Nişantaşı Üniversitesi'nin çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ücret artışı talebinde bulunan 30'a yakın araştırma görevlisi ile onlara destek veren akademisyenler 'Kod 22' ile tazminatsız olarak işten çıkarıldı.
İşten çıkarmalara tepki gösteren akademisyenler, 'Akademisyen kıyımına son. Eğitim bu değil' pankartı açarak Nişantaşı Üniversitesi'nin önünde basın açıklaması yaptı. Üniversiteyi protesto eden akademisyenler, Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) yasaları uygulatması konusunda çağrıda bulundu.
Kod 22 ile işten çıkarılanlar, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ve işsizlik ödeneği alamıyor.
Nişantaşı Üniversitesi akademisyenleri yalnız değildir
İşten çıkarılan akademisyenler adına ortak basın açıklamasını okuyan Ekinsu Devrim Danış, özetle şunları söyledi:
Daha önce mobbing ve ağır çalışma koşulları ile gündeme gelen Nişantaşı Üniversitesi, yeni bir rezilliğe daha imza attı. Öğretim elemanı arkadaşlarımız kod 22 ile tazminatsız bir şekilde işten çıkarıldı.
Rektör Yardımcısı Mehmet Ünal ise, durumu protesto eden öğretim elemanlarına hakaret etti.
Bu, Nişantaşı Üniversitesi’nin yaptığı ilk hukuksuzluk değildir. Daha önce de topluca tüm araştırma görevlilerini işten çıkaran, onlara 'Tuvalete sırayla gidin' diyerek masalarının boş olduğu anı kollayıp boş masa fotoğraflarını kullanarak mobbing yapan üniversite, adeta bir eğitim değil zulüm yuvasına dönüşmüştür.
Sonunda işi, baskıya ve mobbinge karşı duran akademisyenleri işten çıkarmaya dek vardırmıştır. Çok iyi biliyoruz ki bugün Nişantaşı Üniversitesi yönetimini asıl korkutan, bütün akademisyenlerin ortaya koyduğu birliktelik ve dayanışma tutumudur. Akademinin hala biat etmediği gerçekliğidir.
Birlikteyiz, yan yanayız, dayanışıyoruz. Nişantaşı Üniversitesi akademisyenleri yalnız değildir.”
Ücretlerin eşitliği kanuni bir zorunluluktur
Basın açıklamasında ÜNİVDER Başkanı Prof. Dr. Zeynep Solakoğlu tüm vakıf üniversitelerinin yönetimleri ile Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) çağrıda bulunarak şunları söyledi:
"29 Mart 2022, ülkemiz üniversite tarihinde bir utanç günü olarak kayda geçti. Açık yasal zorunluluğa karşın eksik ücret verilen araştırma görevlilerinin ücretlerinin kamu çalışanlarıyla eşitlenmesi için verdikleri dilekçeler gerekçe gösterilerek sözleşmeleri feshedildi, üniversite yöneticisi tarafından sözlü şiddete maruz bırakıldılar. Onlara destek veren öğretim üyelerinin de işlerine son verildi. Nişantaşı Üniversitesi yönetimine ve tüm diğer vakıf üniversiteleri yöneticilerine hatırlatıyoruz: Ücretlerin eşitliği kanuni bir zorunluluktur. Tüm akademi çalışanlarına birikmiş farklarla birlikte eşit ücretleri ödenmelidir. Yasayı çiğniyorsunuz. ÜNİVDER olarak, tüm vakıf üniversite yönetimlerini yasaya uymaya ve YÖK’ü yasayı uygulamak için gerekenleri yapmaya çağırıyoruz. Üniversitenin tüm bileşenlerini, öğrencilerimizi ve öğrenci ailelerini, öğretim kalitesini kökten bozan bu uygulamalar için aktif tavır almaya çağırıyoruz. Yasal hakları için mücadele eden tüm akademi mensuplarıyla birlikteyiz, buradayız, birlikte kazanacağız."
Basın açıklamasının ardından, “Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganı atıldı.