanlık alan gibi ev dışı alanlarda erkekler tarafından yaşamdan koparıldı. 9 kadınının nerede öldürüldüğü ise basına yansımadı.
Aynı verilere göre, şubat ayı içerisinde erkekler en az 57 kadına şiddet uyguladı, en az 9 kadını taciz etti, en az 12 kadına tecavüz etti ve en az 104 kadını da seks işçiliğine zorladı. Aralarında oğlan çocukların da olduğu en az 4 çocuğu istismar eden erkekler, en az 1 çocuğu öldürdü.
Bir kişi daha eksilmemek için 8 Mart’ta sokaklardayız!
Sadece bu ay her biri yaşam olan 33 kadın erkekler tarafından katledildi bunlardan 4’ü koruma kararlarına rağmen erkekler tarafından öldürüldü. Yine bu ay onlarca kadın fiziksel şiddete maruz bırakıldı, tacize, tecavüze uğradı. Bunlar sadece rakamlar, sıradan vakalar değil biz kadınların hayatlarıdır.
Kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini önleyecek olan 6284 sayılı kanunu ve İstanbul Sözleşmesi’ni etkin bir şekilde uygulamayan, cezasızlık ve keyfi uygulamalar ile haklarımıza saldırılar yapan devlet yetkililerinin süslü sözlerine, boş vaatlerine karnımız tok. Kadınlar ne 8 Mart’ta ne de başka herhangi bir günde lütuf beklemiyorlar, kutsanmak istemiyorlar. Kadınlar yaşamak istiyorlar, eşitlik istiyorlar, özgürlük istiyorlar.
Bu sene de yine 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde evlerinde şiddete uğrayan kadınlar, sokakta taciz edilen kadınlar, işyerlerinde sömürülen kadınlar, akademi de dahil olmak üzere tüm işyerlerinde mobbinge uğrayan kadınlar, savaşta evi başına yıkılan kadınlar olarak omuz omuza direnmek, bu düzeni değiştirmek için Türkiye’nin dört bir yanında sokaklarda bir araya geleceğiz. Şiddeti, kadın cinayetlerini, cezasızlığı durdurmak için, İstanbul Sözleşmesi'ni ve 6284'ü uygulatmak için meydanlarda olacağız. Baskılara rağmen cinsiyetçiliğe, homofobiye, transfobiye, kadın üniversitelerine karşı sloganlarımızla, dövizlerimizle, gökkuşağı bayraklarımızla 8 Mart’ta alanlardayız.
8 Mart eylemlerinin programı için tıklayın
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.