Hayat pahalılığının sorumlusu iktidardır

21.09.2021 - 17:14

AKP-MHP iktidarı kötü ekonomik tabloyu çaresizce seyrediyor. Ellerinden bir şey de gelmiyor, çünkü Merkez Bankası (MB) kasası bom boş, hatta 40 milyar dolardan fazla eksi durumda. Hazine’de para yok, çünkü vergi gelirleri giderleri karşılamaya yetmiyor. Hükümet de eksik gelen yerde para basıyor, para üretiyor, bu da enflasyona, pahalılığa yol açıyor.

Şimdiye kadar artan fiyatları, yükselen ev kiralarını görmezden gelmeye çalışan Erdoğan sonunda gerçeği kabul etti, ama önerdiği çözüm, çözüm değil.

Fahiş fiyat artışlarını kabul eden Erdoğan’ın çözümü, marketlere, hal esnafına polis, zabıta, denetçi göndermek.

2019 krizinden döviz satarak kurtulmaya çalıştılar

Aynı ekonomik kriz durumuyla bu hükümet 2019 Mart yerel seçimleri öncesi de karşılaşmıştı. Enflasyon yüksek seyrediyor, döviz sürekli artıyordu.

Hatta patates, soğan kıtlığı nedeniyle Maliye Bakanı Albayrak sokakta patates soğan satmaya başlamıştı.

Hükümet bu koşullarda yerel seçimlere gitmemek, kur artışlarını durdurmak, faizleri düşürmek istiyordu.

O dönem Merkez Bankası (MB) ve Hazine aralarında kamuoyundan gizli bir anlaşma yaptılar. Bu anlaşma gereği kamu bankaları, MB kasasında bulunan 128 milyar dolar dövizi piyasada sattı, böylece dövizin ucuzlayacağını sandılar.

Ama evdeki hesap çarşıya uymadı, MB döviz rezervleri eridi, bitti. Elde satacak döviz kalmadı, ekonomi daha da beter bir krize doğru yol aldı.

Bugünkü krizde satacak dövizleri de yok

Bugün Türkiye ekonomisi bu kötü gidişten bırakın kurtulmayı, yarına dair umutlu herhangi umutlu bir gelişme yok. Tek buldukları yöntem Çin, Katar vb. ülkelerden borç döviz toplamak. Bunu bile başarı olarak gösteriyorlar.

İktidar ve onun yandaşları ekonomik krizi kendi sırtlarından atıp başkasının sırtına yıkmak için türlü yalanlara başvuruyorlar. Yandaş gazeteler fiyatların iktidarı yıpratmak için artırıldığını ileri sürüyorlar.

Bu tür yaklaşımların elbette hiçbiri ekonomide düzelme sağlamaz.

Sorun üretim ve üretim girdileriyle ve yanlış ekonomi politikalarıyla ilgili bir sorun.

Hükümet hatalı döviz politikaları ile kur artışına neden oldu, bu yüzden elektrik, akaryakıt ve doğal gaz fiyatları arttı, ara malı ve makine girdileri daha pahalı hale geldi. Tüm bunlar üretim, nakliye vs fiyatlarına yansıdı, sonuç sanayi ve tarım ürünlerinin fiyatları arttı.

Fiyatlar daha da artacak

Aslında üreticiler, üretim maliyetlerini tam olarak fiyatlara yansıtamıyor. Üretici Fiyat Endeksi ile Tüketici Fiyat endeksi arasında yüzde 27 fark var. Bu fark önümüzdeki süreçte fiyatlara yansıyacak, enflasyon ve pahalılık daha da artacak.

Şimdi tüm bu gerçekler ortada dururken bakkalları, marketleri, toptancıları hedef göstermek iktidarın bu işteki günahlarını ortadan kaldırmaz.

Ama iktidar yanlısı gazeteciler bunu yapmaya çalışıyorlar. Toplumun gözünün içine baka baka bu yalanları söylüyorlar.

Bugün hayat pahalılığı ve yüksek enflasyonun tek sorumlusu Cumhurbaşkanlığı sistemi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır.

Sonuç

Önümüzdeki kış herkes için çok zor geçecek. Acil tedbirler alınması gerekir. Özellikle kira konusunda radikal kararlara ihtiyaç var. Mesela tüm boş binalara el konulmalı, bu binalar yoksulların, öğrencilerin kullanımına verilmelidir. Kiralar dondurulmalı, bir süre kira artışı olmaması sağlanmalıdır.

Hükümet ve belediyeler tüm kaynaklarını açlık çeken insanları doyurmak için harcamalıdır. İşten çıkarmalar yasaklanmalı, işsiz kalanlara herhangi bir koşul olmaksızın maaş bağlanmalıdır.

Sosyalist İşçi



Bültene kayıt ol