DSİP'ten son kur krizi üzerine açıklama ve çağrı: Birleşen işçiler yenilmez

25.11.2021 - 13:10

Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) iktidarın tercihi sonucu TL'nin erimesi ve yeni fakirleşme dalgasını eleştirerek, tüm sendikaları ve işçileri kapsayan birleşik mücadele çağrısı yaptı.

İktidarın "yeni ekonomik politikası" (bir kez daha) milyonlarca kişiyi 24 saat içinde daha da fakirleştirdi.

2018'de patlak veren kur/borç krizi sonucu yüzde 30 gibi yüksek bir oranda gelir kaybına uğradık. 

Geçen yıllar boyunca ücret artışları enflasyonun altında tutulurken, özellikle pandemiyle gelen kapanma döneminde oluşan kitlesel işsizlik ve hayat pahalılığındaki artış çekilmez bir hale geldi.

Erdoğan tarafından savunulan ve Bahçeli tarafından desteklenen "yeni ekonomik politika" sonucu, Türk Lirası bile isteye değersizleştirildi. Ucuz işçi çalıştırma bir norm, açlık sınırı altında asgari ücret ana ücret haline getirildi.

Kasım 2021'de dış borç ödemeleri yine kapıya dayandı ve bir kur krizi daha patlak verdi. TL adeta erirken bir günde fena halde yoksullaştık.

İki kur şokunun merkezinde Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Erdoğan duruyor.

2018'de Bloomberg canlı yayınında kendi "teorisini" anlatıp, ekonomi yönetimini bizzat yapacağını ilan etmesinin ardından TL üçte bir oranında değer kaybetmişti.

Bugün de Cumhurbaşkanı Erdoğan sahneye çıktı ve mevcut politikanın bilinçli olarak uygulandığını duyurdu. 24 saat içinde TL bir kez daha dibe vurdu.

Ortada bir teori yok. Azılı bir sermaye programını uygulayan işçi düşmanı bir iktidar var.

Erdoğan ve Bahçeli, TL'yi ve ücretleri ucuzlaştırıp, dolarla satış yapan bir avuç kapitalistin önünü açmaktadır.

Bunların arasında TÜSİAD üyesi büyük patronlar var. İktidarın sonsuz teşvik verdiği savunma şirketleri var. Elbette iktidarla kol kola olan müteahhitler var.

İşçiler patronlarla aynı gemide değildir. İktidar yılları boyunca işçileri oy deposu olarak görüp, ekonomik büyümeden hiçbir pay vermeyen, grevleri yasaklayan AKP'ye karşı görüş-parti ayrımı yapmadan tüm işçiler birleşmelidir.

►Asgari ücret ve genel ücretlerin artırılması için mücadele etmeliyiz

Yeni yılda asgari ücret net 6 bin TL olmalıdır. Asgari ücretten vergi kesilmesine son verilmelidir. Bütün ücretlere 1000 lira  iyileştirme artışı yapılmalıdır.

►İşçileri birleştirecek Emek Platformlarına ihtiyacımız var

Asgari ücret konusunda üç işçi konfederasyonu bir araya gelmektedir. Bu bütün illerde sağ-sol sendika ayrımı yapmadan, kamu emekçileri sendikalarını da kapsayarak etkin hale gelmeli. İktidarın ve patronların işçilere saldırmak için bir çok aracı var. İşçilerin kendi taleplerini savunabilmesi en geniş kesimleri bir araya getirecek Emek Platformları kurulmalı.

►Çözüm sandıkta değil mücadelede

İktidarın bugün yarattığı büyük ekonomik ve sosyal yıkıma karşı sadece seçim çağrısı yapmayı doğru bulmuyoruz. Tahammül edilemez ekonomik koşulları düzetmek için bir erken seçim ya da vaktinde 2023'te seçimi beklemek, mücadele etmeden iktidar blokunun kaybedeceğini sanmak kadar hayalciliktir.

Bugün her türden işçi mücadelesi büyütülmeli. Her grev ve direnişle dayanışmalıyız. 

Türkiye işçi hareketinin yakında tarihinde, nice eli sopalı iktidara son vermiş işçilerin attığı bir slogan vardır: 'Şalter inecek bu iş bitecek!' İşçilerin köklü çözümünün oluşması için ortak talepler etrafında birleşik mücadeleye, demokratik kitle gösterilerine ihtiyacımız var.

DSİP GYK



Bültene kayıt ol