Atık işçileri hem yoksulluğa, hem hukuksuzluğa direniyor

07.10.2021 - 17:57

İstanbul Valiliği’nin 23 Ağustos’ta atık kâğıt ve plastik toplayıcılığın yasaklanmasına yönelik aldığı karar sonrası baskınlar devam ediyor. Atık işçileri gözaltına alınıyor, çekçek arabalara el konuyor. Göçmen atık işçileri sınır dışı ediliyor.

Ümraniye ve Ataşehir'de atık işçilerine yönelik gerçekleştirilen baskınlar ve gözaltıların ardından bu sabah saatlerinde de Sancaktepe'de baskın düzenlendi. Polis ve belediye ekiplerinin düzenlediği operasyonda atık işçilerinin depoları, iş makineleri ile yıkıldı ve tahrip edildi, çekçek arabaları ve diğer malzemelere belediye ekipleri tarafından el konuldu.

Türkiye'ye göçmen olarak gelen ve atık kâğıt-plastik toplayarak geçimini sağlayan işçiler, "ülkeye kaçak yollarla girdikleri" gerekçesiyle gözaltına alındı, Tuzla Göçmen Toplama Merkezi'ne götürüldü. İşlemleri tamamlanan göçmen işçilerin sınır dışı edileceği öğrenildi. 

Atık işçileri ekmeklerini kazanmaya çalışıyor

Her şey, İstanbul Valiliği’nin 23 Ağustos’ta yaptığı bir açıklamayla başladı. Geri dönüşüm işçilerinin ‘Çevre ve halk sağlığı sorununa neden olduğunu’ öne süren valilik, atık toplama işini yasakladığını duyurdu.

Valilik, “İlçelerimizde bir daha ‘çekçekçi’ diye tabir edilen atık toplayıcılarının olmaması için belediyelerimiz, muhtarlıklarımız ve hemşehrilerimizin gereken duyarlılığı göstereceklerine inancımız tam” diyordu.

Sonrasında birbiri ardına hurda ve atık kâğıt depolarına yönelik baskınlar başladı. 240 kâğıt toplayıcısına cezai işlem uygulandı, 650 çekçeğe el konuldu, bu işi yapan Afgan göçmenler sınır dışı edildi. Üç gündür de Ümraniye, Ataşehir ve Sancaktepe ilçelerinde atık toplama depolarına baskınlar yapılıyor, buna direnenlere biber gazlı, ses bombalı, plastik mermili müdahalede bulunuluyor. Şimdiye kadar üç “çekçekçi” tutuklandı.

Kâğıt, plastik ve naylon gibi geri dönüşüme kazandırabilecek maddeleri toplayıp, kilogram hesabıyla satıp geçinmeye çalışanların işlerinin ellerinden alınmak istendiği ortada. İşçiler bir yandan yoksulluğa, diğer yandan da hukuksuzluğa direniyorlar.

Hükümet ve belediyeler, atık gelirlerine el koymak istiyor

Türkiye’de yılda 32 milyon ton atık ortaya çıkıyor, bunun 7 milyon tonu İstanbul’da oluşuyor. İstanbul’da günlük çıkan atık miktarı 19 bin 500 ton.

Kamu ve özel atık işleme tesisleri bunun ancak yüzde 20’sini değerlendirebiliyor. Bunun en önemli sebebi, atıkların ayrıştırılmaksızın çöpe atılması. Organik atıklar ile geri dönüştürülebilir atıklar aynı çöp kutusuna atıldığı için, aynı kamyonlarla atık işleme tesislerine gelen atıkların ayrıştırılması ve değerlendirilmesi çok zorlaşıyor.

İşte burada, dünyada pek fazla örneği olmayan bir sistem Türkiye’de devreye giriyor. Atık toplama işçileri. Atık toplama işçileri, çekçek arabaları ile her sabah düzenli olarak çöp kutularındaki geri dönüştürülebilir malzemeleri topluyorlar. Böylece çöp kamyonlarında diğer organik atıklarla birlikte sıkıştırılmadan önce bu malzemeleri değerlendirilmek üzere kurtarmış oluyorlar. Çünkü çöp kamyonuna giren geri dönüştürülebilir malzemenin, tekrar geri kazanılması çok zor. Örneğin İstanbul Belediyesinin katı atık toplama merkezlerine çöp kamyonları ile gelen çöpün ancak yüzde 1’i geri kazanılabiliyor. Oysa atık işçilerinin çöp kutularından topladığı malzemelerin hemen tamamı geri kazanılabiliyor.

Bazı şirketler atık işçilerinin topladığı geri dönüştürülebilir çöpler için devreye girmiş durumda. Kamu gücü, valilik, belediyeler atık işçilerine baskı yaparak, ihalelerde çöp toplama işini alan şirketlere alan açmış oluyorlar.

Atık işçileri direniyor

Basına açıklama yapan atık işçisi Mahmut Aytar, şunları söylüyor: “Sıfır Atık Projesi” ile ilgili Gebze’de bir tesis kurulmuş. Bu malları belediye alacak, devlet alacak deniyor. Zaten yine devlete gidiyor, nereye gidiyor? Binlerce insan mağdur, bu insanlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil mi? Seçimden önce bizim iş yerlerimizi kapı kapı dolaşıp oy istiyorlar. Şimdi ne oldu? Mağdur insanların yanında yalnızca mağdur insanlar var. Zenginler ortada yok.”

Atık işçilerine yönelik hükümetin ilginç bir suçlaması var: Haksız kazanç elde ediyorlar. Hükümet milyarlarca doları vergi vermemek için yurt dışındaki offshore hesaplara kaçıran, haksız kazanç elde eden zenginleri soruşturmak yerine atık işçileri ile uğraşıyor.

Atık işçileri derneği başkanı Ali Mendillioğlu şunları söylüyor: “19 bin 500 ton atık demek çöp demek büyük bir para demek. Ayrıştırma ve toplama işini ayrıştırdılar. Toplama işini yapmak isteyen şirketler var, onlar mal garantisi istedi. Bu yüzden bizim atık çöp toplayan arkadaşlarımız burada onlar için sorun olmaya başladı.

Sadece valilik sorumlu değil ayrıca belediyeler de bu konuda çok sessiz. Oysa onların da bu konuda bir tavır alması gerekiyor. Bu sessizlikleri nedeniyle öfkeliyiz.”

Atık işçileri ekmeklerini kaybetmemek için direniyor. Valilik ve belediyeler ise şirketlere para kazandırmak için uğraşıyorlar. Bizim yanımız elbette atık işçilerinin yanı olmalıdır.



Bültene kayıt ol