Taşeron Belediye İşçileri Birliği (TABİB) Pazar günü Ankara’da toplanarak tam kadro ve eşit işe eşit ücret talebini dile getirdi.
Marksist.org eylem sırasında Çankaya Belediyesi işçisi Haydar Akın ile TABİB’i ve mücadelenin amacını konuştu.
Burada bulunma amacınız nedir?
Haydar Akın: Aslında KHK’yla verilmek istenen ama verilmeyen kadro hakkımızı istiyoruz. Taleplerimiz bunlar çünkü kadrolulara baktığımız zaman kadroluların tediye hakkı vardır ama bizim tediye hakkımız yok. Yine de buna kadro diyorlar. Kadük bir şey bu, biz de bu kadüklüğe karşı eylem yapıyoruz. Tam kadro hakkımızı istiyoruz. Nasıl ki hastane çalışanları tam kadro aldılarsa, belediye çalışanları niye tam kadro almasın? Belediye çalışanları belediye iktisadi teşebbüslerine geçirildiler, buna kadro dediler. Hiçbir hakkımız yok, özel taşerondan alıp belediyenin taşeronuna geçirip bunun adına kadro dediler. Biz şu anda buna karşı eylemdeyiz ve tam kadro hakkı alana kadar buna devam edeceğiz.
Sendikaların bu süreçteki tavrı nedir?
H.A: Sendikanın tavrı zaten başından belli. Bizim sendikaların işverenleri genellikle belediye başkanlarıdır. Ben Genel-İş’te örgütlüyüm, Genel-İş yüzde 99 belediyelerde örgütlü, belediye başkanları ne derse onu yapıyor. Belediye başkanları tamam biz de kadro istiyoruz haydi bastırın dese sendikalar da burada olurdu ama onların işine gelmiyorsa sendikalar da burada olmaz. Sendikanın bakış açısı bu. Yoksa işçi bunu istiyor, tamam biz de bastıralım, işçinin yanında olalım gibi bir dertleri yok. Tüm sendikalar için böyle. Sendikalar özlerini kaybetmiş, sarılaşmış desem yerinde bir kelime olur. İşverenin ağzına bakıyorlar, işçi burada sendika yok. Bu nasıl anlatılır bilemiyorum. Ben şunu bekliyordum, KHK ile belediyelere geçirildiğimizde buna sendikaların öncülük yapması gerekiyordu. “Arkadaşlar sizi kandırdılar, bu kadro değil, haydi gelin örgütlenelim” demeleri geliyordu. Özellikle Genel-İş’in bunu söylemesi gerekiyordu ama maalesef kurulu nizam neyse, Genel-İş de onun bir dişlisi. Hükümet ise apayrı bir olay, onların çıkarına denk gelirse kadro verirler. Bunu sendika da biliyor, buradaki taban da biliyor. Hükümet çıkıp verirse, bu sendikalar da kendine mal ederler. “Biz bastırdık, bak işçiyi örgütledik, biz orada yoktuk ama ruhumuz oradaydı” gibi nağmeleri yaparlar.
TABİB nasıl bir araya geldi?
H.A: Belediyelerden öncü arkadaşlar, daha önce pek çok toplu iş sözleşmesinde kendilerini öne atan insanlar, toplu iş sözleşmelerinde bağıran çağıran, bu böyle olmaz diyenler, toplu iş sözleşmelerinin maddelerini düzeltmeye çalışan insanlar, her belediyeden insanlar irtibata geçti. Fiziksel irtibat olsun, sosyal medyadan olsun konuştular, şöyle bir oluşum oluşturalım dediler ve bu şekilde kuruldu. Bunun içinde bir sendika yok, bir şey yok. Bu ileriye dönük bir sendikalaşmaya da gidebilir, bunun emarelerini görüyorum. Olursa iyi olur, hepimiz destekçisiyiz, hepimiz takipçisiyiz, hepimiz yanlarındayız.