Kiralarda artış sürüyor, dar gelirliler zor durumda

25.07.2022 - 10:35

Yüksek kira artışlarının etkisiyle rekor düzeye ulaşan enflasyonun büyük şehirler ve kıyı bölgelerde çok daha sert hissedilmesi, tersine göçe yol açtı.

Türkiye’de son aylarda hızla artarak Haziran ayında yüzde 78,6 ile son 24 yılın rekorunu kıran enflasyon, büyük şehirler ve turizm bölgelerinde yüksek talebe bağlı olarak çok daha sert hissediliyor. Bu da söz konusu bölgelerde hayatın daha pahalılaşması anlamına geliyor. Fiyat artışlarının en çok hissedildiği alanlardan biri de konut kiraları.

Haziran itibariyle ortalama kiralar son bir yılda Muğla’da yüzde 73 artarak 14 bin 937 TL’ye, Antalya’da yüzde 310 artarak 10 bin 397 TL’ye ve İstanbul’da yüzde 168 artarak 8 bin 107 TL’ye çıktı. Bu durum tersine göçü hızlandırırken, aynı zamanda çalışmak için büyükşehirlere gelmek isteyenleri de durdurdu.

Aşırı derecede artan kiralardan dolayı İstanbul gibi bölgelerin başta memurlar olmak üzere bir sürgün bölgesine dönüştüğü belirtiliyor. Memurlar en fazla 10 bin lira maaş alıyor ancak İstanbul’da 7 bin ila 8 bin TL’den aşağı kiralık ev yok. Lojmanların satılması da memurları olumsuz etkiledi. O yüzden kimse İstanbul’a gelmek istemiyor. İstanbul’da olan da gitmek için elinden geleni yapıyor.

KESK: Barınamama sorunu Eylül’de daha da artacak

Yüksek kiraların başrol oynadığı satın alma gücündeki erozyon nedeniyle büyük kentlerden ve sahil beldelerinden tayinlerini isteyen kamu personeli ve doktor sayısındaki artış, meslek örgütlerinin de gündeminde.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, reel anlamda kamu çalışanlarının ücretlerindeki değer kaybının büyük kentlerde yaşamayı daha da zorlaştırdığını, özellikle İstanbul, Ankara, İzmir ve gözde sahil kentlerinde çalışan bir memurun maaşının yüzde 70’ini kiraya vermek zorunda olduğunu söyledi.

Kiralara getirilen azami yüzde 25 artış zorunluluğuna rağmen, ev sahipleriyle kiracılar arasında yaşanan sorunların arttığına değinen Bozgeyik, özellikle üniversite öğrencilerinin metropollere dönüş yapacağı eylülden itibaren, çok büyük bir barınamama sorunu ile karşı karşıya kalınacağına dikkat çekti.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci büyükşehirlerden Anadolu’ya tayin isteme eğiliminin çok yeni olmadığını söyledi: “Bodrum, Marmaris gibi yerleşim yerlerinde yaz sezonu nüfus çok arttığı için o bölgelere görevlendirmeler oluyor. Ancak orada kiralar yüksek olduğu için gitmek istemiyorlar. Bunu biliyoruz. Bodrum’da kamu çalışanları, sağlık çalışanları tabii ki kirada zorlanır, çünkü yüksek. Bu nedenle lojman sağlamak lazım”.

TTB genel sekreteri: Büyükşehir ve sahiller sürgün yeri gibi görülüyor

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, 20-30 yıl önce sadece doktorlardan değil diğer meslek gruplarından da büyük kentlere ve sahil ilçelerine talep olduğunu, çünkü o dönemlerde devletin konaklama imkanlarının yaygın olduğunu, ama bu alanların özelleştirilerek ortadan kaldırıldığını dile getirdi. Son birkaç yıldır sahillerin ve büyük kentlerin sürgün yeri gibi görüldüğüne işaret eden Bulut, “Eskiden Anadolu’nun yoksun bölgelerine gidince sürgün gibi nitelendirilirken, şimdi İstanbul’a ve sahil bölgelerine gitmek sürgün gibi olmaya başladı” dedi. Hastanelerin hemen yakınında hekim ve diğer sağlık çalışanları için konaklama imkanlarının sağlanmasının dünya sağlık yapılanmasında çok eski yöntemlerden biri olduğunu aktaran Bulut, Türkiye’de de eskiden SSK hastanelerinin yanlarında lojmanlar olduğunu, ama bu yapılanmaların bozulduğunu, yeniden hastaneler çevresinde konaklama imkanlarının oluşturulması gerektiğini belirtti.



Bültene kayıt ol