Çok sayıda kurumun imzasıyla Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı kuruluş deklarasyonu ilan edildi.
28 Ağustos'ta İHD İstanbul Şube toplantı salonunda okunan deklarasyonun tam metni şöyle:
"Eşit Özgür Birlikte Yaşamın İnşası ve Hak İhlallerinin Çözümü İçin Bir Aradayız
İnsan hakları, barış ve demokrasi için faaliyet yürüten bizler; göçmen ve mülteci düşmanlığı üzerinden yükseltilen ırkçılığa karşı mücadele etmek, hakları ihlal edilen göçmen ve mültecilerle dayanışmak için bir araya geldik.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre; Mayıs 2024 itibarıyla 120 milyon insan zorla yerinden edildi ve dünya genelinde uluslararası göçmen sayısı tahmini olarak 300 milyona ulaştı.
Emperyalist paylaşımın, kapitalist neoliberal politikaların ve saldırıların sonucu olarak savaş, çatışma, yoksulluk, ekolojik kriz, şiddet, baskı, ayrımcılık gibi kitlesel göç ve mülteciliğe yol açan nedenleri üreten devletler ise; sığınma hakkını temel bir hak olarak düzenleyen uluslar arası insan hakları belgelerine imza koymuş olmalarına rağmen, göçmen ve mültecileri ülkelerinde barındırmak istemiyor, hatta sınırlarından içeri sokmamak için yoğun bir çaba sarf ediyorlar. Giderek insan haklarından uzaklaşan göç politikaları ile, milyonlarca insanı sığınma hakkı yanında bütün temel hak ve özgürlüklerinden mahrum ediyor, ağır sömürü, istismar ve şiddet karşısında korumasız bırakıyorlar.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin, 1951 Cenevre Sözleşmesi’ne coğrafi çekince koyduğu için Avrupa dışından gelenlere mültecilik statüsü vermeyen Türkiye de dahil bir çok ülkede, faaliyetlerini durdurarak görevlerini yerel makamlara terk etmesi ile, bugün göçmen mülteciler uluslararası koruma mekanizmasının da dışına itilmekte, tehlikeli yollardan umut yolculuklarına mecbur ya da bulundukları ülkelerde her türlü baskı, şiddet ve sömürüye açık bir yaşama mahkum edilmektedirler.
Avrupa Birliği ülkelerinin göç ve sınır politikalarının bir aracı olarak gündemimize giren geri kabul anlaşmaları ve geri gönderme yasağına rağmen yaygın bir uygulama haline gelen hukuki dayanaktan yoksun sınır dışı ve geri itme uygulamaları ise, sığınma hakkını fiili olarak ortadan kaldırmaktadır.
Geri kabul anlaşmalarının tarafı olmasının yanında, sığınma hakkını yok sayan yasal mevzuat , sınırlarına ördüğü duvarlar, şiddet ve işkencenin meşrulaştığı sınır güvenliği uygulamaları, geri itme ve geri gönderme yasağını ihlal eden uygulamaları, ırkçı ve ayrımcı politika ve uygulamaları, yoğun sömürü, istismar, toplu linç saldırıları ile göçmen mülteciler için güvensiz bir ülke haline gelen Türkiye, Avrupa’ya göç yolunu göçmen mültecilere neredeyse tamamen kapatmış ve büyük bir göçmen mülteci hapishanesine dönüşmüş bulunuyor. Nitekim;
Türkiye’de bir yanda siyasetçiler göçmen mülteci düşmanı politikalarla oy toplamaya çalışırken, diğer yandan devlet Orta Doğu’da halkları yerinden eden savaşın derinleştirilmesinde rol oynamaya devam etmektedir.
Çeşitli Afrika ve Asya ülkelerinden Türkiye’ye gelen çok sayıda kayıt dışı göçmen mülteci gibi, Geçici Koruma Kimliği verilen milyonlarca Suriyeli de bugün insan hakları ve hukukun koruması dışındadır.
Göçmen mülteciler, sırf göçmen olmakla maruz kaldıkları ayrımcılık, şiddet ve nefret saldırıları yanında, kayıt dışı ekonominin motoru denilerek, kayıt dışı angarya koşullarında çalıştırılmaktadırlar."
Göçmen çocuklar yoksulluk nedeniyle çalışmaya mecbur kalmakta, göçmen kız çocukları, yoksulluk ve güvencesizlik nedeniyle erken yaşta evlendirilmektedirler.
Göçmen kadınlar ve LGBTİ+lar şiddet ve ayrımcılığa maruz kalmakta; kadınlar ve çocuklar organ mafyası ve insan ticareti mağduru haline getirilmektedirler.
Sonuç olarak; Devasa bir insani krizin ortasında yaşayan göçmen mülteciler için insanca ve güvenceli bir yaşamın inşası, siyasi ve insani bir sorumluluk olarak sahiplenilmeyi beklemektedir.
Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı olarak bir araya gelen ve bu ağı yeni katılımlarla genişletmek amacında olan bizler; Faaliyetlerimizi;
Sığınma hakkının gaspının ve göçmen mültecilere yönelik hak ihlallerinin önlenmesi,Halkların dayanışması temelinde eşit ve özgür birlikte yaşamın inşası,
Ortak mücadele zemininin güçlendirilmesi,temelinde sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyor, duyarlı kurum ve kişileri ağımıza katılmaya çağırıyoruz."
İmzacılar:
Antikapitalistler
Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi
DEM Parti Göç ve Mülteciler Komisyonu
DSİP
Eko Anarşistler
Ekoloji Birliği
Emek ve Adalet Platformu
Enternasyonal Dayanışma
Göç Araştırmaları Derneği
Göç İzleme Derneği
Göçmen Sendikası Girişimi
Halkların Köprüsü Derneği
Hepimiz Göçmeniz Irkçılığa Hayır Platformu
Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De
İşçi Demokrasi Partisi
İşçi Emekçi Birliği
İklim Adaleti Koalisyonu
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi
İnsan Hakları Gündemi Derneği
İstanbul Geri Dönüşüme Katkı Derneği
İzmir Mülteci Dayanışma Platformu
İzmir Müzisyenler Derneği
İzmir Yeşil Gelecek Derneği
Jineps Gazetesi
Kadın Dayanışması
Marksistorg
Mayısta Yaşam Kooperatifi
Mülteci Medyası
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği
Sınırsız Dayanışma
Validebağ Direnişi
Validebağ Savunması
Yaşamak Sosyal Alan ve Dayanışma Derneği
Yeşil Sol Parti Mültecilerle Dayanışma Çalışma Grubu