Belediye şirket işçileri ve kamuda çalışan taşeron işçiler bu kez İzmir'de taleplerini duyurdu.
Kadrolu güvenceli çalışma ve eşit işe eşit ücret ortak talepleri için mücadele eden işçiler, Cumhuriyet Meydanı'nda buluştu.
'Birleşen işçiler yenilmezler', 'Kahrolsun ücretli kölelik düzeni', 'Taşeron işçiliğe hayır', 'Direne direne kazanacağız' sloganlarının atıldığı İzmir eylemi, Ankara, İstanbul ve Adana'da yapılan kitlesel basın açıklamalarının ardından geldi.
Taşeron Belediye İşçileri Birliği'nin ülke çapında örgütlenmesi ve mücadeleye atılmasını, kamuda çeşitli işkollarında çalışan taşeron işçilerin örgütlenmesi ve birleşik mücadeleleri izledi.
Belediye Çalışanları ve Kamu Taşeron İşçileri Derneği, Belediye Mimar ve Mühendisleri Derneği, Taşeron Belediye İşçileri Birliği (TABİB), Aile Sağlık Merkezi Elemanları Derneği, Belediye İşten Çıkarılanlar Platformu, Kamu Taşeron İşçileri Sendikası, Karayolları Taşımacılık Emekçileri Sendikası, Enerjisen, Tüm Otel Ve Turizm İşçileri Sendikası,bugün İzmir Cumhuriyet Meydan'ında bir araya gelerek kadro taleplerini yinelediler.
Eylemin çağrıcısı olan örgütlenmelerin temsilcileri, kendi sorun ve taleplerini anlatan konuşmalar yaptı.
Belediye Çalışanları adına konuşan Cenan Ünal yaptığı şunları söyledi:
“5393 Sayılı Belediyeler Kanunu 49. Maddesi yeniden düzenlenmeli, norm kadro sayıları revize edilerek arttırılmalı, tüm belediye işçilerin istihdamı bu maddeye göre yapılmalıdır. Sendikalar tarafından her ay açıklanan "Yoksulluk Sınırı tüm belediye işçilerinin net taban ücreti olmalıdır.6772 sayılı kanun'a göre 52 günlük ilave tediye ayrım gözetmeksizin belediyelerdeki her işçiye verilmeli, geriye dönük hakkedişlerimiz de ödenmelidir."Brüt" yerine, "net ücret" olarak belirtilmeli, gelir vergisi yükü kaldırılmalıdır. Kadın erkek eşitsizliği, kadın istihdamının arttırılması ile çözülecek kadar basit değildir. Belediyelerdeki cinsiyetçi iş bölümü ve ücretlendirme son bulmalı, kadınların güvenceli ve güvenli çalışma koşulları sağlanmalıdır. Belediye işçilerinin çocukları için kreş hakkı, günün koşullarına uygun ve gerçekçi biçimde karşılanmalıdır. Doğum iznine ayrılan kadın işçiler, işlerini kaybetme endişesi içerisinde olmamalıdır.
60 günlük sendikal ikramiye, haftalık 35 Saat çalışma, sosyal haklara her ay Enflasyon oranında zam, meslek pirimi, yeterli miktarda yemek ve ulaşım ücreti, refah payı ve tayin hakkı verilmelidir. Tüm belediyelerde, işçi sağlığı ve iş güvenliğine uygun çalışma ortamı oluşturulmalı, meslek hastalıklarına karşı önlemler alınmalı, iş yükü hakkaniyetli biçimde bölüştürülmelidir. İş kanunu, işçilerin lehine göre yeniden düzenlemeli, sendika ve toplu iş sözleşmesi kanununda değişiklik ile sendikal örgütlülüğün önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Sendika aidatı tutarları derhal düşürülmelidir. Anayasa 128 maddesi gereğince belediyelerde, güvenlik, mimarlık, mühendislik, zabıta gibi alanlarda memur işi yapan tüm işçiler ayrım yapılmaksızın memur kadrosunda geçirilmelidir.Haksız işten çıkarmalarda, işçilerin iş akdini sona erdiren kamu görevlileri, işçiye ödenecek kötü niyet tazminatından kişisel olarak sorumlu tutulmalı, işten keyfi çıkarmaların önüne geçilmelidir. Bu haklı taleplerimiz için birkaç yıldır olağanüstü bir mücadele içerisindeyiz. İşyerlerinde örgütlenmekten, kent meydanlarında basın açıklaması yapmaya kadar, sosyal medyada sesimizi yükseltmekten, Meclis'te vekillere soru önergesi ve kanun teklifi verdirmeye kadar pek çok alanda haklarımız için mücadele ediyoruz. Mücadelemiz gün geçtikçe daha fazla ses getiriyor. Bu çalışmaları sayıca fazla işçi grupları ile birlikte yapmalıyız. Bunun için her işçi arkadaşımızı bizimle birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz, Katılın, birlikte değiştirelim.”
Aile Sağlık Merkezi Elemanları Derneği adına konuşan Özlem Şahin, “Bizler ne devlet büyüklerimize nede asmlere yük değiliz aksine yükü omuzlayan tarafız asmlerde kurum içinde sizlerle ilgilenen tıbbı sekreter att ebe hemşire ve temizlik personelleri kadrosuz. Asgari ve daha altında maaşlarla iki dudak arasında çalışıyor.18 bin kişi ile başladığımız bu yolda işten çıkarmalar yüzünden 13 bin civarı bir sayımız kaldı ve her geçen günde azalmaktayız.2022 kasım ayında yan odamızda 4a'lı çalışan kamu dışı aile sağlığı elemanları nasıl kpss şartı aranmadan kadro ile müjdelendirildiyse o kadro bizimde hakkımızdır.Aynı iş aynı diploma fazla iş yükü ama farklı muamele gördük. aynı kurum içinde ayrıştırıldık. bu haksızlık daha fazla göz ardı edilmemelidir.Buradan değerli devlet büyüklerimize soruyoruz emekli olup çalışan personellerde dahil olmak üzere 13 bin kişi sayımız varken bu kadar kişi sizler gerçekten yük mü” dedi.
Karayolları Emekçileri adına konuşan İsmail Otman ise “2010 yılında Yol İş Sendikası'nın açtığı davalar Yargıtay'da da onanınca 2012'den sonra KGM hizmet alımı ihalesini iptal edip anahtar teslimi ihalesine geçildi. Dün bizle birlikte çalıştığımız arkadaşlarımız 2015 ve 2016 yılında kadro alırken bizler hala kadro alamadık. Bu da yetmiyormuş gibi Türkiye'de 1 milyon kişi kadro alırken 4 Aralık 2017'de anahtar teslim ibaresi yüzünden ve yüzde 70 maliyeti diye bir kriter yüzünden bizler tekrar kadro dışı bırakıldık. 2023 yılı içerisinde karayollarında mevcut çalışan taşeron işçi varken 3 bin kişi İŞKUR üzerinden kadrolu işçi alımı yapıldı dolayısıyla Şimdi de 100 bin kişinin kadroya alınacağına dair sözler verildi ama Öğrendiğimiz bilgilere göre tekrar bizlerin kapsam dışı kaldığımızdır. Bizler karayollarında asıl işi yapıyoruz Bu konuda yardımlarınıza ihtiyacımız var bizleri lütfen destekleyin sorunumuzun çözülmesini istiyoruz” dedi.
Antikapitalist Çalışanlar'ın da katıldığı eylem, bir kez daha işçi isyanına sahne oldu.
Eylemde okunan açıklamanın tam metni:
Bizler, Belediye İştirak İşçileri ve 24 Aralık 2017 tarihinde yayımlanarak, 2 Nisan 2018'de yürürlüğe giren 696 sayılı KHK ile taşeron firmalardan belediye şirketlerine geçirilen, gerçekte kadro vereceğiz diye mağdur edilen, belediye işçileriyiz.
Bizler, 7/24 esasına göre, yerel yönetimlerde kamu hizmeti üreten; Temizlik - Park Bahçe- Fen İşleri - Enerji işçileri, Büro ve Çağrı Merkezi çalışanları, Güvenlik görevlileri, İtfaiye Erleri, Kütüphaneciler Mimarlar, Mühendisler, Operatörler, Öğretmenler, Şehir plancıları, Şoförler, Teknikerler, Teknisyenler, Veteriner Hekimler, Yazılımcılar, Yardımcı Zabıtalar ve daha sayamayacağımız birçok branşta emek veren, en zorlu koşullarda dahi tüm özverisiyle halka hizmet etmekten geri durmayan belediye işçileriyiz.
Ülkemizde 1393 belediye bulunmaktadır. Belediyelerde NORM KADROLU 39 bin işçi bulunurken, belediye ŞİRKET ve İŞTİRAK işçisi sayısı 608 bin ulaşmıştır. Bu da ŞİRKET ve İŞTİRAKLER aracılığı ile belediyelerde modern köleliğin tescillidir.
608 bin belediye Şirket ve İştirak işçisi olarak taleplerimiz şunlardır:
1) NORM KADRO: 5393 Sayılı Belediyeler Kanunu 49. Maddesi yeniden düzenlenmeli, norm kadro sayıları revize edilerek arttırılmalı, tüm belediye işçilerin istihdamı bu maddeye göre yapılmalıdır.
2) TABAN ÜCRET: Sendikalar tarafından her ay açıklanan "Yoksulluk Sınırı" tüm belediye işçilerinin NET taban ücreti olmalıdır.
3) İLAVE TEDİYE: 6772 sayılı KANUN'a göre 52 günlük ilave tediye ayrım gözetmeksizin belediyelerdeki her işçiye verilmeli, geriye dönük hakkedişlerimiz de ödenmelidir.
4) İŞ GÜVENCESİ: Haksız, hukuksuz, keyfi şekilde işten çıkarmalara son verilmelidir. İş davaları "Bölge Idari Mahkemeleri"nde görülmeli ya da iş mahkemelerinin bu konudaki yetkileri arttırılmalı, davayı kazanan işçinin işi kesin suretle iade edilmelidir.
5) VERGİ ADALETİ: Toplu İş Sözleşmelerinde paraya taalluk eden tüm MALİ ve SOSYAL HAKLAR "Brüt" yerine, "NET ÜCRET" olarak belirtilmeli, gelir vergisi yükü kaldırılmalıdır.
6) EŞIT ISE EŞİT ÜCRET: Kadın erkek eşitsizliği, kadın istihdamının arttırılması ile çözülecek kadar basit değildir. Belediyelerdeki cinsiyetçi iş bölümü ve ücretlendirme son bulmalı, kadınların güvenceli ve güvenli çalışma koşulları sağlanmalıdır. Belediye işçilerinin çocukları için kreş hakkı, günün koşullarına uygun ve gerçekçi biçimde karşılanmalıdır. Doğum iznine ayrılan kadın işçiler, işlerini kaybetme endişesi içerisinde olmamalıdır.
Bunların dışında:
60 günlük sendikal ikramiye, Haftalık 35 Saat çalışma, sosyal haklara her ay Enflasyon oranında zam, Meslek pirimi, yeterli miktarda yemek ve ulaşım ücreti, Refah payı ve Tayin hakkı verilmelidir.
Tüm belediyelerde, işçi sağlığı ve iş güvenliğine uygun çalışma ortamı oluşturulmalı, meslek hastalıklarına karşı önlemler alınmalı, iş yükü hakkaniyetli biçimde bölüştürülmelidir.
Iş kanunu, işçilerin lehine göre yeniden düzenlemeli, sendika ve toplu iş sözleşmesi kanununda değişiklik ile sendikal örgütlülüğün önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Sendika aidatı tutarları DERHAL düşürülmelidir.
Anayasa 128 maddesi gereğince belediyelerde; güvenlik, mimarlık, mühendislik, zabıta gibi alanlarda memur işi yapan tüm işçiler ayrım yapılmaksızın memur kadrosunda geçirilmelidir.
Haksız işten çıkarmalarda, işçilerin iş akdini sona erdiren kamu görevlileri, işçiye ödenecek kötü niyet tazminatından kişisel olarak sorumlu tutulmalı, işten keyfi çıkarmaların önüne geçilmelidir.
Bu haklı taleplerimiz için birkaç yıldır olağanüstü bir mücadele içerisindeyiz. İşyerlerinde örgütlenmekten, kent meydanlarında basın açıklaması yapmaya kadar; sosyal medyada sesimizi yükseltmekten, Mecliste vekillere soru önergesi ve kanun teklifi verdirmeye kadar pek çok alanda haklarımız için mücadele ediyoruz.
Mücadelemiz gün geçtikçe daha fazla ses getiriyor. Bu çalışmaları sayıca fazla işçi grupları ile birlikte yapmalıyız. Bunun için her işçi arkadaşımızı bizimle birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Katılın, birlikte değiştirelim.