3 Temmuz 2013’te bir askeri darbe ile iktidarı ele geçiren Mısır’ın mevcut Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’yi ziyaret eden Erdoğan görüşmenin ardından “değerli kardeşim Sisi’yi Ankara’ya davet ettim” diyerek Mısır’la stratejik ortaklığın yeniden tesis edileceğini duyurdu.
Daha önce darbeci Sisi’nin “insanlık suçu” işlediğini öne süren Erdoğan, verilen ve uygulanan idam suçlarına sessiz kalmaları nedeniyle Batılı siyasetçileri de eleştirmişti. Ancak Türkiye ve Mısır arasındaki ticari ilişkiler bu süreçte askıya alınmadı ve Türkiye’den şirketler Mısır’a yatırımlarını ve ihracatlarını sürdürdü. 2019 yerel seçimlerinde “Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı diyeceğiz? Mesele bu!” sözleriyle CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’na karşı propaganda yapan Erdoğan için meselenin o olmadığı oldukça açık.
Filistin, Libya, Doğu Akdeniz
Erdoğan’ın daha önce hakkında “aynı masaya oturup darbecileri meşrulaştırmam” dediği Sisi ile görüşmesi sırasında gündemde olan en önemli mesele ise Filistin ve Gazze’ye yönelik soykırım saldırılarıydı. İki isim de bu konuda laf kalabalığı yapmaktan öteye gitmedi. Erdoğan, “Gazze'de akan kanın durması için Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği ve dayanışma halinde olmaya devam edeceğiz” dese de Refah’ın açılması, insani krizin çözümlenmesi ve İsrail’in saldırılarını durduracak güçte yaptırımlar uygulanması, inşaat şirketlerinin elini ovuşturduğu Gazze’nin yeniden inşası kadar konuşulmadı.
Libya’daki seçimlerin yapılması ve askeri güçlerin birliğinin sağlanmasının önemine vurgu yapan Sisi ise süreçte “Türkiye ile Mısır arasındaki istişarenin güçlendirilmesinin gerekliğini teyit ettik” ifadelerini kullandı. Libya Ekonomi ve Ticaret Bakanı Muhammed Ali el-Huveyc de görüşmenin Libya’nın hızla imar ve inşasına yol açacağını söyledi.
Doğu Akdeniz’deki nüfuzunu artırmak isteyen Türkiye’nin Mısır’la bu başlıkta da görüştüğü biliniyor. Bölgede keşfedilmekte olan enerji kaynaklarının paylaşımının yanı sıra yine bu kaynaklar üzerinde hak iddia eden Yunanistan, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği ile ilişkilerin gerilmesi üzerine yeni müttefik arayışında olan Türkiye, Mısır ve İsrail’le olan diplomasiye oldukça önem veriyor.
İki ülke arasındaki belki de en önemli başlıklardan biri de ekonomi. Hem Mısır hem Türkiye son yıllarda çeşitli iktisadi problemlerle yüz yüze kaldı ve iki ülke de dış yatırımcılara sürekli çağrı yapar vaziyette. En son geçtiğimiz haftalarda Mısır’ın bir kasabasını 22 milyar dolara Birleşik Arap Emirlikleri’ne satan cunta yönetimi, Türkiye ile ticaret hacminin de 15 milyar dolara çıkarılmasını hedefliyor. Türkiye’de asgari ücretin ve vergilerin yüksekliğinden yakınan hazır giyim sektörü de üretim merkezlerini Mısır’a taşımaya başladı ve bu pazarın 2 milyar dolara ulaşması hedefleniyor. Yine Mısır’ın Türkiye’den İHA, SİHA gibi askeri araçlar satın almak istediği de taraflarca doğrulandı ve Erdoğan askeri sanayide iş birliği yapmayı da planladıklarını açıkladı.
Umut Mahir Özen
(Sosyalist İşçi)