Antikapitalistler tarafından İstanbul’da düzenlenen İklim Zirvesi’nde gezegenin geleceğini kurtarmak için verilen mücadele ve işçi sınıfının bu mücadele içindeki kilit rolü tartışıldı.
Kadıköy’de gerçekleştirilen zirvenin ilk oturumunda, Antikapitalist Öğrenciler, 24 Eylül’de gerçekleştirilecek uluslararası iklim grevi için İstanbul’da yapılacak eyleme hazırlandı. Öğrenciler “İklimi değil sistemi değiştir”, “Gezegen için isyan zamanı”, “Ya yokoluş ya devrim” ve “İklim krizini durdurmak için birleşelim” dövizlerini hazırladı. Daha sonra, ikinci oturumda “İklim adaleti için mücadele: Birlikte kazanabiliriz!” başlığı altında iklim krizini dürdürmek için yürütülen küresel ve yerel mücadeleler tartışıldı.
Antikapitalist Öğrenciler’den Tibet Şahin’in moderatörlüğünü yaptığı toplantının ilk konuşmacısı Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü Ersin Tek idi. Birleşik mücadelenin önemini vurgulayan Tek, yaşamımız ve geleceğimiz için bir araya gelerek hareketin gücünü büyütmemiz gerektiğini söyledi.
İkinci olarak söz alan Fridays For Future Türkiye’den Duru Barbak, son gelişmeler ışığında iklim kriziyle ilgili acil olarak harekete geçmenin öneminden bahsetti ve herkesi 24 Eylül’deki eylemi büyütmeye çağırdı.
Çok yönlü krizler çok yönlü mücadele
Toplantıya bir video yollayarak katılan Açık Radyo’dan Ömer Madra, insanlığın 65 milyon yıl sonra 6. büyük yokoluşla karşı karşıya kaldığını dile getirerek, ekolojik krizin yanında demokrasi krizinin ve siyasi karar alıcıların laflarına güvenilmemesinden kaynaklanan etik krizin yaşandığını belirtti. Eğitim Sen İstanbul 3 No’lu Şube üyesi Sadık Şahin, iklim mücadelesinde işçi sınıfının rolünün merkezi olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’deki sendikaların bu konuda atıl kaldığından bahsetti.
Toplantıya İkizköy Çevre Komitesi gönüllüsü Deniz Gümüşel de mücadelelerini anlatan bir video göndererek katıldı. Akbelen Ormanı direniş alanında, kömürlü termik santrallerin yakıtını sağlamak için açılmak istenen bir maden ocağı için yürütülen çalışmanın alanını işgal edip nöbet tutan aktivistlerden biri olan Gümüşel, İkizköy’ün termik santraller nedeniyle iklim krizine de yabancı olmayan bir yer olduğunu, çevresel yıkıma da tanıdık olduğunu belirtirken, 40 yıldır devam eden kömür hegemonyasının karşısına uzun süre sonra örgütlü bir şekilde dikilen ilk köyde olduklarını ifade etti.
Toplantının son konuşmacısı ise ev sahibi olan Antikapitalistler’den Tuna Emren idi. Küresel karbondioksit emisyonlarının yaklaşık üçte birinin 2005’ten sonra salındığına dikkat çeken Emren, “Çünkü karar vericiler gerçekte durumu çok daha kötüleştiren, ısınmayı hızlandıran politikaları hayata geçirmeye devam ediyor. Örneğin, Paris İklim Anlaşması’ndan bu yana 1,9 trilyon dolarlık fosil yakıt yatırımı yapıldı. Zaten gerçeği, hızla yükselmekte olan emisyon seviyelerinden okuyabiliyoruz” dedi. Toplantı, 24 Eylül’den COP zirvesine kadar güçlü bir mücadele örme çağrılarıyla sona erdi.
Sosyalist İşçi